Bu bakımdan üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosuna üst sınır belirlenmesi yapıldıktan sonra “bu meblağa ilaveten” denilmek suretiyle ilave yapma olanağı bulunmamaktadır. Yapılsa da geçerli sayılmaz. Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Davacılara ait taşınmazlarda davalı yararına üst sınır ipoteği konulmuştur. Üst sınır ipoteği doğmuş ve doğacak alacakların teminatını oluşturmak üzere tesis edilebileceğinden, varolan bir alacağın teminatını oluşturabileceği gibi ileride doğacak ancak henüz varolmayan bir alacağın teminatını da oluşturabilir. Bu nedenle, ipotek tesisi alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Dolayısıyla, alacağın varlığı tescil veya ipotek belgesi dışında kalan delillerle kanıtlanlalıdır....
. - K A R A R - Davacı vekili dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalı lehine tesis edilen ipoteğin bir yıl süreli olduğunu ve bu sürenin dolması nedeniyle davalıya pay ayrılmasının hatalı olduğunu; limit ipoteği niteliğindeki ipoteğe limitten fazla para verilemeyeceğini ve davalının alacağının gerçek bir alacak olmadığını ileri sürerek sıra cetvelinde davalıya ayrılan paranın kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ipoteğin anapara ipoteği olduğunu, akit tablosunda gösterilen bir yıllık sürenin sadece faizsiz dönemi belirttiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ipoteğin teminat teşkil ettiği sürenin dolduğu ve hukuki koruma göremeyeceği, davalının alacağının gerçekliğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Taşınmaz rehninin temel ilkelerinden biri olan belirlilik ilkesi gereğince, ipoteğin kurulmasında, taşınmazın ne miktar alacak için güvence teşkil edeceği tapu kütüğünde açıkça gösterilmelidir. Bu husus, TMK. m. 851'de "Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması hâlinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir." şeklinde ifade edilmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ipotek, güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarının belirli olup olmamasına göre iki şekilde kurulabilir. Buna göre, ipotekle güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarı belirli ise anapara ipoteği, belirli değilse üst sınır ipoteği kurulur. Anapara ipoteği, mevcut ve miktarı belirli alacaklar için kurulur. Bu tür alacaklar için anapara ipoteği kurulması hâlinde, güvence altına alınan alacağın gerçek miktarı tapu kütüğüne tescil edilir....
Davalı vekili, ipoteğin doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere verildiğini, ihtiyaç kredisi borcunun ödendiğini, ancak kredi kartı ve artı para kredisi ve gayri nakit kredilerinin ödenmediğini, bunlara ilişkin icra takipleri bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, ipotek akit senedinden, ipoteğin teminat ipoteği olup dava dışı ...'...
Maddesi uyarınca muhtıra çıkartıldığını, davalı tarafından icra dosyasına itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalının itirazının ipoteğin fekki talebine ve ipotek bedeline karşı olduğunu, davalı ipoteğin bedeline yönelik itirazda bulunmuş ise de ipoteğin türünün azami meblağ (üst sınır) ipoteği olduğunu, ilgili Yargıtay ilamlarında taşınmaz üzerindeki ipoteğin üst sınır ipoteği olması halinde sözleşmede faiz şartı olsa dahi bu şartın geçersiz olacağını, ipotek borçlusunun ipotek bedeli ile sorumlu olduğunu, ipoteğin fekkini talep edenin taşınmazın yeni maliki olan müvekkili olduğunu, müvekkilinin ipotek limit miktarı olan 8.000,00-TL bedelinden sorumlu olacağını beyan ederek müvekkili adına kayıtlı olan İstanbul İli, ... İlçesi, ......
Kesin borç ve üst sınır ipoteği ayrımı, ipotekle alacak arasındaki ilişkinin yoğunluğu esas alınmak suretiyle yapılmıştır. İpotek tesis edilirken alacağın miktarının belirli ve borcun mevcut olması kaydıyla ipotek miktarı dışında faiz ve takip giderlerinin de rehin teminatından yararlanacağının öngörülmüş olması halinde, tarafların anapara ipoteği kurmak istedikleri kabul edilebilir. Rehin sözleşmesinde ipoteğin alacağa bağlı olarak limitli tesis edildiği hallerde üst sınır ipoteği olduğu kabul edilmelidir. İpoteğin kesin borç veya üst sınır ipoteği olması yapılacak takibin türü bakımından önem taşımaktadır. Kesin borç ipoteğinde temel ilişkiden (borç ilişkisinden) doğan bir alacak teminat altına alınmaktadır. Temel borç ilişkisinin geçersiz olması nedeniyle alacak doğmamışsa yapılan tescil görünürde alacaklı lehine bir rehin hakkı doğurmaz....
ın davalı bankadan kullandığı 400.000,00 TL miktarlı krediye teminat olarak kendilerine ait taşınmaz üzerinde ana para ipoteği tesis ettirdiğini, davalı bankanın davacıların bilgisi olmaksızın dava dışı ...'a değişik tarihlerde 105.000,00 TL, 80.000,00 TL, 30.000,00 TL 18.525,00 TL'lik krediler de kullandırdığını, davacıların iradelerinin sadece 400.000,00 TL'lik krediye ana para ipoteği vermek olduğunu, davalı banka tarafından davacıların ipoteğin niteliği ve kapsamı konusunda aydınlatılmadığını, davacıların ipoteğin nevi hususunda hata düştüğünü ileri sürerek taraflar arasında imzalanan 05.11.2013 tarihli ipotek sözleşmesindeki özellikle 1. maddesi olmak üzere haksız şartların iptali ile davalı banka tarafından dava dışı ...'a kullandırılan 400.000,00 TL'lik kredi dışındaki krediler yönünden dava konusu taşınmazın ipotek teşkil etmediğinin tespitine ve ipoteğin 400.000,00 TL bedelli ana para ipoteği olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin kararını da 11/02/2022 tarihinde istinaf ettiklerini henüz kesinleşmediğini belirterek ve dava dilekçesindeki ipoteğin limit ipoteği olduğu, ilamlı takip yapılamayacağı yönündeki şikayet nedenlerini de tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
fekkini talep etmiş, banka müvekkilini sürekli oyalamış ve ipoteği bir türlü fek etmediğini, davalı banka, ipoteği bir türlü fek etmediği için taraflarından davalı bankaya ipoteğin fek edilmesi için Karataş Noterliği'nin 13.12.2018 tarih ve 2503 yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, davalı banka bu ihtarnameye cevap vermediği gibi ipoteği de fek etmediğini, ipoteği bir türlü fek etmeyen davalı banka daha sonra Adana 7....
Kişi konumuyla verildiğini, davalı şirket ile arasında hiç bir ticari ilişki bulunmadığından veriliş amacı ve iradesinin üst limit ipoteği olduğunu, ancak İpotek Akit tablosunda sanki davacı şirketin davalıdan almış olduğu 8.500.000 TL'nin teminatı olarak vermiş olduğunun yazılı olduğunu, yani davacı ile davalı arasında doğmuş ve miktarı belli bir alacak için ana para (karz) ipoteği şeklinde tapu kaydına yazılmış olduğunu, taraflar arasında böyle bir para alış verişinin olmadığının şirket kayıtlarından anlaşılacağını, banka hesap hareketlerinden açıkça görüleceğini, ipoteğin şeklen var olduğunu belirterek, ipoteğin iptali, kaldırılmasını, ipoteğin kaldırılmaması durumunda mevcut ipoteğin davalı Şirket lehine 8.500.000,00 TL limitli üst sınır ipoteği olarak verildiğinin tespitine, davacının bu ipotekte belirtilen şekilde böyle bir temel borcunun doğmadığının ve olmadığının tespitine, mevcut ipotekten dolayı bu ipoteğe dayalı ilamlı yada ilamsız icra takibine konulmasının önlenmesine,...