Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olduğunu, imzaya ve borca itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin davacılara 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 22/05/2019 tarihinde açıldığı, borca ve imzaya itirazın ve şikayetin konusunun süresiz şikayete tabi davalardan olmadığı, İİK'nın 168/3 maddesinde belirtilen 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği, açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın süreden reddine karar vermiştir....
Davacının imzaya itirazı yasal süresinde olmadığından, Mahkemece davacının imza örneklerinin toplanmasına ve imza incelemesi yaptırılmasına da gerek bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Aydın 1....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, imzaya itirazı kabul anlamına gelememek kaydıyla takibe konu senetlerin dava dışı diğer takip borçlusu Ömer Ekdi tarafından imzaları atılmış şekilde müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, müvekkilinin davacının imzasının sıhhatini bilemeyeceğinden ağır kusurlu da olmadığını, mahkemece müvekkili davalı aleyhine kötüniyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itirazdır....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacının imzaya itirazı üzerine mahkemece imza örnekleri toplandıktan sonra uzman bilirkişiden rapor temin edildiği, düzenlenen raporda imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle hükme esas alınmasının yerinde olduğu, bu rapor gözetilerek davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesinde ve yine davacı tarafından borcun bulunmadığını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan yazılı bir delille ispatlanamamış olması sebebiyle borca itirazının da reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Maddesi gereğince tacirlerin yetki sözleşmesi yapmaları mümkün olduğundan, senet de yazılı yetki şartının geçerli olduğu, bu nedenle davacının yetki itirazının reddine, aldırılan bilirkişi raporuna göre imzanın davacı borçlu el ürünü olmadığı anlaşıldığından imzaya itirazının kabulü ile Afyonkarahisar İcra Dairesinin 2020/1410 Esas sayılı takibinin davacı yönünden durdurulmasına, asıl alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, %10'u oranında para cezasının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki imzaya itiraz nedenlerini tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü senet de takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve imzaya itiraz davasına ilişkindir....
Açıklanan nedenlerle, davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve imzaya itirazının süreden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle davanın esasının incelenerek anılan şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nun 355, 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya itirazının süreden reddine, davalının tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiştir....
Şti.nin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosyaların birleştirilmesinin ardından verilen ilk kararın Dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde, bu defa asıl ve birleşen davalar yönünden İİK’nın 170/a-son maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, çek tazminatı yönünden borca itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nın 170/a. maddesi, alacaklının takip hakkı ve senedin kambiyo vasfının, süresinde ileri sürülen itiraz veya şikayet sırasında mahkemece re’sen dikkate alınacağına ilişkin olup, maddenin son fıkrasında; "her ne suretle olursa olsun, imza itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise, bu madde hükmü uygulanmaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, hükme esas alınan ... 1....
Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda imzaya ve borca itirazı ile birlikte senette tanzim yeri bulunmadığını ileri sürmemiş ise de, Hukuk Genel Kurulu'nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile de benimsendiği üzere İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince bu hususun icra mahkemesince res'en nazara alınması gerekeceğinden, mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken imzaya itirazın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 25/04/2017 tarihli ve 2017/435 Esas-2017/612 Karar sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... 5....
Şirketi adına senede ve imzaya bir itirazlarının olmadığını beyan etmesi karşısında; Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkartılabilmesi ve sanığın suç kastının belirlenebilmesi bakımından, senetteki borçlu imzaları sanığa ait çıkmamış ise de bu imzaların ... yetkilisi ... ve ...Tekstil Şirketi yetkilisi ...'na ait olup olmadıkları yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, yine iddia olunduğu gibi senetteki borçlu kısmına ... Tekstil Şirketi'nin sonradan eklenip eklenmediği hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, şayet sonradan ekleme yapılmış ise, asıl borçlu durumundaki ... Şirketi yetkilisi ... dinlenip, sanığın şirket işleriyle ilgilenip ilgilenmediği, bu senedin ... Şirketi'ne verilmesinden kendisinin haberi ve bilgisinin olup olmadığı, sanığın şirket adına daha önce de başka senet, çek verip vermediği, senetteki borca ve imzaya itirazı bulunup bulunmadığı, imzanın kime ait olduğu vb. hususları kendisine sorulmadan, senetteki imzaya ......