Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/2276 esas sayılı dosyasından ilamlı icraya konu edildiğini zira itiraza uğrayan takiplerinin kambiyo senetlerine mahsus yolla ibra takibi olduğundan ilamla hükmedilen alacakların başka bir dosyadan ilamlı icraya konu edilmesi gerektiğini, her iki takip yolu kanundan farklı olarak düzenlenmiş olduğunu kambiyo senetlerine ilişkin takibin ve ilamlı takibin aynı dosyadan yürütülmesi hukuken mümkün olmadığını bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle anılan başvuru İİK. 16/2 maddesine göre süresiz şikayete tabidir....

ilamlı takibin şartlarının oluşmadığını beyanla öncelikle takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına ve nihayetinde İİK 150/1 maddesine aykırı olarak başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İlgili yasa maddeleri ile yasa koyucu hangi belgelere dayanılarak ilamlı takip yapılabileceğini, önemine binaen titizlikle düzenlemiş gerekli gördüğü yerlerde bunu özel kanunlarla belirleyip sınırlandırmıştır. Burada gözardı edilmemesi gereken husus ise, maddede yer verilen ilamların, icrası yorum gerektirmeyecek ve açıkça tahsil hükmü (eda hükmü) taşıyan ilamlar olduğu noktasıdır. Bu nedenle eda hükmü içermeyen “tespite” ilişkin ilamlar, ilamlı icra takibine konu edilemez. Somut olayda, takibin dayanağı ilamda eda hükmü bulunmadığı halde icra emri düzenlenmiş ise de, bu husus borçlu tarafından şikayet konusu yapılarak takibin iptali talep edilmediği sürece kendiliğinden ilamlı icra takibinin iptali söz konusu olmayacağından, davalı vekilinin kararın bu nedenle kaldırılması yönündeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

İcra emrinin tebliği üzerine İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581. ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine yada takibin iptaline değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekir....

    hükmünde olduğundan takbin iptaline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte takibin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/12790 sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, ancak gerek dayanak ilamın müvekkili ile eski eşinin boşanmasına dair olması ve müşterek çocuk olan davalının bu ilamda taraf olmaması, gerekse ilama dayalı olarak ilamsız takip başlatılmayacağından sözkonusu takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilamda müşterek çocuk davalı lehine nafakaya dair hüküm bulunmakla birlikte taraf olmadığı bu ilama istinaden doğrudan takip hakkı vermeyeceğini, yine takibe süresinde itiraz ettiklerini ve itirazın iptali davası açıldığını, ancak bu durumun şikayet yoluyla takibin iptali istemine engel olmadığını ileri sürerek, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı vekili 16/06/2022 tarihli celsede davayı kısmen icra emrinin iptali yönünden kabul ettiğini belirterek takibin iptali ve tazminat yönünden ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda;" ilamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu ve ilamın aynen uygulanması gerektiğinden ve davaya konu takip ilama uygun olarak başlatılmış olduğu gibi yine takip ilamlı olup ilamlı takipte tazminata hükmedilmesine ilişkin kanun hükmü yer olmadığından takibin iptali ve tazminat talebinin ise şartları oluşmadığı görülmekle Davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile Davacının icra emrinin iptaline ilişkin talebinin kabul nedeniyle kabulü ile, icra emrinin iptaline Takibin iptali ve tazminat talebinin ise şartları oluşmadığından reddine" karar verilmiştir....

    İdare Mahkemesinin 2020/626 Esas, 2020/1576 Karar sayılı kararı olduğunu, TRT Genel Müdürlüğü tarafından müvekkiline yapılan bilgilendirmede, TRT bandrol ana parası ve işlemiş faize yönelik toplam 67.135,64 TL'lik miktarın TRT kurumunun alacağına mahsuben iade edildiğinin bildirildiğini, takibe konu borç TRT tarafından ödendiğinden, takibin iptali gerektiğini, likit bir alacak olmadığından, ilamlı icra takibine konu edilemeyeceğini, müvekkili aleyhine harç talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili lehine hükmedilen alacakların mahsuben iadesi yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahsup iddiasının kabul edilmesi için muaccel bir borcun bulunmasının şart olduğunu, haksız tarh ettirilen idari para cezasının iptali için açılan davanın derdest olduğunu, davacıdan harç talep edilmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; takibe konu ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içermediği ve alacaklının da İİK'nın 150/ı maddesinde sayılan kişilerden olmadığı anlaşıldığından alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve borçlulara örnek 6 icra emri gönderilemeyeceği gerekçesiyle Sakarya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2022/6153 esas sayılı icra dosyasında icra emrinin davacılar yönünden iptaline, ancak ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içermemesi alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmayacağından davacı Hande Ceyda Kaplan'ın takibin iptali talebinin reddine karar verilmiş, davacı Hande Ceyda Kaplan hakkındaki takibin iptali gerektiğini ileri sürerek istinafa başvurmuştur. Davacı Hande Ceyda Kaplan ipotek veren 3. kişi olup takipteki sıfatı ipotek borçlusudur....

    Temyiz Sebepleri İpotek borçlusu temyiz dilekçesinde; hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini,sorumluluğun ipotek miktarı ile sınırlı olduğunu, takibin gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyeti ile bunların gider vergisi, icra takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden iptali gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK 149 ve 150/ı hükümlerine aykırı başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinin iptali talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK 68/b, 149, 150/ı madde hükümleri 3....

      UYAP Entegrasyonu