ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2018/80 2019/16 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) KARAR : Anamur 3....
Mahallesi 7862 ada 14 parsel sayılı taşınmazın belediye sınırları içinde ve 1/1000’lik imar planında bitişik konumda, 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında kaldığı, taşınmazın yola, fabrika ve iş merkezlerine yakın konumda olduğu, belediye hizmetlerinden fiilen faydalanmasa da yol, su, elektrik kanalizasyon hatlarının taşınmazın yakınından geçiyor olması sebebiyle ve yakın çevresindeki gelişme özellikleri dikkate alındığında talep edildiğinde belediye hizmeti götürülebileceği ve Dairemizin 2017/4386 Esas sayılı ilamı ile denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaz ile benzer özellikte, 50 metre mesafede bulunan 7862 ada 17 parsel sayılı taşınmaza arsa olarak değer biçildiği anlaşıldığından Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 17/04/1998 tarih ve 1998/1 sayılı kararı uyarınca dava konusu taşınmaz arsa vasfındadır....
Bu nedenle, taşınmaz kamulaştırma kararından sonra düzenlenen 1/1000 ölçekli imar planı içinde ise de, söz konusu imar planı kamulaştırma amacına uygun yapıldığından taşınmazın arsa olarak kabul edilemeyeceği gözetilip, taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre arazi olarak değer biçilmesi ve biçilen değere objektif değer artırıcı unsur oranı ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme sonucu bedel tespiti, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle taraflara dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden, aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerektiğinde mahkemece re'sen emsal getirtme yoluna gidilmesi, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu müdürlüğünden, belediye tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin (mükellef beyan değeri veya arazi rayiç değeri değil) ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınan taşınmaz/taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıklarının, (imar kanunu 18. madde uygulaması ile ayrıca 15 ve 16. vd maddeler kapsamında yola terk vs yönünde her hangi bir işlem yapılıp yapılmadığı) imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise...
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Kamulaştırma bedelinin tespiti talep edilen taşınmazın niteliği doğru tespit edildikten sonra tespit edilen niteliğine göre Kamulaştırma Kanunu' nun 11.maddesine göre değer tespitinin yapılması gerekir. Bakanlar Kurulunun, Yargıtayca kısmen benimsenen 28/02/1983 ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için, uygulama imar planı (genelde 1/1000 ölçekli) ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır....
Bu nedenle, Mahkemece taşınmazın bedelinin tespiti için mahkemece gerekli görüldüğü takdirde yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak; a)Kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmazın tedavüllü tapu kaydı ile emsal satış olarak kabul edilen satış akdinin bir örneğinin temini ile dosyaya eklenmesi, b)Dava konusu taşınmazın dava tarihi olan itibariyle bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle; imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse İmar Kanunu md.18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin düşüldüyse DOP oranının, ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığına rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin bilgi ve belgelerin örneklerinin tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığından ayrı ayrı istenmesi, c)Bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın bulunduğu...
Mahkemece taşınmazın bedelinin tespiti için gerektiği takdirde yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak; a)Kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmazın tedavüllü tapu kaydı ile emsal satış olarak kabul edilen satış akdinin bir örneğinin temini ile dosyaya eklenmesi, b)Dava konusu taşınmazın dava tarihi olan itibariyle bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle; imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse İmar Kanunu md.18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin düşüldüyse DOP oranına ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığına rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin bilgi ve belgelerin örneklerinin tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığından ayrı ayrı istenmesi, c)Bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın bulunduğu cadde, sokak itibariyle Belediyenin...
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davacı Vekili İstinaf Dilekçesinde; Objektif değer artışı uygulanmaması gerektiğini, lehlerine vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Delillerin İncelenmesi ve Gerekçe: Dava, 2942 SK'nun 10.maddesine göre açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihindeki resmi veri listesi esas alınarak, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek suretiyle, sulu arazi için % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı ve taşınmazın gerçek değerine ulaşması amacıyla makul bir objektif değer artış oranı uygulanarak net gelir yöntemine göre değer biçilmesi isabetlidir....
İdarece düzenlenen kıymet takdir raporunda 2013 yılının Mayıs ayı itibariyle dava konusu taşınmazın çıplak m2 bedeli 150,00-TL olarak belirlendiği ve bu bedel üzerinden dava dışı diğer paydaşlarla uzlaşma sağlandığı halde, değerlendirme tarihi olan 2013 yılının Aralık ayı itibariyle 116,00-TL/m2 olarak tespit edildiğinden ve emsal taşınmaz İmar Kanunu 15 ve 16. maddeleri uyarınca oluşan imar parseli, dava konusu taşınmaz ise kadastral parsel olduğu halde düzenleme ortaklık payı düşülmeden değer biçildiğinden hükme esas alınan rapor inandırıcı görülmemiştir....
Bu amaçla, dava konusu taşınmazın 07.03.2018 olan değerlendirme, bilirkişi kurulunca somut emsal alınarak incelenecek taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla İmar Kanunu hükümleri uyarınca düzenlemeye tabi tutulup tutulmadıklarının, tutulmuşlarsa ne oranda düzenleme ortaklık payı kesildiğinin, ayrıca İmar Kanunu 15. ve 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığı, rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin ilişkin belgelerin örnekleri belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğünden sorulup istenilmelidir. 3- Faiz hükmünün hatalı kurulmuş olduğu görülmüştür. 4- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23/10/2018 tarihli ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 numaralı başvuru sonucu verilen 09/05/2019 tarihli kararları dikkate alındığında, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir. 5- 2942 sayılı Kanunun 10. maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin "... idarenin...