İcra Müdürlüğünün 2019/9766 esas sayılı takip dosyasında mevcut ödeme emrine konu olan senetlerdeki yazıların ve imzaların hiçbirinin müvekkiline ait olmadığını, takibe konu senetlerin tamamının müvekkilinin iradesi dışında doldurulmuş olduğunu, sahte imzayla işleme alındığını beyan ederek, takibin teminatsız olarak durdurulmasını, borcun tamamına, faizine ve ferilerine de itiraz ederek yapılan takibin iptali ile % 20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak kendilerine verilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Ödeme emrine itiraz, borçlunun borçlu olmadığını veya alacaklının takip yapma yetkisini haiz bulunmadığını icra dairesine bildirmesidir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 62. maddesine göre “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Borçlunun süresinde itirazı üzerine takip kendiliğinden durur (m.66/1). Kanun koyucu ödeme emrine itiraz içeriği konusunda borçluyu sınırlayıcı herhangi bir düzenlemeye yer vermemiştir. Borçlunun borca itiraz ederken itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirme zorunluluğu bulunmamaktadır. Borçlunun yalnız “itiraz ediyorum” demesi dahi yeterlidir ve borca itiraz olarak kabul edilir. Ancak iki hâl yönünden itiraz iradesinin açıkça belirtilmesi zorunlu görülmüştür. Bunlardan ilki “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır....
, soyut ve genel bir ifade ile itiraz edildiği anlaşıldığından yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir....
Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, kira sözleşmesinin alt bölümünde "17/06/2014 tarihinde başlayan yeni dönem aylık kira parası net 6.000,00 TL olarak belirlenmiştir" şeklinde yazan 16/06/2014 tarihli kısımda kiracı olarak ...'nın kiraya veren olarak da ...'ın isminin geçtiği, davalı vekilinin yargılama sırasında, 16/06/2014 tarihli beyanın müvekkili ... ait olmadığını beyan ettiği, ancak icra dosyasındaki itirazında sadece alacaklıya borcunun olmadığını beyan ederek itiraz ettiği, kira sözleşmesi, kira sözleşmesinin altındaki imza ve 16/06/2014 tarihli aylık kira parasının belirlenmesine ilişkin ifadeye ve altındaki imzaya ve icra dosyasında talep edilen 6.600,00 TL'lik asıl alacak miktarına itirazda bulunmadığı, İİK 269/2....
İcra Müdürlüğü' nün 2013/2395 sayılı dosyasına ilişkin ödeme emrinin iptaline karar verildikten sonra taraflarına yapılan ödeme emrine yaptıkları itiraz ve şikayetleri inceleyerek bir sonuca gitmesi gerekirken, iptal edilmiş olan ödeme emrine ilişkin olarak verilen kararın bu itirazlar için kesin hüküm oluşturacağı yanılgısına düştüğünü, Daire karar gerekçesine göre ödeme emri iptal kararından sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazların yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmayacağını davacı tarafın dava dilekçesi ile ileri sürdüğü itiraz nedenleri incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin kesin hüküm var diyerek, itiraz ve şikayetleri değerlendirmek için gerekli delilleri toparlayıp, inceleme yapmadan, eksik tahkikatla davanın reddine karar verdiğini beyanla devamla; dava dilekçelerindeki olay ve olguları tekrarla; müvekkilinin ilamsız icra...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...
beyanla, takipteki borcun tamamına, ve imzaya itiraz etmişlerdir....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur....
Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur....