Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 11/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itirazın ise icra mahkemesine yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük süre içinde (yani 13/03/2015 tarihinde) yapıldığı görülmektedir. Her nekadar borçlu, kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden önce icra dosyasına 28.01.2015 tarihli beyan dilekçesi sunmuş ise de, İİK.nun 168/4.maddesinde, itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlayacağının düzenlendiği gözetildiğinde, itiraz süresinin başlamasında, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından icra dosyasına sunulan beyan dilekçesi tarihi esas alınamaz....
Davalı şirket cari hesapta yer alan tutarın ödenmemesi sebebiyle faturadaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy ....İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı şirket borca ve ferilerine itiraz edrek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğu, davalı tarafın yapmış olduğu itiraz yerinde olmayıp reddi gerektiğini beyan etmiştir. Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü. Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının... Anonim Şirketi borçlunun ... Elektronik Sanayi Ticaret Anonim Şirketi olduğu, takibe konu alacağın 23.613,72TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava , taşımacılık (lojistik ) ilişkisinden kaynaklı alacak istemin ilişkin itirazın iptali davasıdır....
Davalı kiracı süresi içinde yapmış olduğu itirazında, diğer itirazları yanında tahliye emrinin eki olan tahliye taahhütnamesindeki imzaya itiraz ettiğini, herhangi bir tahliye taahhüdü vermediğini, imzalamadığını belirterek, tahliye taahhüdündeki imzaya açıkça itiraz etmiştir. İcra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir. Alacaklı, noterlikçe re'sen tanzim edilmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, tahliye taahhüdündeki imza ve tahliye tarihine itiraz edilmesi halinde İcra Mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemez. Bu durumda Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hukuksal dayanağı olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Davacı tarafından borca itiraz ile birlikte ödeme emri ile birlikte borcun sebebi olarak gösterilen bononun fotokopisinin ödeme emrine eklenmediği iddiası ile şikayette bulunulmuş ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, ancak gerekçe kısmında borca itiraza ilişkin davanın reddi gerekçesinin yer aldığı, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayete ilişkin gerekçenin yer almadığı anlaşılmıştır. İİK 61. Maddesi uyarınca ödeme emrine takibe konu belgenin tasdikli suretinin eklenmesi gerekir....
Davalı ......cı süresi içinde yapmış olduğu itirazında, alacaklı ile 15.06.2017 başlangıç tarihli 2020 bitiş tarihli ...... sözleşmesi imzalandığını, alacaklının kötüniyetli olarak ...... emri gönderdiğini, nitekim ...... sözleşmesinin süresinin henüz bitmemiş olup, sözleşmede ve kanunda belirtilen ...... koşullarının da oluşmadığını bildirerek ...... emrine itiraz etmiştir. ...... taahhüdüne dayalı ...... takiplerinde, dayanak ...... taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir. Davalı ...... taahhüdü altındaki tarihe açıkça itiraz etmediğinden takipte dayanılan taahhüt tarafları bağlar. Davalının yargılama sırasında savunmasını genişletemeyeceğinden imzaya itiraz etmesi sonuca etkili değildir. İİK'nin 275.maddesi gereğince ......cı ......nın yenilendiğini veya uzatıldığını aynı kuvvet ve mahiyette bir belge ile ispat edebilir....
ın bonodaki imzaya ve yetkiye itiraz edilerek, Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde icra emrine itiraz davası açıldığı ve katılana ödeme yapılmadığı, bu surette sanıkların birlikte hareket ederek katılandan mal almak suretiyle dolandırdıkları ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda, Suça konu bononun katılana önceden doğan borç nedeni ile sonradan düzenlenerek verilmesi karşısında, nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleriyle verilen beraat hükmü ile sanık ...'ın, suça konu bonoyu, şirketin yetkilisi ve aynı zamanda babası olan diğer sanık ...'...
Davalı vekili, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini, harici olarak varılan mutabakat sonucunda davacının borcun tamamını maaşından yapılacak kesinti ile ödemeyi kabul etiğini, imzaya itiraz olmadığından bonodaki imzanın takip bakımından davacıya ait olduğunun kesinleştiğini, davacının kötü niyetli olarak borcun ödenmesini sürüncemede bırakmak amacıyla bu davayı açtığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, alınan Adli Tıp raporuyla bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle, takip dosyasının davacı yönünden iptaline, yapmış olduğu ödemelerin davacıya iadesine, asıl alacağın %40' ı oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz ederek, imzaların sahteliğini iddia ettiğini, dava konusu senetlerin vade tarihi geldiğinde davacı ve ciranta firmaya protesto edilmesine rağmen, davacının herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin senetleri Aydemirler Uluslararası Nakliyat Hafriyat T3 den ciro yoluyla aldığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "...Tarafların ve mahkemenin denetimine açık, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu doğrultusunda; imzaya itirazın kabulü ile İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2017/39406 Esas sayılı icra dosyasındaki takibin davacı-borçlu yönünden durdurulmasına karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, çekle ilgili ödeme emrinde borçlu olarak müvekkili gösterildiği için takibin durdurulduğunu, fakat ödeme emrinin iptali talebi de bulunduğu halde, ödeme emrinin iptal edilmediğini, kabul edilen dava ve itiraz yönünden icra takibine konu edilen çek bedelinin %20'si oranında lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmediğini, fakat bono ile ilgili olarak aleyhe %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiğini, takibe dayanak senedin arkasında da senedin en son alacaklı gözüken T3 elinde bulunduğunu ve ona geçtiğine ilişkin müvekkilinin imzası bulunmadığı gibi, borçlu Harput 23 adlı şirket adına düzenlenmesi gereken çekle ilgili icra takibine, aynı zamanda borçlusu farklı olan ve gerçek şahıs gözüken müvekkilinin de dahil edilerek, her iki kambiyo senedinin aynı icra takibine ve ödeme emrine konu yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin bu hususları görmezden geldiğini, senedin metnine ve vasfına...
Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01/09/2019 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli aylık 7.750,00 TL bedelli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı vekilinin bu kira sözleşmesine dayanarak davalı şirket hakkında 21/07/2020 tarihinde, başlattığı tahliye talepli adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibinde ödenmeyen kira borcu ve işlemiş faiz toplamı 47.810,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, davalı borçlu vekili kira ilişkisine ve sözleşmedeki imzaya karşı çıkmaksızın borca, işlemiş faize ve fer'ilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine itiraz edilirken aylık kira miktarına ve kiracılık ilişkisine karşı çıkılmadığından aylık kira miktarı ve kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. İtiraz üzerine davacı kiraya veren süresinde itirazın kaldırılması istemli davasını açmıştır....