vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R – 1) Davalı idare dava konusu parselde 2017 yılında yeni bir imar uygulaması yapıldığını iddia ettiğinden davacı payının imar uygulaması sonucu hangi parsele gittiğini gösterir tüm gitti kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden, şuyulandırma cetvelleri ilgili belediye başkanlığından istenildikten, 2) İmar uygulaması sonucu yeni oluşan parselin imar planındaki özgülenme amacı, mezarlık alanlarının düzenleme ortaklık paylarına özgülenen alanlar arasında olup olmadığı dava konusu taşınmazın daha önceden kesilen düzenleme ortaklık paylarından oluşup oluşmadığı ilgili belediye başkanlığından sorulduktan, 3) Dava konusu taşınmaz ile imar uygulaması sonucu gittiği taşınmaz ve el atmaya konu bedeline hükmedilen 4474 m2 kısım ile düzenleme ortaklık payı olarak kesilen bölümün aynı kroki üzerinde gösterilmesi...
-KARAR- Çekişme konusu 3554 ada, 313 kadastral parselin 17.12.2010 tarih ve 546 sayılı imar uygulamasına tabi tutulduğu anlaşılmakla imar uygulaması sonucu oluşan imar parselllerine ilişkin çap (tapu) kayıtları istenilmiş ise de, istemin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bu defa, dava konusu 3554 ada, 313 kadastral parselin 17.12.2010 tarih ve 546 sayılı imar uygulaması ile oluşan yeni imar parsellerinin mülkiyet durumunu gösterir çap (tapu) kayıtlarının (imar uygulaması ile alınan yeni parsel sayılarındaki değişikliği gösterecek şekilde tüm tedavüllerinin) merciinden temin edilerek evrakına eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Davalı idarece 24.08.2015 tarih ve 39039 yevmiye numaralı işlem ile dava konusu taşınmaza imar uygulaması yapıldığı bildirildiğinden, 1- Dava konusu taşınmazın şuyulandığı bildirilen 64488 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kadının ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek, 2- İmar uygulaması sonucu dava konusu taşınmazın gittiği parselin imar planında ayrılma amaçlarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak, 3- Dava konusu taşınmaz ile imar uygulaması sonrası giden parselin aynı imar krokisinde yerleri işaretlettirildikten...
Belediye Başkanlığının 03.05.2016 tarih 1039 sayılı encümen kararı ile 3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı bildirildiğinden, a)En son imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvelleri ilgili Belediyeden istendikten, b)Dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu hangi parsellere gittiğini gösterir tüm gitti kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, c)Dava konusu taşınmaz ile imar uygulaması sonucu dönüştüğü parsellerin imar paftası üzerinde konumları işaretlettirilip, kroki üzerinde çakıştırılması suretiyle fen bilirkişisinden ek rapor alındıktan, d)İmar uygulaması sonucu yeni oluşan parsellerin imar planındaki özgülenme amacı ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece tapu sicilinde davalı Maliye Hazinesi adına yapılan davaya konu tescilin imar mevzuatına göre imar uygulaması olduğu, imar uygulaması ve işlemine karşı açılacak davalara idari yargının bakması gerektiği ve mahkemeninin görevli olmadığı gerkçesiyle hüküm kurulmuşsada yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyleki; dava öncelikle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası olarak açılmış ve tescile konu edilen taşınmazın imar uygulaması sonucunda hisseli olarak kişiler ve Hazine adına tescil edildiğinin anlaşılması üzerinede dava tapu iptali ve tescil davasına ıslah yolu ile dönüştürülmüştür. Kural olarak; mülkiyetin belirlenmesine ilişkin tescil, tapu iptali ve tescil davalarına bakma görevi adli yargı yerine aittir. İmar uygulaması sonucu arazilerin şuyulandırılarak tescil işlemi idari niteliktedir. Aynı ada içinde imar uygulaması sonucu oluşturulan bir çok parsel bulunmaktadır....
Hukuk Hâkimliğinden verilen 29.04.2010 gün ve 2006/410 Esas, 2010/242 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü: -KARAR- Dosya incelemesinde; dava konusu 2569 ada, 24 sayılı kadastral parselin 02.02.2005 ve 20.01.2006 tarihlerinde imar uygulaması gördüğü anlaşılmaktadır. 2569 ada, 24 sayılı kadastral parselin, 02.02.2005 tarihli Encümen kararı ile 26680 ada, 2 imar parseli ve 20.01.2006 tarihli imar uygulaması ile de 26554 ada, 6 imar parseline dönüştüğü anlaşılmaktadır. İmar uygulaması ile alınan yeni parsellerindeki değişikliği gösterecek şekilde tüm tedavüllerinin (...’ın başka taşınmazdan gelen payı olup olmadığının )ilgili merciinden istenerek evrakına eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Belediye Encümeninin 30/10/1997 tarih ve 694 sayılı kararı uyarınca imar uygulaması yapıldığını, yapılan bu imar uygulaması ile davacı adına 113 m2 olan alanın ipotek bedeli dahil 183,64 m2'ye yükseltilerek 05/02/1998 tarihinde davacı adına tescil edildiğini, daha sonra ise ... Belediye Encümeninin 09/05/2006 tarih 398 sayılı kararıyla imar uygulaması yapıldığını, yapılan imar uygulaması sonucu davacının davalılar miras bırakanı ... ile paydaş kılınarak davacıya ait olması gereken payın eksik hesaplandığını, idari yargı yerinde anılan imar uygulamasının iptali istemli dava açtıklarını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yolsuz tescili nedeniyle tapunun eski hale iadesini istemiştir. Bir kısım davalılar vekili, yapılan imar uygulamasının müvekkillerinin istemi dışında yapılmış olduğundan kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
K A R A R Davacı vekili, vekil edeninin, 9 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalıların ise 1 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalıların imar uygulaması öncesinde kendi taşınmazlarına duvar çektiklerini, ancak imar uygulaması yapıldıktan sonra duvarın vekil edenine ait parselin içinde kaldığını açıklayarak, davalıların dava konusu taşınmaza vaki müdahalelerinin meni ile duvarın yıkılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, vekil edenlerinin imar uygulaması öncesinde mülk sahibi olarak yapıları yapıp ağaçlar diktiğini, davacı tarafın muhdesat bedelini ödemeden dava açtığını, bedel ödenmeden bu davanın açılamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur....
Yani davalı, taşınmaza imar uygulaması gereği değil, imar uygulama sonucu bir başka şahıs adına tescilinden sonra satın almıştır. TMK'nun 684/1. fıkrasına göre "bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçasına da malik olur". Yine aynı yasanın 685/1. fıkrasına göre "bir şeyin maliki, onun ürünlerinin de maliki olur" 3. fıkrasında ise "doğal ürünler asil şeyden ayrılmayacak kadar onun bütünleyici parçasıdır. Tapu kaydında taşınmazın teferruatını gösterir herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Davacının imar uygulaması öncesinde davalıya ait parselin maliki olması, İmar Yasasının 18. maddesi gereği taşınmaz üzerindeki bütünleyici parçalar üzerinde tasarruf hakkına sahip olduğunu göstermez. Davacının iddia ettiği tasarruf hakkının mevcut olduğu tespit edilirse, davacı bu hususta bedelin ödenmesini ancak, tapu kaydına güvenerek iyi niyetle malik olan davalıya karşı değil, imar uygulaması ile mülkiyeti kazanana, sebepsiz zenginleşenden talep edebilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/03/2013 NUMARASI : 2010/441-2013/93 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1-Dava konusu 60070 ada 1 parselde davalı payını gösterir tapu kaydının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden istendikten, 2-Dosya içerisindeki belgelerden, dava konusu taşınmazın en son imar uygulaması ile şuyulandığı parsele ilişkin tapuların oluştuğu bildirildiğinden, bu tapuların ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten, 3-Dava konusu taşınmaz ile en son imar uygulaması sonucu oluşan taşınmazın aynı imar krokisinde yerleri işaretlendikten, 4-İmar uygulaması sonucu oluşan taşınmazın imar krokileri ve konumu...