Yapı malz İnş ...Ltd Şti 'ye krediler kullandırıldığını, teminat olarak... bulunan ... numaralı bağımsız bölüm üzerine müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, dava tarihi itibariyle tarafların boşanmış olduğunu taşınmazın aile konutu olma özelliğinin sona ermiş olduğunu, boşanma protokolünde davacı müvekkil şirkete ait ipotek dayanağı borcu ödemeyi taahhüt etmesine rağmen ödememesi, taşınmazın kaydında müvekkil şirket lehine ipotek kaydı bulunmasına rağmen taşınmazı ipotekli bir şekilde boşanmadan sonra adına tescil ettirmesi ve halen adına kayıtlı olan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için iş bu davanın açılmasının davacının kötü niyetini ortaya koyduğunu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Antalya ... İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı icra takip dosyasının Uyap sistemi üzerinde bir örneği çıkartılmış, dosya içerisine konulmuştur. İncelenmesinde; alacaklının ... Bank A.Ş, borçluların ..., ......
nun kendi adına kayıtlı bulunan bağımsız bölümü diğer davalı şirketin borcuna teminat olarak ipotek verdiğini, taşınmaz üzerine de 75.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı şirket tarafından borcun ödenmediğini, verilen çeklerin de karşılıksız çıktığını, davalı ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, takibe itiraz edilmesi üzerine Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/654 esas sayılı dosyası üzerinden derdest itirazın kaldırılması davasında ipoteğin teminat ipoteği olması sebebiyle genel mahkemelerde görülmesi gerekçesiyle itirazın kaldırılması talebinin reddedildiği, çeklerin ödenmediği, ipotek alacağının da muaccel hale geldiğini ileri sürerek 105.000,00 TL'lik alacağın davalı ...'nun 75.000,00 TL'lik kısmından sorumlu olmak üzere 01.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2017/296 ESAS - 2020/376 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Sakızağacı Mahallesi, 26 ada, 58 parsel sayılı, 6 katlı, 6 daireli apartmanın 1.katında bulunan 4/24 arsa paylı 2 numaralı meskenin miras yolu ile müştereken maliki olduklarını, taşınmaz üzerinde İtalyan tebaasından Hermondri Andiriya lehine, 28/11/1929 yılında tesis edilen 360- TL bedelli 3 yıl süreli ipotek bulunduğunu, ipoteğin konulmasının üzerinden yaklaşık 90 yıl geçtiğini, tapuya ipotek lehdarının kimlik bilgileri ve ipotek resmi senedi için başvuru yapıldığını, ancak İstanbul T8 24/04/2017 tarihli yazısında ipotek resmi senedinin varlığı hususuna değinmeden ipotek lehtarının kimlik bilgilerinin ellerinde olmadığının bildirildiğini, ipotek resmi senedinin...
Her ne kadar davacı yan ipotek lehtarının davalı olarak eklenmesini talep etmişse de HMK madde 124'teki koşulların somut olayda gerçekleşmediği, maddi hataya dayalı kabul edilebilir bir yanılgının bulunmadığı, tapu kaydının incelenmesi ile ipotek alacaklısının tespit edilebileceği değerlendirildiğinden bu talebinin reddine karar verilmiştir....
Kat 5 nolu mesken üzerine 110.000,00 TL bedelli müvekkili şirket lehine ipotek tesisi yapıldığını, söz konusu ipotek borcuna karşılık müvekkili şirkete sadece 18.000,00 TL banka havale yoluyla ödeme yapıldığını, İpotek borcuna karşılık bunlar dışında herhangi bir ödeme yapılmadığını, bakiye 92.000,00 TL ipotek borcu devam ettiğini, davacının ipotek borcu devam ettiği için de müvekkili şirket tarafından taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılmadığını, davacı taraf dava dilekçesinde şimdiye kadar işlem başlatılmamış olması nedeniyle müvekkili şirketin kötüniyetli olduğunu iddia etmiş ise de müvekkili şirket 2. Dereceden ipotek alacaklısı olduğunu, 1. Dereceden Ziraat Bankası ipotek alacaklısı konumunda olduğunu, 1....
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 15/02/2022 KARAR TARİHİ : 12/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı taraf 06.09.2011 tarihinde satın aldığı Sakarya ili Kocaali ilçesi Kocaali .. mahallesi ... ada ... parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde önceki malik tarafından davalı lehine tesis edilmiş 1.500.000.000,00 Eski TL değerli ipoteğin bedelin depo edilmesi karşılığında kaldırılmasını talep etmiştir. Dava konusu Sakarya ili Kocaali ilçesi .... Mah. ... ... mevki ... Pafta ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ipotek akit tablosu ile Davalı şirketin Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları alınmış ve incelenmiştir. İpoteğin dava dışı bir şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden doğacak borçların teminatı olarak verildiği görülmüş, bu ipoteğin kaldırılması talebinin ticari bir dava olduğu değerlendirilmiştir....
--------Sayılı ilamında "....Somut olayda; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu ---- parsel sayılı taşınmaz üzerinde ------ lehine ipotek şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; dava, ipotek lehdarı olmadığı halde ----- mirasçıları aleyine yöneltilmiş olup, ipoteğin kaldırılması davası ipotek lehdarına karşı açılabileceğinden davalılara husumet yöneltilerek sonuca gidilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken..." belirtmiştir.İpoteğin kaldırılması istemi ipotek lehdarına yöneltilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olduğu aile konutu şerhi konulması talebinin maktu harca tabi olduğu, ipoteğin kaldırılması talebinin ise ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, ipoteğin kaldırılması talebi yönünden nispi harç yatırılmış ise de aile konutu şerhi konulması talebi yönünden 44,40 TL maktu peşin harç yatırılmamıştır. Bu itibarla, davacı tarafından açılan dava için yukarıda belirtildiği şekilde aile konutu şerhi konulması talebi yönünde peşin harç eksikliğini tamamlaması için süre verilmesi ve mevcut duruma göre işlem yapılması gerektiğinden davalıların sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık” olması gerekir. Her ne kadar ipotek doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin kötüniyetli ve muvazaalı işlemleri ile aile konutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işlemine diğer eşin “açık rızası” şarttır. Somut olayda, davalılardan ... Bankası A.Ş. ipotek tesisine davacı eşin muvafakatinin alındığını ileri sürmüş, davacı ise sunulan “muvafakatname"deki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek muvafakatnameyi kabul etmemiştir....
Bu durumda, mahkemece TBK'nın 129'uncu maddesi uyarınca davacının işbu davada aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılmadan işin esasına girilerek esas hakkında karar verilmesi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ...- Kabule göre de, ... adına kayıtlı taşınmazın dava dışı banka lehine rehin verilmesine dair sözleşme ile ipotek akit tablosunun getirtilip taşınmazın teminat altına aldığı borç tutarı ve ipotek limiti belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. ...- Yine kabule göre, kredi borçlusu şirketin bankaya olan kredi borcunu ödeyerek 6098 sayılı TBK'nın 127'nci maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki ipotek hakkına halef olan dava dışı ... İyi Tarım Hayvancılık Gıda ... Nakl. İhr. İth. Tur. San. ve Tic. Ltd....