Her ne kadar davacı alacaklı davalı borçlu hakkında Büyükçekmece 3.İcra Müdürlüğü'nün 2020/2547 Esas sayılı dosyasında 01/03/201 yazan ( Daha sonra farklı bir yazım şekli ile imzalardan sonra farklı bir tarih yazıldığı ) bu nedene bila tarihli protokole istinaden yaptığı ilamsız takibe davalının protokolde ödeme tarihinin mevcut olmadığı , aralarında hukuki ilişkinin olmadığı , sözleşme / protokolün neticelenmediği için bu nedenle tarih atılmadığını , tarafların bir araya gelerek sözleşme üzerinde konuşmak için anlaşmış olmalarından bahisle ödeme emrine borca faize ve tüm ferilerine itirazının kaldırılması talep edilmiş ise de , davalının itiraz dilekçesinde yetkiye de itiraz olmuş ise de muhtemelen matbu kaldığı , zaten yetkili icra müdürlüğü ya da yetkili mahkemenin bildirilmediği ve yetkisizlik kararından bahsedilmediği , belgede ödeme tarihinin yazılmadığı , noter ihtarının ödeme tarihi yerine geçmeyeceği ve belgede '' .. En geç .....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve süregelen ticari ilişkiye istinaden verilen çek ve senetlere ciranta olarak şirket kaşesi üzerine kendisini davacı şirket yetkilisi olarak tanıtan Şerafettin Akgül tarafından imza atıldığı, eksik ve hatalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti ve imzaya itiraz davasına ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın müvekkili şirkete temlik edildiğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından takibin kesinleştiğini, dosyanın hiçbir aşamasında borçlu tarafından itirazda bulunulmadığını, takibe, ödeme emrine, borca ve faize itiraz ile takibin durdurulmasına yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, İİK md 82/12'e dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK md 16/1 gereği 7 günlük süreye tabi olduğunu, davanın süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından davalı aleyhine açılan kambiyo senedinden kaynaklı ödeme emrine itiraz (imzaya itiraz) davasının kabulüne, Bayındır İcra Müdürlüğünün 2021/667 Esas sayılı dosyasında davacı hakkında yapılan takibin durdurulmasına, davalı-alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan, 2004 Sayılı İİK'nın imzaya itiraz kenar başlıklı 170/4. maddesi gereğince, itiraz edilen takip konusu senede dayanan asıl alacağın %20'si (40.000 TL x %20) oranında 8.000 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, itiraz edilen takip konusu senede dayanan asıl alacağın %10'u (40.000 TL x % 10 ) oranında 4.000 TL para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, borçluların 01.11.2021 ödeme tarihli, 13.10.2021 düzenleme tarihli ve 450.000,00 TL bedelli senedi vadesi geçmesine rağmen ödemediklerini, borçluların malları kaçırma şüphesi bulunduğunu ileri sürerek borçluların menkul ve gayrimenkulleri ile 3. kişideki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ihtiyati haciz isteminin ... yönünden kabulüne karar verilmiştir. İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden ... vekili, talebe dayanak bono üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/680 esas sayılı dosyası ile icra emrine ve imzaya itiraz davasının ikame edildiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı ve davalı taraf defterlerinde cari hesaba konu faturalar kayıtlı olup davalı taraf hesabını peşin ödeme ile kapattığın defterlerine yansıttığına göre ispat yükü yer değiştirmiş olup peşin ödeme iddiasını davalı tarafın usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamına davalı taraf peşin ödeme olgusunu ispat edemediğinden usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir. İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu T1 adına kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmış ve sonrasında borçlu tarafa ödeme emri tebligatının 25/10/2021 tarihinde İcra Müdürlüğü tarafından çıkartılmış olduğunu, tebligatın 04/11/2021 tarihinde iade döndüğünü, akabinde borçlu vekili tarafından icra dosyasına vekaletname sunulmuş olduğunu iade dönen ödeme emrinin 21/01/2022 tarihinde e-tebligat yolu ile 21/01/2022 tarihinde teslim edildiğini ve 26/01/2022 tarihinde okunmuş sayıldığını, borçlu vekili tarafından henüz tebligat tebliğ edilmeden hatta tebligat icra müdürlüğünden çıkartılmadan önce 14/01/2022 tarihinde takibe, ödeme emrine ve yetkiye itiraz edilmiş olmasının usul ile yasaya aykırı olduğunu, davacı taraf İran vatandaşı olsa da müvekkil tarafında İran vatandaşı olduğunu ve ana dili farşça olduğundan söz konusu anlaşamama iddialarının tamamen hayatın olağan akışına aykırı ve mesnetsiz iddialardan ibaret olduğunu, davacı tarafın senedin üzerinde yer alan...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/506-523 sayılı kararı ile senet aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığından ödeme emrinin iptaline, sair itirazların incelenme dışı bırakılmasına şeklinde karar verildiği ve bu karar üzerine icra müdürlüğünce yeni ödeme emri hazırlanarak şikayetçi borçlulardan ...'a 12.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... adına çıkan tebligatın ise iade edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir....
İcra MahkemesiTARİHİ : 19/07/2005NUMARASI : 2005/127-765 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 1.12.2005 tarih, 19947-23775 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının bir adet bonoya dayanarak borçlu K.D. ve S.D. hakkında başlattığı 8.3.2005 tarihli takipte örnek 163 ödeme emri S.D'ın ölü olduğundan bahisle iade olunmuş, borçlu K.D'ın ise 11.3.2005 tarihinde tebellüğ ettiği ödeme emrine yasal süresi içerisinde borca ve imzaya itiraz ettiği görülmüştür. ...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve takipten 28.08.2014 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca imzaya itirazının yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....