DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapıldığı takip konusu ipotek akit senedinde T3 lehine ve ipotek borçlusunun T3 e işbu ipotek senedinin düzenlendiği tarih itibarıyla olan toplamda 16.611. 41 TL'lik borcunun ve Türkerler İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi lehine ipotek borçlusunun Türkerler’e iş bu ipotek senedinin düzenlendiği tarih itibariyle toplamda 3.305.670. 87 TL'lik borcunun ipotek alacaklısı lehine ve ipotek borçlusunun ipotek alacaklısına iş bir ipotek senedinin düzenlendiği tarih itibarıyla toplamda 3.322.282.28 TL'lik borcunun teminatını oluşturmak üzere" ibaresinin yer aldığı görülmüştür. Davalı alacaklı takipten önce muaccel borçla ilgili borçluya ihtarname göndererk 6098 sayılı BK nın 117. Maddesi kapsamında borçluyu temerrüde düşürmüştür. İpotek akit senedindeki ifadeler kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarına havidir....
İcra Müdürlüğünün 2015/2852 Esas sayılı dosyasındaki alacağın kredi kartı borcundan kaynaklandığı ve ipotek resmi senedinin teminat kapsamında olduğu, dolayısıyla yapılan sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.Dava, sıra cetvelini şikayete ilişkindir.Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir.Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu yönündeki kayıt, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır....
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ipotek resmi senedinin incelenmesinde ...'ın ... Ltd. Şti'nin davalı bankaya olan borçlarının yanında kendi namına olan borçlarından dolayı da ipotek kapsamında sorumlu olmayı kabul ettiği, davacı vekilinin müvekkili ile görüştüklerini, taşınmaz bedelini depo etmeyeceklerini belirttiği, davacı vekilinin beyanı dikkate alındığında, taşınmazın bedelinin depo edilmemesi nedeniyle ipoteğin fekkinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf dava dışı ...'a ait taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın aldığını, lehine ipotek tesis edilen dava dışı şirketin borçlarını ödediğini belirterek ipoteğin fekkini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, sahte vekaletnameye istinaden ipotek tesis edildiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, özellikle temyizin kapsamı itibarıyla faktoring sözleşmesinden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmamasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
. - K A R A R - Dava, icra takibine konu genel kredi sözleşmesi ve ödeme dekontundaki imzaların sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, genel kredi sözleşmesi ve ödeme dekontundaki imzanın davacıya ait olduğunu, kredinin teminatının olmamasının veya teminat işlemlerinin geçersiz olmasının davacıya hak sağlamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, her ne kadar genel kredi sözleşmesindeki imza davacıya ait ise de kredi konusu amaca ilişkin noter satış sözleşmesi ve ruhsatın sahte olduğu,... Otomotiv Ltd. Şti. çalışanlarının oluşturdukları sahte kredi dosyası ile davalı banka çalışanlarının yardım ve işbirliği sayesinde temin edilen kredinin şirket hesaplarına aktarılmasını sağladıkları, Ziraat Bankası Personeli hakkında yürürtülen idari soruşturma ile......
Aile Mahkemesi'n de vermiş olduğu cevap dilekçesinde, gerekse de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesinde borcunu ve mezkur bono üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, davacının resmi merciler huzurunda attığı farklı imzalarının mevcut olduğunu mahkemece eksik ve yetersiz inceleme sonucu karar verildiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; takibe konu senedin sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit davasında; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı hususuna ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, imza inkarına ve bedelsizlik iddiasına dayalı takibe konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından dava dışı şirketin lehine tesis edilen ipotek resmi senedi incelendiğinde, dava dışı asıl borçlunun davalı bankadan kullandığı tüm kredilerin 190.000 TL limitle teminat altına alındığının görüldüğü, bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, davalı bankanın 180.909,76 TL nakdi kredi ve 18.050 TL çek kredisi nedeniyle alacaklı bulunduğu, davacıya keşide edilen ihtarnamede 190.000 TL ipotek bedeli için talepte bulunulduğu gözetildiğinde, davacının kefalet senedinin geçersizliğine yönelik itirazlarının incelenmesine gerek olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İpotek resmi senedinin üzerinde ... ada numarası ile ilgili parsel numarası bölümü yazılırken kayma yapılarak ada numarasının ..., parsel numarasının ... olarak yazılması; 2. sayfasında taşınmazın ...-... pafta ... ada ve ... parsel numaralı taşınmaz olması nedeniyle her iki taşınmazın aynı taşınmaz olduğu kabul edilmiştir. Konak Tapu Sicil Müdürlüğü’nden verilen cevapta; 27/04/2000 tarihli, ... sayılı ipotek terkin yazısına araştırma sonucu rastlanmadığı bildirilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetçinin takibin dayanağı hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı şikayetinin reddine, şikayetçinin icra emri ve kıymet takdiri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayetinin kabulü, ile icra dairesinin icra emri ve kıymet takdiri tebliğ işlemlerinin iptaline, öğrenme günü 05/02/2020 tarihinin icra emri ve kıymet takdir raporu tebliği olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, davalı tarafından borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin dayandığı çekteki imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dava menfi tespit ve istirdat davası şeklinde açıldığından ve takibe konu çeklerin bayilik sözleşmesi nedeniyle verdiği savunulduğundan Dairemiz görevli değildir. Bu tür uyuşmazlıklardan kaynaklanan davaların temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ancak 19. Hukuk Dairesince dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....