Davacı, ipotek bedelinin ödendiğini ... sürmediğine, şufa davalarının yargılamaları sırasında ipotek bedellerini depo etmediğine ve dava konusu payların ipotekle yükümlü olarak davacı adına tescil edildiğine göre, dava konusu ipoteklerin kaldırılmasını gerektirir hukuki bir neden bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken istemin hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulü ile hüküm BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine. 28.01.2009 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Tapu maliki ... 10.12.2010 tarihinde 300.000 TL bedelli ipotek sözleşmesi yapmıştır. Ne var ki, mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde ipotek hakkı bulunan... Bankası adına dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilmemiş, bu halde taraf koşulu sağlanmaksızın karar verilmiştir. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafa davasını 161 ada 301 parsel sayılı taşınmazda ipotek hakkı bulunan... Bankası'na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınarak taraf koşulu sağlanmalı, dava dilekçesi ve duruşma günü adı geçen ipotek sahibine yöntemince tebliğ edilmeli, varsa savunma ve delilleri incelenip toplanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Tespit malikleri ... ve ... dava konusu 244 ada 406 parsel sayılı taşınmazı 04.02.2011 tarihinde davalı ...’ye satış yoluyla temlik etmiştir. ... taşınmazı satın aldıktan sonra 17.05.2011 tarihinde 90.000 TL bedelli ipotek sözleşmesi yapmıştır. Ne var ki, mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde ipotek hakkı bulunan .... Bankası adına dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilmemiş, bu halde taraf koşulu sağlanmaksızın karar verilmiştir. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafa davasını 244 ada 406 parsel sayılı taşınmazda ipotek hakkı bulunan .... Bankası'na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınarak taraf koşulu sağlanmalı, dava dilekçesi ve duruşma günü adı geçen ipotek sahibine yöntemince tebliğ edilmeli, varsa savunma ve delilleri incelenip toplanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin tahsili veya taşınmazın bedeli ipoteğin bedeli ile oluşan kamu zararını karşılamadığı takdirde tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek bedelinin tahsili, olmadığı takdirde tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir. Davacı vekili, mülkiyeti davalılara ait 1308 ada 7 parsel sayılı taşınmazda müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, tesis edilen bu ipotek bedellerinin ödenmediğini fakat ipoteklerin usulsüz olarak terkin edildiğini, davacı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas sayılı dava dosyasında HGG Akgün Ltd.Şti lehine vermiş olduğu geçici kanuni ipotek kararının, tapu kaydına tescil edildiği 11.02.2009 tarihinde ipotek sırası almış olduğunu, bunun anlamının, davalı şirket lehine verilen geçici ipotek kararının tapu siciline kaydından sonra kurulan her türlü ipotek alacakları, davalı şirketin ipotek alacağından sonra geldiğini, yanlışlığın kusurunun tapu sicil müdürlüğü elemanlarına aitken, dava değerinin ipoteğin değeri üzerinden harçlandırılıp kusuru olmayan davalı şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin haksızlık olduğunu, istinaf mercii ve yerel mahkemenin gerekçeli kararında yazılanın aksine geçici ipoteğin kesin ipoteğe çevrilmesi yönünde Bodrum 3....
veya borç sözleşmelerine istinaden, tapu sicil müdürlüklerince tapuya tescil edileceğine ilişkin hükmü karşısında ipotek tesisinin kredi sözleşmelerine istinaden doğrudan tapuya tescil edilmelerinin de mümkün olduğu, açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davalı bankanın ipotek tesisinin borçlu açısından İİK’nin 279/1 kapsamında iptal edilebilecek bir tasarruf olarak değerlendirilmesi yönündeki Mahkemenin gerekçesine katılma imkanı bulunmadığından davanın yazılı gerekçe ile kabulüne vermesinin doğru olmadığı gereğine değinilmiştir....
Şöyle ki; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi gerekirken, tapuya tescil tarihi esas alınmak suretiyle tescil tarihi öncesi ve yakın tarihli emsaller getirtilip, emsal karşılaştırması yapılmadığı gibi Şubat 1994 tarihi yerine Ocak 2006 tarihine ait Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin alınmak suretiyle de yanlış hesaplama yapılan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması, doğru görülmediğinden, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
Dosya içerisindeki 825 ada 197 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın ... isimli şahıs adına satış yolu ile 04.08.2005 tarihinde tescil edildiği, 08.08.2005 tarihli 2056 yevmiye numaralı işlemle de davalı banka lehine ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. 03.08.2005 tarihli kredi sözleşmesinin icra dosyasının incelenmesinde; krediyi kullananın ..., kefillerinin ise ... ve ... isimli şahısların olduğu, icra takibinin de bu şahıslara karşı yapıldığı, davacının taraf olmadığı görülmektedir. Davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemli davası lehine sonuçlanmış ve 06.04.2010 tarihinde kesinleşmiş, ancak üzerindeki ipotek nedeniyle davacı adına tescil edilememiştir. Banka tarafından ipotekle teminat altına alınan alacak dava dışı ... Yönetimi A.Ş.'ye 23.09.2008 tarihli temlik sözleşmesi ile temlik edilmiş olmasına rağmen tapu kaydında ipotek lehtarı olarak davalı banka görülmektedir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen ipotek akit senedinin geçersiz olduğu ve ipotek senedinden kaynaklanan bir ticari ilişki ve borcun varlığının bulunmadığı, ipotek senedine dayalı olarak yapılan icra takibinde sözleşmenin konusu taşınmazın aynı nedenlerle yolsuz olarak tescil edildiği iddiası ile davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, davacı tarafça, yapılan ödemenin istirdadı, taşınmaz bedeli olarak yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkindir....
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını ve müvekkiline ait tarla üzerinde birinci dereceden ipotek tesis edildiğini, bu kredinin ödenerek kapatılmasına rağmen ipoteğin fek edilmediğini, müvekkilinin yeniden kredi kullanmak istemesi üzerine aynı taşınmaz üzerine ikinci dereceden ipotek tesis edilerek kredi verildiğini, müvekkilinin bu kredinin ödemesinde sıkıntıya düşmesi üzerine müvekkili aleyhine her iki derecedeki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını ve davalının gayrimenkulü alacağına mahsuben adına kayıt ve tescil ettirdiğini, ilk ipotek hükümsüz olmasına rağmen geçerli imiş gibi işlem yapıldığını, ikinci ipotek yönünden ise ipoteğe dayanak sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, yine ipotek senedinde tarla gösterilmiş olmasına rağmen, bunun mütemmim cüzü olan binanın da satışa konu olduğunu, bankanın haksız zenginleştiğini, davalının alacağını hesaplarken müvekkilinin yaptığı ödemeleri hesaba katmadığını...