tarafa iadesine, İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Kararın taraflara tebliğine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda İİK.nın 364, 366 ve 7035 sayılı kanunun 31.maddesi ile değişik HMK.nın 361/1 maddeleri gereğince kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verilmiştir. 10/05/2023 Yahya ÖZKÖK Başkan 34416 ¸e-imza İlyaz ÇORALI Üye 92547 ¸e-imza Hatice Tuğba ALTUN Üye 122290 ¸e-imza Dilşad Derya PEKER Katip 70791 ¸e-imza...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sadece imza incelemesi yapıldığını, gelen rapora itiraz ettiklerini yeniden bilirkişi raporu düzenlenmesini talep ettiklerini taleplerinin reddedildiğini ancak yapılan incelemenin yetersiz ve eksik olduğunu, kabul etmemekle birlikte imza müvekkiline ait olsa bile boş alınan bir imzanın senet haline getirilip kullanılmasının mümkün olmadığını, senette nakden yazdığını fakat o tarihte banka kayıtlarında bir nakit çıkış görülmediğini, eğer boşa alınan imza kefalet maksadı ile kullanılmakta ise müvekkili evli olup eşinin rızasının olmadığını, kefil olduğu miktarı kendi el yazısı ile yazmadığını, mahkemece bu hususların incelenmediğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
HGK’nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12- 382- 415 sayılı kararında da belirtildiği üzere; herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının, tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf yada diğer uygun görüntü teknikleri ile...
) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/11/2019 Başkan Üye Üye Katip e-imza e-imza e-imza e-imza...
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket aleyhine başlattığı haciz yoluyla takibi iflas yoluna çevirdiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, haciz yoluyla takibe itiraz etmeyen borçlunun takibin iflas yoluna çevrilmesi üzerine yaptığı itirazın kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, takibe konu bonoda şirketi temsilen tek imza bulunduğunu, davalı şirketin çift imza ile temsil edildiğini, borcun kabul edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Somut olayda; davalı alacaklının, davacı borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davacıya 10.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 16.07.2020 tarihinde 5 günlük yasal süre içerisinde açtığı davada imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, mahkemece, el yazısı, imza ve sahtecilik hususlarında adli belge inceleme uzmanı olan bilirkişi Mithat Elbasdı'da rapor alındığı, bilirkişi raporunun olaya, usul ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle mahkemece bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, ayrıca yapılan imza incelemesi sonucunda imzanın kendisine ait olmadığı açıkça tespit edilen davacının çekin kaybolmasına ilişkin olarak ceza soruşturması başlatmamasının sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından, mahkemenin davacının imzaya itirazının kabulüne ilişkin kararı usul ve yasaya uygundur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya ve borca istemine ilişkindir. Taşova İcra Müdürlüğü'nün 2020/96 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının T5 borçlunun T1 olduğu, borç miktarının 303.695,61 TL olduğu görülmüştür. Karar yalnızca davacı tarafından imza yönünden istinaf edilmiş olup, istinaf incelemesi istinaf edenin sıfatına göre istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılacaktır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Müdürlüğü'nün 07/04/2021 tarih 40968900- 101.02- 2020/83466 sayılı adli raporunda inceleme konusu senedin "müşterek borçlular" bölümünde en altta yer alan T1 isim yazısının karşısındaki atılı 2 adet imza ile T1'ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların T1'ün eli ürünü olduğunun bildirildiği görülmüştür....
evine hırsız girdiğini ve hırsızın altı imzalı bu senetleri çalınmış ve üzerilerini doldurmuş olabileceğini, borca da itiraz ettiklerini beyanla imzaya ve borca itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra takibinin alacak bedeli olan %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan icra takibi nedeniyle davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, alacak davası ile itirazın iptali davalarının aynı davada açılamayacağını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. e-imza e-imza e-imza e-imza DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacı şirketin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazmini ile Ankara Batı İcra Dairesi ... Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacılar (alacaklı) vekili tarafından davalılar (borçlu) aleyhine 05/04/2022 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ......
reddi ile dava dilekçesinde borca ne yönden itiraz edildiği belirtilmiş olup borca itiraz da İİK'nun 68. maddesindeki belgelerle ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen ve istinaf aşamasında ileri sürülen senedin imza tarihinde (keşide tarihinde) müvekkilinin il dışında olduğu iddiası istinaf aşamasında dinlemeyecek olup, kaldı ki tarafların senedin tanzim ve vade tarihlerini anlaşmaları doğrultusunda geriye ve ileriye dönük olarak tespit etmeleri mümkün olup senedin keşide tarihinde davacı borçlunun il dışında olmasının bir öneminin de olmadığından dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....