Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tapular üzerinde çok sayıda haciz ve ipotek olduğunu, dava konusu taşınmazın sözleşme tarihi olan 06/10/2010 tarihi itibarı ile mülkiyetinin müvekkile ait olduğunun tespitini, dava konusu taşınmaz üzerine davalı Burgan Bank A.Ş tarafından tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını, dava konusu taşınmaz üzerine davalı T9 tarafından tesis edilen hacizlerin kaldırılmasını, taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin bedelinin taşınmazın değerinden fazla olması sebebi ile bu üç talebin kabul görmemesi halinde taşınmazın piyasa rayiç değerinin tespit edilerek tespit edilecek rayiç değerden (şimdilik) 500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan Emay inşaattan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

Derece ipotek alacaklısı olan davalı ...ne İcra Müdürlüğünce ipotek işleminin akıbeti sorulduğunu ve davalı teminat altına alınan alacağının sona erdiğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına muvafakat ettiğini ve ipoteğin fekki konusunda gereğinin yapılması konusunda bildirimde bulunulduğunu, ayrıca davalı ...nin ipotek hakkının üstünde; Adana ... İcra Müdürlüğünün ... ve ... takip sayılı dosyası ve Adana ... İcra Müdürlüğünün ... ve ... takip sayılı dosyalarından haciz konulduğunu, ipoteğin fekki konusunda İcra Müdürlüğüne yapılan başvurunun reddedildiğini, davalının alacklısı olduğu 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin 3227 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek bulunduğunu, ipoteğin kaldırılması için davalıyla görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

      DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ile ekleri, Keşif, Bilirkişi kurulu raporu, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı ve kötüniyetli haczin kaldırılmasına, olmadığı taktirde rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu mesken niteliğindeki taşınmaza ait tapu kaydı ile tüm bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı Şekerbank'ın alacaklı olduğu ve dava dışı kişilerin alacaklı olduğu ihtiyati haciz şerhlerinin bulunduğu sabittir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir....

      Anılan madde uyarınca, ipoteğin fekki için, ipoteğin, tarafların özgür iradeleri sonucu konulmuş olması, ipotek bedelinin fer'ileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödenmesi ve alacaklının da parayı almaktan makbul bir sebep ileri sürmeksizin kaçınmış olması gerekir....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme gereği davacıya verilmesi gereken bağımsız bölümleri süresinde teslim etmediğini, inşaatta birinci sınıf malzeme kullanmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek bağımsız bölümlerin geç teslim nedeniyle 39.600,00 TL tazminat bedeli ile inşaatta birinci sınıf malzeme kullanmamış olması nedeniyle şimdilik 3.000,00 TL eksik ve ayıplı imalat bedeli olmak üzere toplam 42.600,00 TL tazminat bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili geç teslimin söz konusu olmadığını, arsa sahibinin inşaat yapılacak alanı yükleniciye geç teslim ettiğini, İgdaş ve Bedaş abonelik sözleşmelerinin 21.05.2012 ve 23.07.2012 tarihlerinde yapılmış olduğunu, savunarak, davanın reddini istemiştir....

        SAVUNMA: Davalı T3 cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle ; fazlaya ilişkin her türlü hakkı saklı kalmak kaydıyla, ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "... Dava, Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan Hizmetin Ayıplı Olması nedeniyle, davacının davalı inşaat şirketinden satın alıp adına tescil ettirdiği taşınmaz üzerine diğer davalı tarafından konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

        , bedele varsa taşınmaz üzerindeki ipotek ve takyidatların yansıtılmasına, bankaya gönderilecek müzekkereye bu yansıtılmanın belirtilmesine, 1- C)Yürürlüğe giren 6459 sayılı kanunun 6....

        Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında özellikle asıl dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi, tapu iptali ve tescil ile takyidatların kaldırılması istemli olup, tedbir konulan taşınmazların dava konusu olduğunun anlaşılmasına göre birleşen davada davalı Halk Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

        Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmazı devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Davacı vekili de istinaf dilekçesinde davada davacı adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki takyidatlar sebebiyle hukuki ayıplı olduğu iddiasına yer verildiğini, müvekkilinin 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici sıfatına haiz olduğunu, yargılamanın 6502 sayılı Yasa kapsamında ve tüketici mahkemelerinde yapılması gerektiğini açıkça ileri sürmüştür. 6502 sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....

        UYAP Entegrasyonu