Maddenin kişisel güvence verilmesine ilişkin sözleşmeler açısında uygulanabileceği, ipotek tesisinde eş rızası alınması gerekmediği, bu nedenle ipoteklerin kaldırılması yönündeki talebinde reddi gerektiği değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
Maddenin kişisel güvence verilmesine ilişkin sözleşmeler açısında uygulanabileceği, ipotek tesisinde eş rızası alınması gerekmediği, bu nedenle ipoteklerin kaldırılması yönündeki talebinde reddi gerektiği değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı kayyımı vekili, ... ili, ... Mah.'de bulunan 7548 ada 10 parsel No'lu taşınmazın tapu kaydında ipotek alacaklısı olarak ... oğlu ...'in gözüktüğünü, davacının ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/04/2010 tarih ve 2010/175 Esas, 2010/381 Karar sayılı dosyasında ... oğlu ...'in alacağının idaresi için ... defterdarı olması nedeni ile kayyum olarak atandığını, ipotek alacaklarının ipotek borçlusu olarak gözüken davalılardan alındığını, ipoteğin kaldırılması için Tapu Sicil Müdürlüğü'ne başvurulmuş ise de, Tapu Sicil Müdürlüğü'nce ipotek alacağı üzerinde ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İpotek borçlusu İİK'nun 153. maddesi hükmüne göre ipotek bedelini depo ettirdiğini ve ipotek alacaklılarına muhtıra tebliğ edildiğini belirterek ipoteğin fekki talebinde bulunmuş, Mahkemece ipotek bedelinin tesbitinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş, ipotek borçlusu vekili tarafından karar temyiz edilmiştir....
Dava, 05/10/1998 tarihli 544 sayılı tarımsal krediler genel sözleşmesi uyarınca verilen ipoteğin borcun bulunmaması nedeniyle kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, mahkemenin 2010/386 esas 2012/71 karar sayılı kararı uyarınca, 05/10/1998 tarih ve 544 sayılı tarımsal kredi sözleşmesi gereğince davacı taşınmazının davalı banka lehine ipotek verildiği, dava dışı borçlunun borcunun bütün fer'ileri ile birlikte ödenerek kapatıldığı ve 20/10/1999 tarih ve 832 sayılı kredi sözleşmesinde davacının kefaletinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan 05/10/1998 tarihli 544 sayılı tarımsal krediler genel sözleşmesi ve eki niteliğinde olan tarımsal krediler ikraz sözleşmesi ile bu sözleşmelerin mütemmim cüzü olan ipotek belgesindeki, dava konusu ipotek akdi ile ilgili hükümler incelenip ipoteğe etkisi tartışılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
nin acentelik teminatı olarak, Başak Sigorta A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, taşınmaza ilişkin açılmış izale-i şuyuu davası bulunduğunu, taşınmazın gerçek değerinde satılabilmesi için dava konusu taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, ipoteğin terkinini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkili ... lehine tesis edilmiş bir ipotek bulunmadığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, ipotek tesisinin murisin sağlığında gerçekleştirdiği mahfuz hisselere tecavüz etmeyen bir tasarruf olduğunu, ipotekli taşınmazın terekeye bu şekilde dahil edildiğini savunarak, lehine ipotek tesis edilen Başak Sigorta A.Ş.'nin davaya dahil edilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde davanın anılan sigorta şirketine ihbarını ve neticeten davanın reddini talep etmiştir. İhbar olunan davalı ...Ş. (Başak Sigorta A.Ş.) vekili, davacıların murisi tarafından dava konusu taşınmazın davalı ......
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, vasinin fiili ehliyetsizlik nedenine dayanarak açmış olduğu ipotek işleminin iptali ve kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, vasisi olduğu annesinin rahatsızlığından yararlanmak suretiyle dava dışı kardeşi tarafından kandırılarak annesinin evinin ipotek edildiğini, dava dışı kardeşi hakkında bu hususta açılmış bir ceza davası olduğunu ileri sürmüş, davalı banka ise vesayet tarihinin vekalet ve ipotek tesis tarihinden sonra olduğunu, kendilerine bir kusur yüklenemeyeceğini savunmuştur....
Somut olayda da, davacılar tarafından tapu kayıtları üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılması talep edildiğinden mahkemece, husumetin ipotek lehtarına yöneltilerek davaya davalı olarak katılımı sağlandıktan sonra varsa cevap ve delilleri de toplanıp birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ipotek lehtarı usulüne uygun şekilde taraf kılınmaksızın, davanın ihbarı ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Her ne kadar ipotek akit tablosunun 2. sayfasında çekler, kambiyo senetleri vs. nedenlerle yapılan borçlanmalar da ipotek kapsamına alınmış ise de, bu durum İİK 150/a maddesi kapsamında kalmadığından ve icra mahkemesi sınırlı yetkisi nedeniyle bu hususlarda inceleme yapamayacağından çekler nedeniyle alacağın varlığı, tahsil edilebilir olup olmadığı genel mahkemelerde yargılamayı gerektirir. O halde icra mahkemesince itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK'nun 388/4....
Hukuk Dairesince davaya konu terkinine karar verilen ipotek bedeli HMK madde 341/2 gereğince istinaf kesinlik sınırı olan 3.560,00TL'nin altında kaldığından bahisle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine kesin olarak karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyiz talebi üzerine,...Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17.05.2019 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 366. maddesinin yollaması ile, aynı Kanunun 346. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmiştir. 1-Her ne kadar ilk derece mahkemesince davaya konu bağımsız bölümlerde bulunan ipoteklerin 5 TL depo bedeli yatırılması üzerine kaldırılmasına karar verilmiş ve dava 5 TL üzerinden kabul edilmişse de; davalı ipotek lehdarının ipotek bedeli yönünden itirazları ve ipotek bedelinin 309.204,00 TL olması gerektiği yönünde iddiası bulunduğundan,...Bölge Adliye Mahkemesi 7....