DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ilama aykırılık şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava konusu edilen ilama aykırılık hususunun sadece icra emrinin iptalini gerektirmesine göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
Diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verildiği, müdürlükçe 06/08/2018 tarihinde kapak hesabı yapıldığı, bu kapak hesabında takip sonrası işlemiş faiz kaleminin 138.254,79 TL ve toplam bakiye alacağın 216.521,19 TL olarak yer aldığı, borçlulardan T4 13/08/2018 tarihinde yapılan kapak hesabının fazla çıktığından bahisle yeniden kapak hesabı yapılması talebinde bulunduğu, müdürlükçe aynı tarihte 06/08/2018 tarihli kapak hesabında faiz oranı sabit %27 oranı alınarak kapak hesabı yapıldığı, takip tarihinde avans faizinin bu oran olduğu, ancak diğer yıllarda bu oranın değişiklik gösterdiği gerekçesi ile yeniden kapak hesabı yapılmasına karar verildiği, 14/08/2018 tarihinde yapılan kapak hesabında değişen oranlarla yapılan hesaplama ile takip sonrası faizin 79.284,59 TL ve toplam bakiye alacağın 159.127,79 TL olarak tespit edildiği, 14/08/2018 tarihli kapak hesabının davacıya tebliğ edilmediği, 27/08/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi 2020/10327 E. sayılı dosya numarası il e temyiz incelemesinde olduğunu, kesinleşmediğini, alacaklı vekilinin 13.07.2020 tarihli 'Takibin Kesinleştiği, Dosya kapak hesabının çıkarılması ve dosya mevcudunun kendisine ödenmesini ve bakiye borç için borçluya muhtıra çıkartılmasını' şeklindeki talebi üzerine, İcra Müdürlüğünün 13.07.2020 tarihli kapak hesabı ile 322.552,30 TL bakiye dosya borcu hesapladığını, ayrıca takibin kesinleşmiş bulunduğuna ve masrafı yatırıldığında 322.552,30 TL lık kapak hesabı üzerinden banka, tapu ve 89- 1,2,3 hacizlerinin tatbik edilmesine karar verdiğini, İcra Müdürlüğüne uyap üzerinden gönderdikleri 23.07.2020 tarihli talep dilekçeleri ile, istinaf mahkemesi kararının taraflarınca tehiri icra talepli olarak temyiz edildiği belirtilerek ve temyiz şerhi eklenmek suretiyle mehil vesikası talep edildiğini, İcra Müdürlüğünün 'teminatın tamamlanması halinde talebin değerlendirileceği' yolunda karar vermekle yetinilerek hatalı kapak hesabını düzeltmeksizin...
İtirazın iptaline ilişkin ilamda, asıl alacağa takip sonrası dönem için USD bazında yıllık libor + 2 faiz uygulanmasına ve BK 120. maddesindeki sınırlarında gözetilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi kök raporunda faize ilişkin açıklamalarda bulunup uygulama tespit ve kıstaslarını göstermiştir. Davalı istinaf edenin bilirkişi tarafından uygulanan tarifedeki oranlara bir itirazı bulunmayıp sadece bu oranlardan en yüksek olanının uygulanması gerektiği iddiasındadır. Ancak ne dayak ilamda ne de ilama dayanak teşkil eden kira sözleşmesinin ilgili maddesinde en yüksek libor faizinin uygulanacağı yönünü de bir ibare söz konusu değildir. Hal böyle olunca BK 120. madde, sözleşme ve ilama uygun rapora dayanılarak hüküm kurulmasında bir usulsüzlük söz konusu değildir....
Bu durumda mahkemece, şikayete konu kapak hesabının, sistemdeki düzenleme tarihine göre sehven yazılmış olması ihtimal dahilinde olan, 30/09/2021 hesap tarihli kapak hesabı olup olmadığı netleştirildikten ve takip talebinde avans faizi ve yasal faiz uygulanması istenen alacak kalemleri davalıya açıklattırıldıktan sonra, uygulanacak faiz oranı da belirtilmek suretiyle, dosyanın uzman bilirkişiye tevdi ile davacının iddiaları da değerlendirilerek faiz başlangıç tarihi takip tarihi olan 10/02/2020 ve icra emrinin düzenleme tarihi olan 24/05/2021 tarihleri esas alınarak terditli dosya hesabı yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....
Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, soruşturma dosyası kapsamına göre, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 26.08.2015 tarihli ve 3696 karar sayılı raporunda ölenin ölümünün aterosklerotik kalp hastalığı-konjestif kalp yetmezliği ve gelişen komplikasyonlar sonucu olduğu ve anılan raporda ölenin tedavisine katılan Dr. ...'e atfedilecek kusur bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 1- Nefes darlığı şikayeti ile hastaneye yatırılan ölenin mitral kapak onarımı ameliyatı sonrası alındığı yoğun bakımda vefat etmesi nedeniyle Adli Tıp Kurumu 1....
Bu takibe ilişkin itiraz ve şikayetler hakkında ilamlı takibe ilişkin hükümler uygulanır. Borçlunun şikayeti takipte istenen faiz ve oranının fahiş talep edildiğine ilişkindir. Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi değildir....
Aile Sağlığı Merkezinde Aile Hekimi olarak görev yapan pratisyen hekim Dr. ... tarafından yapılan muayenesinde hekimin kendisine Coumadin ilacını reçete etmesi gerekirken Beloc isimli ilacı verdiğini iddia ettiği, buna karşılık Dr. ... ve ebe ... tarafından 03/09/2012 tarihinde kalp çarpıntısı şikayeti ile geldiğinde hastaya raporlu olarak aldığı ve sürekli olarak kullandığı ilaçların elinde olup olmadığının sorulduğu, hastanın sürekli kullandığı ilaçların halihazırda mevcut olduğunu bildirdiği, kalp çarpıntısı için ilaç reçete edildiği, 17/09/2012 tarihinde ise hastanın sürekli kullandığı raporlu ilaçların bittiğini belirttiği için raporlu ilaçlarının reçete edildiğinin ifade edildiği, kalp kapak hastası olup kapak değişimi yapılmış kişinin 22/09/2012 tarihinde geçirmiş olduğu serebrovasküler hastalığa (sağ temporopariyetal enfarkt) bağlı felcin, Coumadin ilacının bırakılmasından veya yetersiz kullanılmasından kaynaklanabileceği gibi bazen ilacın düzenli kullanılması halinde bile görülebildiğinin...
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle alacaklının şikayetin sürede olmadığından reddi gerektiğine dair temyiz itirazının reddi ile bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kapak hesabına ilişkin şikayettir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 16 ncı maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Somut olayda, alacaklı kesin hüküm nedeni ile kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüş ise de; inceleme konusu dosyada alınan bilirkişi raporunda Bakırköy 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1220 E. - ve 2019/365 K. sayılı ilamına dayanak bilirkişi raporundaki hesaplamalar ve kesinleşen 19.10.2018 tarihli kapak hesabı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, diğer bir deyişle 19.10.2018 tarihi itibari ile 202.819,25 TL bakiye borcun kaldığının kabul edilerek hesap yapıldığı, bu nedenle kesin hükme uygun olarak incelemenin yapıldığı anlaşılmıştır. 3....