Alacaklı tarafından, yasanın emredici bu hükmüne rağmen asıl borçlu hakkında takip başlatılmaması ve ödeme emri gönderilmemesi, dolayısı ile itiraz ve defilerini ileri sürme hakkı verilmemesi yasaya aykırı olup, bu husus takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebileceği gibi, takip şartı olduğundan, itirazın kaldırılması incelemesinde mahkemece resen nazara alınmalıdır. Somut olayda, takip konusu ipotek resmi senedinden, ipoteğin dava ve takip dışı İstanbul Halıcılık Tekstil Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin davacı alacaklıya olan borcu nedeniyle davalı borçluya ait taşınmaz üzerinde tesis edildiği, takibin ise sadece taşınmaz maliki davalı borçlu T3 hakkında yapıldığı, bu durumda geçerli bir takipten söz edilemeyeceği anlaşılmakla itirazın kaldırılması isteminin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (Yargıtay 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Temyiz isteğinin reddi, mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Hükmün temyiz edilemez olması nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itiraz, temyiz istemi suç vasfına yönelik olduğundan yerinde görülmekle RED KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Müşteki ve tanık beyanları ile mahkeme kabulüne göre, sanık ...'...
KARAR Davacı, davalı firmadan alacağa yakıt bedeline karşılık evini ipotek ettirdiğini, ancak yakıt almadığını, dolayısıyla da konulan ipoteğin karşılıksız kaldığını, buna rağmen davalının kendisi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine giriştiğini ileri sürerek hükümsüz ve bedelsiz kalan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı; HMK'nun 204.maddesine göre ipotek akit tablosunun aksi ispat edilinceye kadar kesin delil teşkil edeceğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin davacının aldığı mal karşılığında verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki dava ile ......
ve Ticaret Limited şirketi lehine, davacının muvafakati veya icazeti olmaksızın aile konutu olarak kullanılan ve mülkiyeti müvekkilinin eşine ait bulunan İstanbul İli, Pendik İlçesi, Dolayoba Mah....
Lehine konulmuş olan İPOTEĞİN FEKKİNE, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davalı banka tarafından kullandırılan konut kredisi neticesinde taşınmaza konulan 180.000 TL değerindeki ipoteğin fekkine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 180.000 TL üzerinden %12 vekalet ücreti olan 21.600 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Oysa ilk 35.000 TL için % 12, sonra gelen 45.000 TL için %11, sonra gelen 80.000 TL için % 8 ve sonra gelen 240.000 TL için %6 oran dikkate alınarak vekalet ücretinin hesaplanması gerekmektedir....
Bu durumda daha önce davacı tarafından temyize getirilmeyen ipoteğin fekki talebinin reddine dair mahkeme kararı kesinleşmekle aynı hususta yeniden değerlendirme yapılıp kabul kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip dayanağı Ankara/Yenimahalle Tapu Sicil Müdürlüğünün 05/06/2015 tarih ve 27170 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde, borçlunun alacaklı lehine 1.000.000,00 TL bedel için, 1. derecede, faizsiz ve fekki bildirilinceye kadar müddetle adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettiği, ipoteğin, mevcut olan bir borç için tesis edildiği ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup, ilam niteliğini taşıdığı anlaşılmaktadır. İpotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerse de, alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılmasında ve borçluya 9 örnek ödeme emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde, ipoteğin belirtilen niteliği, borçlunun itirazında ve yargılama sırasında borcu olmadığı ve borcun ödendiğine ilişkin bir belge de sunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi yerindedir....
ne verilen 98 adet çek yaprağının riskinin devam ettiği, bu nedenle ipoteğin kaldırılması isteminin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı vekili tarafından bozma öncesinde ödemesi yapılan temyiz harcı ve karar harcının davalıya iadesi yerine, bu harçların davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
muaf tutulmasına yönelik taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne, usul ve kanuna aykırı olarak ilk derece mahkemesi tarafından ara karardan dönülerek teminatsız olarak kurulan 25/02/2021 tarihli ara kararın ve ipoteğin fekkine yönelik nihai kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece, dava tarihinden sonra ipoteğin terkin edildiği anlaşıldığından ve dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Hernekadar mahkemece, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına karar verilmiş isede dava tarihinde ipoteğin henüz terkin edilmemiş olduğu, davacının söz konusu davayı açmakta hukuki yararının olduğu ve davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı için vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı...