Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/52 Esas KARAR NO : 2021/338 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 12/12/2018 KARAR TARİHİ : 20/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu 12/12/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin nakit para olması nedeniyle ... isimli şahsın kredi temini hususunda müvekkiline yardımcı olacağını söyleyerek,bu kredi verme konusunda müvekkilini davalılardan ...Tic. A.ş.'e yönlendirdiğini, müvekkilinin ... ile muhatap olduğunu, müvekkilinin bu bu davalıya 50.000,00 TL. paraya ihtiyacı olduğunu söyleyince davalının, müvekkiline teminat göstermesi ve senet düzenlenmesi karşılığında faiziyle kredi verebileceklerini ve 36 ay taksit yapabileceklerini söylediğini, neticeten, 50.000,00 TL. anapara 36.000,00 TL....

    edimlerini yerine getirmediğini, ipotek bedelini ödemediğini ve aradan geçen zamanda paranın alım gücünün büyük oranda düşmesi sebebi ile ipotek bedelinin düşük kaldığını, bilirkişilerin ipotek bedel tespitini 2942 sayılı kamulaştırma kanununun geçici 12....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin ve ipotek sözleşmesinin iptali, icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının ipotek sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, dayanaksız kalan icra takibinin iptaline karar verilmiştir. Dava da ipoteğin kaldırılması talebi mevcut olmayıp hüküm de ipotek alacaklısı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece; tapu kaydında yazılı ipotek bedeli depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. Dosya içinde bulunan belgelerden, yargılamalar sırasında davalılar tarafından davacı aleyhine ipotek bedelinin artırılması istemiyle Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, mahkemenin 2006/484 E. 2010/77 K sayılı ilamı ile ipotek bedelinin artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Anılan davanın neticesi beklenerek karar kesinleştikten sonra hasıl olacak sonuça göre karar verilmesi gerekirken, tapu kaydında yazılı ipotek miktar depo ettirilmek suretiyle davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 06.07.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Davalı vekili dava konusu ipoteğin usulüne uygun olarak tesis edildiğini, şirket temsilcisinin ipotek tesisi konusunda davacı şirketi temsil yetkisinin bulunduğunu, davacı şirketin tüm gelişmelerden haberdar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece ipotek tesis işleminin geçerli olduğu, şirket müdürünün üçüncü şahıslar lehine ipotek vermeyeceği konusunda herhangi bir yetki kısıtlamasının olmadığı, davacı şirket temsilcisinin şirketin borçlarının teminatı olarak veya üçüncü şahıslar lehine ipotek, rehin, her türlü kefalet ve teminatı verebileceği, verilen ipoteklerin geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Takip dosyası incelendiğinde ise anılan ipotek senedinde yer alan taşınmazların tamamı üzerinde toplu (birlikte) rehin konulmuş olmasına rağmen ... ili, ... İlçesi, ... Mahallesi,102 ada, 626 parsel sayılı taşınmaz hakkında takip başlatılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda anılan yasa maddeleri re’sen nazara alınarak, takibe konu taşınmazla birlikte toplu ipotek konusu tüm taşınmazlar hakkında takip yapılmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle itirazın kaldırılması yönünde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir. VI....

            Karar gereğince işlem yapılarak neticesinden bilgi verilmesi rica olunur." şeklinde İcra Müdürlüğü tarafından müzekkere yazıldığını, bu itibarla davacının tamamen kötü niyetli olarak, harcı ödemek yerine protokolü dolanmak için iş bu davayı açtığını; 4- İpotek bedeli olan borcun ödendiğinin sabit olup, ipotek alacaklısı olan davalı tarafından bu şerhin kaldırılması gerekmekte iken, bunun yapılmayarak davanın açılmasına sebebiyet verdiği de gözetilerek müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmamakta iken, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerini ödemeye mahkum edildiğini, bu itibarla gerekçesinin kendi içerisinde çelişkili olduğunu, harcının tamamlanmadığını ileri sürerek, kararın ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf ipoteğin arttırılması davasında eski malike karşı açtığı davanın reddedilmiş olduğunu, ipotek alacaklısı olan davalının müvekkilinden talep edebileceği sadece ve sadece temlik aldığı ipotek bedeli ile sınırlı olduğundan davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması talibine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 20.53- TL nin depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmişse de verilen karar dosya kapsamına ve usul ve yasaya uygun düşmemektedir....

            Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/son maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.05.2005 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteğinin değer yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılar, dava konusu yapılan ipoteğin inşaat teminat ipoteği olduğunu, dava dışı yüklenicinin inşaatı ikmal etmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 2.340,00 TL ipotek tutarının depo edilmesi koşuluyla dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu