tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şahsılara satılan bu bağmışız bölümlere kurdukları ipotek tüm bu yönleri ile iyiniyet ve dürüstlük kuralarına da aykırı olduğunu, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, anılan ipoteklerin bila bedel fekki gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteklerin; T5 lehine 1.750.000.000,00 TL 1.derece ipotek, T3 lehine 53.621.000,00 TL 2.derece ipotek, T5 lehine 1.250.000.000 tl 3.derece ipotek olduğunu, müvekkilinin Garanti Koza ile anlaşma yaptığında tapuda ipotek şerhi bulunmadığını, T7 A.Ş....
Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına Teminatsız İhtiyati Tedbir Konulmasını, müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlarının önlenmesi açısından davalılar T5 T.A.Ş ve T3 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca Teminatsız Olarak İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesine, davanın Kabulü ile İstanbul İli Esenyurt İlçesi Çınar Mah. 382 Ada 32 Parselde yer alan sözleşmede Heybeli Blok olarak yazılan 30 Kat, 553 nolu bağımsız bölümün numaralı taşınmazın davalılardan T7 olan tapu kaydının iptali ile 553 Bağımsız Bölüm numaralı taşınmazın müvekkil adına tüm takyidatlardan ari olarak Tapuda Kayıt Ve Tesciline, Tapu Senedinin Müvekkile Teslimine, diğer davalılar T5 A....
Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerin fekki ile hacizlerin terkini istemine ilişkin talepler olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece satış işlemini durdurur nitelikte olduğu dolayısı ile icranın sair yönlerden bu aşamaya kadar devamında bir engel bulunmadığı dolayısı ile davalı aleyhine hak yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
tarafından tapu kaydına konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile yukarıda sayılan bağımsız bölümün üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank T.A.Ş. , T3 A.Ş. tarafından konulan ve tapu takyidatında güncel görülecek olan varsa diğer ipotek ve haciz alacaklıları tarafından konulmuş olan (tapu kaydında ve sonradan görülecek olan kişi ve kurumları davaya dahil etme hakkımız saklı kalmak kaydıyla) tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine, söz konusu taşınmazın üzerinde bulunan tüm ipotek ve hacizlerden ari bir şekilde taşınmazın müvekkil üzerine tesciline, her halükarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 150/b maddesi uyarınca:"Rehin, kiraya verilmiş bir taşınmaz ise icra memuru, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder. Şu kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddelerdeki hakları ortadan kaldırmaz. Kiracı ihtara rağmen kira paralarını icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır." Yine aynı kanunun 150/c maddesi:"İcra memuru, ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu idaresine haber vermeye mecburdur. Tapu memuru, keyfiyeti taşınmazın siciline şerh verir." hükmünü havidir....
nin davalı bankaya olan borç ve risklerinin Beyhan Duman tarafından şirket hesabına yatırılan miktardan yüksek olmadığı, ayrıca 29/08/2016 tarihinde davacı tarafından dava konusu ipoteklerin fekki için davalı bankaya ihtarname çekildiği, ihtarname tarihi itibariylede lehine ipotek verilen dava dışı BMK Alüminyum Plastik Cam İnş. San ve Tic. Ltd. Şti.'nin herhangi bir riskinin bulunmadığı bankacılık alanında uzman bilirkişiden alınan raporunda tespit edilmiştir. Bu hale göre dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin davalı bankaca tapu sicil müdürlüğüne 30/03/2012 tarihinde yazılan yazı gereğince kaldırılması gerekirken ipoteklerin kaldırılmaması ve davacı şirket tarafından davalı bankaya çekilen 29/08/2016 tarihli ihtarname tarihi itibariylede herhangi bir riskin bulunmamasına rağmen ipoteğin fek edilmemesinden ötürü davanın açılmasına davalı bankanın sebebiyet vermiştir....
Davalı Akbank vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde; Davacının davalı Garanti Koza A.Ş. ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında davaya konu bağımsız bölümü satın aldığını, taşınmazın tapuda davalı yüklenici adına kayıtlı olduğu ancak taşınmaz üzerinde birçok takyidatın bulunduğunu, davacının bu takyidatlardan sorumlu olmadığı yönünde menfi tespit talebinde bulunarak taşınmaz üzerindeki ipoteklerin terkini ile tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep ettiğini, ancak diğer davalı adına kayıtlı olmakla taşınmazın 3. kişilere satış ve devrinin cebri icrayı da engelleyecek şekilde tedbir konulması talebinin, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği iddialarının yerinde olmadığını, kaldı ki, davacı tarafından dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satışının gündeme geldiği güncel bir takibin varlığı konusunda iddia ve ispatı da bulunmadığını, HMK 392 gereği "İhtiyati...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.11.2012 tarih ve 2012/218-2012/279 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili sigorta şirketinin acentası olduğunu, davalının 7.029.59 TL'lik borcunu ödememesi sebebiyle yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40'tan az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı 3.kişi vekili, aciz durumunun ve belgesinin bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını, satışların gerçek olduğunu, satış bedelinin bir kısmının elden, bir kısmının da taşınmazlar üzerindeki haciz ve ipoteklerin müvekkilince kaldırılması suretiyle ödendiğini, dava konusu taşınmazların satışa rağmen müvekkiline teslim edilmemesi nedeniyle borçlularla müvekkili arasında birçok dava bulunduğunu, takibin danışıklı olarak yapıldığını, savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlular davaya cevap vermemişlerdir....