rağmen, bu karardan dönülmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle iptaline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece talebin aşılarak zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/701 esas, 2021/103 karar sayılı kararıyla, asıl borçlu Kazım Karataş'ın zamanaşımı itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve iş bu kararın 27/02/2021 tarihinde kesinleştiği, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde alacaklı tarafından İİK'nun 33/a-2 maddesi uyarınca alacak davası açılmadığı görülmekle, icranın geri bırakılması kararı takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağından, Mahkemece şikayetçinin talebinin 'icranın geri bırakılması' olduğu da nazara alınarak şikayetçi kefil yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kefil vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 27/04/2021 tarih, 2020/716 esas, 2021/342 karar sayılı kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile, İzmir 6....
Öte yandan kabule göre de; takipte talep edilen alacak miktarında itfa sebebiyle sona eren bir kısım bulunması halinde istemin kısmen kabulü ile bu miktar yönünden icranın geri bırakılması gerekirken aynı hüküm fıkrasında, başlatılan takip yönünden tümden icranın geri bırakılmasına karar verilmesine rağmen aynı takip dosyasında ilamlı icra takibi yönünden takibin devamına karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; ilamlı takibin dayanağı mahkeme kararının infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğunu, hükmün aynen infazının gerektiğini, takibe konu alacağın dayanak ilamın hüküm kısmının 5. Maddesinde karar altına alınan alacak olduğunu, davaya konu takipte nafaka alacağının talep edilmediğini, takibe konu borcun ödenmediğini, alacağın mahkemece davacıya yüklenen eğitim öğretim giderlerine ilişkin olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, itfa iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
Yine ilamlı icra takibini alacaklı istediği icra dairesinde yapabilecekken(İİK. m.34), ilamsız icra takibinde genel yetki kurallarına göre (İİK. m.50) takip yapması gerekecektir. O zaman elinde ilam olan bir alacaklı bu kadar avantajlar var iken neden ilamsız icrayı tercih eder? Burada ilk akla gelen ilamlı icra takiplerinde uygulanan İİK. nun 36.maddesini bir diğer anlatımla borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek olabilir. Bir diğer neden de ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak düşünülebilir.(İİK. m 40) İcra ve İflas Kanunu'nda hüküm bulunmayan hallerde bu kanuna aykırı düşmediği ölçüde genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hükümlerinin icra takipleri hakkında da uygulanması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 29/1.maddesine göre ise taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar....
İİK.nun 36.maddesi uyarınca verilen icranın geri bırakılması kararı, ancak lehine tehiri icra kararı tesis edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekte olup, bu maddeye göre sunulan teminat mektubu da, teminat mektubunu ibraz eden borçlunu borcunun temin eder ve koşulların oluşması halinde ancak onun borcuna karşılık paraya çevrilebilir. Somut olayda şikayetçi borçlu tarafından İİK.nun 36.maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru, bu başvuru doğrultusunda verilmiş bir teminat mektubu ve dolayısıyla bunun sonucu olarak sunulmuş icranın geri bırakılması kararı bulunmadığına göre, adı geçen hakkında icra takibine devam edilmesinde ve hakkında haciz uygulanmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Vergi Mahkemesinin 2020/1671 E. - 2021/556 K. sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı takip olduğu, icra emrinin davacıya 22/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine, ilama aykırı faiz talep edildiği şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı yalnızca davacı tarafından itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine yönelik karar bakımından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bu nedenle istinaf incelemesi kararın sadece itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik olarak yapılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; alacaklı tarafça, aynı alacak için dava konusu ipotekli takip dışında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ilamsız icra takibine yönelik itirazlarının iptali için açılan davada mahkemece ret kararı verildiğini, ret kararının iş bu ipotekli takip için de sonuç doğuracağını, alacaklı ile takip başlatılmadan evvel protokol yapıldığını ve protokole istinaden kısmi ödemelerde bulunulduğunu, daha önce yapılan ödemelerin takip borcundan düşülmesi talep edilmiş ise de, icra memurunca bu taleplerinin reddedildiğini, takibin haksız olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı ipotek takibinde, itfa ve imhal nedeni ile icranın geri bırakılmasına, takibin iptali istemine ve 11/06/2018 tarihli memur işleminin iptali istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33/1....
Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2020/426 Esas, 2022/86 Karar sayılı kararına dayanılarak 16.095,30- TL üzerinden ilamlı icra yolu ile takip başlatılmış, borçlu/şikayet eden söz konusu takip üzerine mehil vesikası alabilmek için borç miktarını nakit olarak depo etmiş ve icranın geri bırakılmasına Erzincan 1. İcra Hukuk Mahkemesi 'nin 2022/51 D.İş Esas ve 2022/53 D.İş K. sayılı kararı ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlık icranın geri bırakılması amacıyla icra dosyasına nakit olarak depo edilen paranın nemalandırılıp nemalandırılamayacağı noktasında toplanmaktadır. 492 Sayılı Harçlar Kanununun "Paraların bankalara ve mal sandıklarına yatırılması " başlıklı 36. maddesinin 1. Fıkrası "Mahkemeler, Hakimler, C. Savcıları ve İcra İflas Daireleri tarafından adli ve idari işlemlerle takip işlemlerinden dolayı her hangi bir sebeple alınmış olan paraların bankaya yatırılması halinde bu paralara ait faiz, ikramiye ve sair menfaatleri devlete aittir " şeklindedir....
Somut olayda; 22/04/2016 tarihinde takip başlatıldığı, icra emrinin borçluya 28/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2016 tarihinde icra emri tebliğinden sonra icra dosyasına 7.430.00 TL ödemede bulunarak 04/05/2016 tarihinde sair itirazlarla itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmişse de ödemenin icra emrinin tebliğinden sonra olduğu takip sonrası ödemenin icra müdürü tarafından dikkate alınması gerektiğinden borçlunun takip öncesi ödemelerine ilişkin bilirkişiden ek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....