WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil - İpteğin Kaldırılması - Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan hak sahibi olan koca, taşınmaz üzerine Türkiye ... Bankası A.Ş. lehine 07.12.2006 tarihinde ipotek tesis ettirmiştir. Davalılardan Türkiye ... A.Ş. ipotek tesisine davacı eşin muvafakatinin alındığını ileri sürmüş, davacı ise sunulan “muvafakatname"deki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek muvafakatnameyi kabul etmemiştir....

    nun 194/1 maddesi gereğince ipotek işlemine davacının açık rızasının şart olduğunu, açık rıza alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğunu belirterek Adana 3.İcra Müdürlüğünün 2015/14863 no'lu sayılı takibin davacı yönünden tedbiren dava sonuna kadar durdurulması, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle dava açtığı, davalı T4 davaya cevap dilekçesi sunmadığı, davalı banka vekilinin süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesi ile açılan davayı ve iddiaları kabul etmediği, davaya konu taşınmaz üzerine alacaklarının teminatı olarak 23/09/2008 tarihinde ipotek tesis edildiğini, ipotek tesisinden yaklaşık 8 yıl sonra bu davanın açılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi TMK.'...

    İncelenen tüm dosya kapsamına göre ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin eldeki davada husumetin ipotek lehdarına yöneltilmesi gerektiği ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler nazara alındığında ipotek lehdarının kim olduğunun tespit edilemediği, her ne kadar yargılama sırasında Denizli ili Merkezefendi ilçesi Sırakapılar Mah. 4101 ada 8 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki SN:44607537 Nolu Davalı lehine tesis edilen 22.000.000 E.TL ipotek alacaklısının kimlik bilgilerine ulaşılamadığından ve araştırmalara rağmen bulunamadığından taşınmaz üzerindeki ipotek alacaklısının 3561 Sayılı yasa gereğince hak ve menfaatleri ve Hazine çıkarlarını korumak üzere Denizli İl Defterdarlığının yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmiş ise de, Yargıtay 14....

    şerhinin kaldırılması için ilgili Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin kaldırılması isteminin yargılamayı gerektirdiği, alacağın haricen tahsil bildirimi sonucunda icra müdürüne kanunla verilmiş ipoteğin kaldırılması yetki ve görevi bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Davacı, davalıdan ipoteğin davalı tarafından bilahare kaldırılması şartı ile satın aldığı taşınmazın, ipotek alacaklısı tarafından icra yolu ile satışı istendiğinden, sözleşme gereğince edimini yerine getirmeyen davalıya taşınmaz için ödediği 71.000 USD karşılığı 100.000,00 YTL’nin tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı ise aşamalardaki beyanlarında taşınmaz bedeli için verilen senet bedellerinin ödenmemesi nedeniyle ipoteği kaldıramadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Taraflar arasında davacı tarafından 71.000 USD nin ödendiğine ve ipoteğin davalı tarafından kaldırılacağına dair uyuşmazlık yoktur. Davacı tarafından taşınmaz İpotekli olarak satın alınmış ise de taraflar arasında yapılan ve inkar edilmeyen sözleşmeye göre ipoteğin kaldırılması öncelikli olup, davacı tarafından kalan borç için verilen senetlerin ise ipoteğin kaldırılmasından sonraki tarihlerde ödemesinin yapılacağı da açıktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan hak sahibi olan koca, oğlu .....'a verdiği vekaletname ile, taşınmaz üzerine .... lehine 20.01.2011 tarihinde ipotek tesis ettirmiştir. Bu tarihte tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen üçüncü kişinin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK md. 1023)....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1036 Esas KARAR NO : 2022/1070 Karar DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 07/06/2021 KARAR TARİHİ : 25/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Büyükçekmece ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.04.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması, menfi tespit ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması, menfi tespit ve tazminat istemleri ile açılmıştır. Davalı banka, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 176 ada 14 ve 141 ada 2 parseldeki davalı hissesindeki mevcut ipotek şerhlerinin terkinine, davacının 1996/46 esasta kayıtlı dava sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı banka temyiz etmiştir....

              O halde mahkemece, ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni araştırılarak ve tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; şikayet konusu edilen takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması gerekirken meskeniyet şikayetinin kabulü ile birlikte taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin de kaldırılması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık malik olmayan davacı eşin 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi uyarınca açtığı ipoteğin kaldırılması istemli davasında üzerinde ipotek işlemi tesis edilen taşınmazın aile konutu olduğunu ispat edip edemediği, aile konutu şerhi bulunmayan aile konutu üzerinde tesis edilen ipotek işleminde lehine ipotek tesis edilen kooperatifin iyiniyetinin korunup korunamayacağı, buradan varılacak sonuca göre ipoteğin kaldırılması davasının kabulünü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü madde hükmü. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                  UYAP Entegrasyonu