Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek halen mevcut veya henüz doğmamış olmakla birlikte ileride doğması kuvvetli kişisel bir alacağı teminat altına alma amacı güden feri nitelikte sınırlı bir ayni haktır. Bu haliyle ipotek teminat altına alınan alacağa bağlı bir hak olarak kendini gösterir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yoluyla isteyebilir. İpotek taşınmaza bağlı bir borç olduğundan ancak tapu maliki tarafından ipotek lehtarına yöneltilmek yolu ile kaldırılması istenebilir....

Dosya kapsamından; Davacılara ait taşınmaza davalıların murisleri lehine 26.07.1974 tarihinde 70.000 ETL bedelli faizsiz ve 25 ay vadeli ipotek tesis edildiği, lehine ipotek tesis edilen davalı tarafın kötü niyetli olduğunun ipotek borçlusu tarafından ispat edilmesi halinde ipoteğin kaldırılabileceği anlaşılmış olup davacı taraf ipotek işleminde davalı tarafın kötü niyetli olduğunu ispat edememiş, ipotek kesin borç ipoteği niteliğinde olup borç ödendiği ispat edilmediği davacıların ipotek bedelini depo etmediklerinden davanın reddine" dair karar verilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.07.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz ve ipotek şerhinin terkini talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 20.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, önceki kararda davanın kabulüne ilişkin verilen kararın ipotek lehtarı İş Bankası A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine, hüküm Dairemizin 05.03.2015 tarihli 2015/844 Esas, 2015/2497 Karar sayılı ilamı ile "......

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle : Davaya konu taşınmaz üzerinde hem müvekkilinin eşinin davalı bankadan aldığı ev kredisine ilişkin ipotek hem de Olgunlar İnşaat Büro Sarf Malz. Gıda Teks. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin davalıdan aldığı ticari krediye ilişkin ipotek bulunduğunu, yargılama aşamasında mahkemece ipotek türünün araştırılmadığını, ilk olarak ev kredisinin alındığını, ev kredisi alınırken müvekkilinin eşinden muvafakat alınmadığını, daha sonra evin ipotek değerinde yapılan artışta da ticari krediye ilişkin ipotek kurulduğunu ancak yine müvekkilinden muvafakat alınmadığını, Olgunlar İnşaat Büro Sarf Malz. Gıda Teks. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

    kredi borcunun henüz kapanmamış olmasına göre gerek dava tarihi (19.02.2020) ve gerekse inceleme tarihi (05.08.2021) itibarıyla davacı ipotek veren / müteselsil kefil taşınmaz malikinin taşınmazdaki 1/2 payı üzerindeki ipoteğin kaldırılması için gerekli koşulların oluşmadığı dikkate alınarak davacının menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....

      Mahkeme; 81, 82 ve 170 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ipotek şerhi bulunmadığından bu parseller yönünden istemin reddine, 32 parsel sayılı taşınmaz kaydından ipotek şerhinin kaldırılmasına karar vermiş, hükmü davalı ... husumet ve vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir Davacı, davaya konu taşınmaz kaydına usulünce konulan ipotek şerhinin yasal dayanağının kalmadığını ileri sürerek terkinini istemektedir. Bu tür davalarda ipotek yararına sonuç doğuran kişilere husumet yöneltilerek davanın sonuçlandırılması gerekir. ... işlemi yapan resmi kurum olup, yararına ipotek tesis edilenlerden olmadığından Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilecek yerde davada gerçek hasım yanında ilgisi olmadığı halde Tapu Sicil Müdürlüğüne de husumet yöneltilerek dava yürütülmesi doğru olmamıştır....

        120.000 TL verip ilk etapta banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünde yazı verilmesine rağmen, daha sonradan ipoteğin kaldırılmaması yönünde önceki yazının geçersizliğini içerir yazının tapuya gönderildiği, bu nedenle tapudaki ipotek şerhinin kaldırılmadığı, söz konusu tapuların adına kayıtlı olan önceki malikleri tarafından ipoteğin kaldırılması gerekip bu şahısların iddiasına göre paranın kendilerine ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmaması talimatını kendilerinin verdiği yönündeki beyanları da dikkate alındığında sanığın hileli bir hareketinin bulunmadığı bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ipoteğin kaldırılması karşılığında 120.000 TL parayı aldığı kabul edilse bile, bu paranın karşılığında ipoteğin kaldırılmamasının veya paranın geri iade edilmemesinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle sanığın beraatine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Mahkemece, sahte vekaletname ile gerçekleştirilen işlemin geçersiz olmasına rağmen ipotek alacaklısı bankanın iyiniyetli olduğunu ve MK’nun 1023.maddesindeki korumadan yararlanması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacının daha önce açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda dava konusu taşınmazın sahte vekaletnameyle dava dışı ...’ya satışından dolayı davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline karar verilmiş ve taşınmaz davacı adına tescil edilmiştir. Bu nedenle ... ile yapılmış ipotek akdine istinaden banka lehine tesis edilen yolsuz tescile dayalı ipoteğin de kaldırılması gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 20.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen kooperatife karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur. Bu bakımdan davacıya konut üzerinde hak sahibi olan ipotek akdinin diğer tarafını oluşturan eşini de davaya dahil etmek üzere uygun süre verilmesi, davaya dahil edildiği ve gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve taraf teşkili bu şekilde sağlandıktan sonra sonuca gidilmesi gerekirken eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan Total Oil Türkiye A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı erkek eş adına kayıtlı olan taşınmazın aile konutu olduğunu, açık rızası olmaksızın diğer davalı şirket lehine taşınmazın tapu kaydı üzerinde ipotek tesis edildiğini beyanla Türk Medeni Kanununun 194/1 maddesi gereğince davalı şirket lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Dava maktu peşin harçla görülmüştür. Aile konutu şerhi konulmasına yönelik istek maktu harca tabi ise de; taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteği taşınmazın aynına ilişkin olmakla değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir....

                UYAP Entegrasyonu