WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi 28/02/2020 tarih 2019/322 Esas 2020/429 Karar sayılı kararı KALDIRILMASINA; Yeniden esas hakkında; İmzaya itirazın kabulü ile B.Çekmece 3....

ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...

    (REDDİNE), 2-Alacaklının borçlu ... hakkında verilen mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu şirketin imzaya itirazının mahkemece kabulüne karar verildiği; hükmün verilmesinden sonra, bu kez borçlu ... vekilinin ......

      ın 29.08.2013 tarihinde İcra Mahkemesi'ne başvurarak imzaya ve borca itiraz ettikleri, Mahkemece, borçlu ...'ın imza itirazının kabulüne, borçlu ...'ın itirazı yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; borçlu ...'ın 29.08.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, adı geçen borçlunun imza ve borca itirazından sonra 17.12.2013 tarihinde öldüğü, 18.03.2014 tarihli celsede borçlu ...'...

        Somut olayda, alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, mahkemece incelenip karar verilen imzaya itiraz yanında takipte talep edilen faize, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine ve borca da itiraz ettiği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun imzaya itiraz yanında ileri sürdüğü faiz istemine, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine ve borca itirazı incelenmeksizin ve herhangi bir değerlendirmeye yer verilmeksizin bu itirazları da kapsar biçimde “davanın reddi” yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece, 21.04.2016 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak, borçlunun imzaya itirazının reddi ile borçlu hakkında icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedildiği görülmüştür....

            Davalılar vekili 14.06.2011 tarihli duruşmada sözleşmedeki imzaya itirazları bulunduğunu bildirdiğine göre mahkemece davalıların imzaya itirazları yönünde gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılıp toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bonodaki imzaların borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. O halde, mahkemece alacaklının takip konusu asıl alacağın %20’si nispetinde tazminata karar verilmesi yönündeki hüküm tesisi doğru ise de alacaklının yasada öngörülen % 10 para cezasına mahkum edilmesi gerekirken sehven %20 oranında para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

                Şti.nin 17.04.2008 tarihinden itibaren 5 yıl süre için münferiden temsil ve imzaya yetkili şirket müdürü olduğu, şirketin imzaya yetkili kişisi olmasına rağmen imza yetkisi bulunmayan ve şirket çalışanı olan eşi sanık ......

                  nun 168/4. maddesine dayalı imzaya itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 3. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK.'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

                    UYAP Entegrasyonu