tesis edildiğini, ancak davalı şirketin bakiye kalan 341.716,00 TL'lik borcunu ödemediğini, bakiye borcun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından Boğazlıyan İcra Müdürlüğünün 2021/230 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlunun borçlu olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibe konu taşınmazlar üzerine borç için ipotek tesis edildiğinin resmi ipotek belgesi ile sabit olduğunu, borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borcunu inkar ettiğini, tapu dairesi tarafından düzenlenen ipotek belgesi incelendiğinde gayrimenkul satışından kaynaklanan bakiye alacağı güvence altına almak için ipotek tesis edildiğinin görüleceğini, bu nedenle borçlunun takip dosyasına yaptığı itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini istemiştir....
Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, sıra cetveline itiraz olarak açılan davanın tasarrufun iptali olarak değerlendirildiğini, dava değerinin 30.000,00 TL olarak gösterildiğini, ancak ipotek bedelinin 71.250,00 TL olduğunu, alacağın resmi senede dayalı olduğunu, ipotek akit tablosunun resmi senet olduğunu ve tapu müdürlüğünce düzenlendiğini, davacının 'taraflar arasında düzenlenmiştir' ibaresinin doğru olmadığını, resmi senedin aksini iddia eden davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini, davacının temerrüt gerçekleşmemesine rağmen geriye dönük faiz tahakkuku iddialarının doğru olmadığını, ipotek akit tablosunda 01.10.2013 tarihinin vade olarak belirlendiğini, yerleşmiş içtihatlara göre vade tarihinden sonra faiz belirlenmiş ise o miktardan, belirlenmemiş ise yasal faiz oranından faiz işletileceğini, vade belirlenmediği takdirde temerrüt ihtarı gerektiğini, davalının yasal haklarına uygun olarak takip başlatıldığını ve alacak miktarının belirlendiğini...
Uyuşmazlık 29.09.2006 tarihli noterde düzenlenmiş bulunan resmi senedin zor ve tehdit kullanılarak imzalatıldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Resmi belgeyi düzenleyen noter hakkında herhangi bir şikayet, soruşturma ve açılmış bulunan ceza davası bulunmamaktadır. Diğer yandan davalı hakkında tehdit ile resmi belge düzenletmek suçundan yapılan şikayet sonucu Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu durumda resmi senede karşı tanık dinlenerek resmi senet iptali söz konusu olamaz. Hal böyle olunca kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen ve 7.İcra Müdürlüğünün 2007/12762 Esas sayılı dosyasında icra takibine konu edilen ipotek resmi senedinin okunaklı ve tasdikli fotokopilerinin birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “Türkiye Ziraat Bankası A.Ş. ile aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık....... doğmuş ve doğacak her türlü borç ve masrafları, karşılamak üzere ... ipotek etmeyi kabul ediyorum/z” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen T.C. Ziraat Bankası A.Ş.'nin 17/11/2020 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin konut kredi sözleşmesinden kaynaklandığını bildirmesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır ( Yargıtay 12. HD'nin 18.01.2021 tarihli, 2020/5067 E, 2021/446 K. sayılı içtihadı)....
. - K A R A R - Dava, ipotekle temin edilen borcun sona erdiği iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı vekili, ipoteğin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç ile davacının kefalet borcunu teminat altına aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yargılama sırasında ipoteğin fekki sağlanmış olduğundan davanın konusuz kaldığı, limit ipoteğinin karşılığının davalıya ödenmiş olması nedeniyle davalının ipoteği fekketmesi gerekirken, ipoteği kaldırmayarak dava açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu ipotek, hem ipotek verenin hem de ... İnş. Ltd. Şirketinin borçlarının temini amacıyla verilmiş olup, ipoteğin fekkine karar verilebilmesi için ipotek veren ile ... İnş. Ltd....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ipotek veren konumunda olduğundan hakkında rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceğini, sorumluluğunun taşınmazın ihale bedeli ile sınırlı olduğunu ileri sürerek rehin açığı belgesinin ve bu belgeye dayalı olarak başlatılan ilamlı takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, ipotekli takipte taşınmazın alacağa mahsuben satın alındığını, karşılanmayan alacak için kredi borçlusu ile birlikte borçtan şahsen müşterek borçlu olarak sorumlu olan ipotek veren hakkında rehin açığı belgesi düzenlendiğini, iki farklı takip hakkında talepte bulunulmasının yasal olarak mümkün olmadığını, ipotek resmi senedinin 4 nolu şartında ipotek verenin ipotek kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçlarının, alacaklı bankaya geri ödenmesinden, müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun düzenlendiğini ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Davacı tarafın, davalı lehine düzenlenen üst sınır ipoteğinin alacağın fer'ilerini kapsamayacağı iddiasına dayalı itirazı, davalının alacağının esasına ve miktarına değil, icra müdürünün paylaştırma yapılırken alacağın hesaplanmasına yönelik takip hukuku kurallarını yanlış uygulamasına yönelik olup, ipoteğin bir üst limit ipoteği olup olmadığını belirlemek İcra Mahkemesi'nin görevine girmektedir. Diğer anlatımla davacının, davalı alacaklıya ipotek limitinden fazla pay ayrıldığı iddiasına dayalı bu itirazı üzerine, mahkemece limit fazlasının ipotek kapsamında olup olmadığının incelenmesi gerekeceğinden bu itiraz, alacağın doğumuna ve miktarına değil, sıraya yönelik olup, icra mahkemesi görevlidir....
belgesi kapsamında ,ipotek işleminde kullanılan vekaletnamenin sahteliğinin tespiti talebine yöneliktir....
Dosya kapsamına celbedilen tapu kayıtları ile ipotek resmi senedinin incelenmesinden de, İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi,, İkitelli Mah. ... ada, ... parsel ... kat,... nolu bağımsız bölümün davacı... adına tapuya kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde, dava dışı...Ltd. Şti.'nin, ... Bankası A. Ş.'den kullanmış olduğu krediler nedeniyle ... Bankası A. Ş. lehine, 1. derecede 500.000,00-TL bedelle ipotek tesis edildiği, ipotek kurulmasına ilişkin resmi senedi davacı...un parmak izi kullanmak suretiyle, tanıklar... ve ...huzurunda imzalamış olduğu, ipotek tesis işleminin geçerli bir şeklide yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu hususlar dikkate alınarak, davacı tarafça açılan davanın haksız olduğu sonucuna varılarak, açılan davanın reddine karar verilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....