Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili; davacıların murisinin kendisine ait taşınmazları ... adlı şirketin borcuna karşılık ipotek ettiğini, firmanın anılan kredi tutarını ödemiş olmakla birlikte aynı dönemde ve devamında bankadan kredi kullanmaya devam ettiğini, firma adına açılmış ve devam eden cari hesabın söz konusu olduğunu, düzenlenen resmi senette de teminatın firmanın hali hazırda kullandığı kredi ile birlikte banka nezdindeki sair risklere karşılık olarak alındığını, verilen ipoteğin limit ipoteği olduğu da düşünülerek teminat limiti olarak belirtilen tutarın banka veznesine yatırılması halinde ipoteğin fekkinin mümkün olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    nin davalıdan alacağı petrol ürünlerine karşılık doğmuş ve doğacak alacaklara ilişkin olarak verildiği, ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 29.11.2005 tarihli resmi akit tabloları içeriğinden ipoteklerin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiğinden ipoteğin, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteği olduğu, söz konusu ipoteğin sözleşmenin bir ferisi olarak değil, sözleşmeden ayrı azami had ipoteği olarak verilen bir ipotek olduğu, davacı taraf borcun tamamen ödendiğini iddia etmediğine göre ipoteğin devam etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan davacı tarafça ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olarak açılan başka bir davada davacı tarafın dava dışı Hilal Petrol Ltd. Şti.'nin ortağının ayrılması nedeniyle ipoteğin kaldırılması talep ettiği, yargılama sonucunda Sivas 1....

      Bu şekilde tesis edilen ipotekle güvence altına alınmak istenen alacağın mevcut, bir diğer deyişle doğmuş olduğu belirli olmadığından, anılan ipoteğin üst sınır ipoteği (limit ipoteği) niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, ipotekle teminat altına alınan alacak, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. O halde mahkemece, ipoteğin üst sınır ipoteği olarak değerlendirilmesi ve şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

      lik üst sınır ipoteği tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine müvekkilinin kredi borcunu çek ve nakit ödeme ile kapattığını, davalının ipoteği kaldırmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipotek kaydının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, asıl borçlunun doğmuş ve doğacak bütün borçlarına teminat olarak verilmiş üst sınır ipoteği olduğunu, asıl borçlunun kullandığı kredilerden kaynaklanan borcunun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu ipoteğin asıl borçlunun davalıya doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık olarak verildiği, 100.000 TL. limitli olduğu, asıl borçlunun iki adet taşıt kredisinin dava konusu ipoteğin teminatı altında olduğu, ipotekle temin edilen kredi borçlarının tamamen ödenmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        in borcunun müvekkili tarafından peyderpey ödenerek 2011 yılı içinde kapatıldığı halde davalı bankanın, adı geçenin bireysel kredi kartı borcunu gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını, müvekkilinin, söz konusu bireysel kredi sözleşmesine kefil olmadığını, kefili olmadığı bir sözleşmeden kaynaklanan borcun varlığından bahisle ipoteğin kaldırılmamasının haksız olduğunu belirterek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının, ipotek senedinde, oğlu ... lehine açılmış ve açılacak her türlü krediden ve bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarından kefaleti kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava dışı ...'in, davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak verildiği, dava dışı ...'...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1698 KARAR NO : 2021/1698 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NEVŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2021 NUMARASI : 2021/178 ESAS 2021/98 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Nevşehir İcra Dairesi'nin 2021/6178 sayılı dosyası ile örnek no 6 ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığını, takip konusu ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, kati borç ipoteği karz ipoteği olmadığını, doğmuş ve doğacak olan kredi borcu faiz ve miktarlarına ilişkin bir teminat ipoteği olduğunu, hesap kat ihtarnamesinin hem müvekkili hem...

          İpotek alacaklısı tarafından ipotek borçlusu taşınmaz maliki aleyhine 25.08.2020 tarihinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, alacaklının İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, 15 Temmuz Mah., 3255 ada, 2 parselde kayıtlı, 2 nolu bağımsız bölümde 21.01.2020 tarih, 2182 yevmiye nolu 7 ay süreli faizsiz 1. derecede 400.000,00- TL bedelli ipoteğe dayandığı, ipotek alacaklısının takip alacaklısı T3 olduğu, ipoteğin vekalet yoluyla tesis edildiği, ipoteğin T3den alınan 400.000,00- TL bedel mukabilinde diğer kredi için faizsiz faiz ve 7 ay süreli olarak tesis edildiği, doğmuş ve doğacak borçların teminatı olmak üzere tesis edilmediği, ipoteğin limit (teminat) ipoteği niteliğinde olmadığı, kesin borç içeren karz ipoteği olduğu ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği açıktır. İpotekte yazılı 7 ay süreli bila faiz şartı vadeyi ve ipoteğin tesisinden itibaren faiz istenemeyecek dönemi göstermektedir....

          kaldırılacağının belirtildiğini, ödemeler bittiğinde ihtar çekilmesine rağmen davalı bankanın ipoteği fek etmediğini, yazılı taleplerine davalı bankanın 08.12.2014 tarihli cevabında dava konusu taşınmaz üzerine ipoteğin maksimal ipotek olarak düzenlendiği ve ... ve ... şirketinin borçlarının güvencesini oluşturduğunun güncel borç bakiyesi 711.357,22 TL. olup, ipotek tutarı, ayrıca fek ve takip masraflarının ödenmesi kaydıyla ipoteğin fek edileceğinin bildirildiğini, ipotekli taşınmazı devir alan 3.şahıs durumundaki müvekkilinin borçtan şahsen sorumlu olmadığını, konut kredisi borcunun ödenmesiyle müvekkilinin ipoteğin fekkini talep hakkının doğduğunu, davalı bankaca ipotek fek edilmediği gibi müvekkili aleyhine Antalya ......

            -KARAR- Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, ipoteğin 30.000 TL limitle verilen üst sınır ipoteği niteliğinde olduğunu, davacının muacceliyet ihtarnamesi çekmeden dava açması nedeniyle işlemiş faiz talep edemeyeceğini belirterek davanın sadece 30,000 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, bu miktarı aşan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Makemece, ipoteğin 30,000 TL ile sınırlı olarak verilen üst sınır ipoteği niteliğinde bulunduğu, takipten önce davacının ihtar çekmediği, bu nedenle faiz talebinde bulunamayacağı gerekçeleriyle davanın 30,000 TL bakımından kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "şikayetçi borçlu ve aynı zamanda taşınmaz maliki olan T1 tarafından taşınmaz üzerine 1.200.000,00 TL bedelle, birinci derecede limit (üst sınır) ipoteği tesis olunduğu, bir başka anlatımla ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu