WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması", daha sonra da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....

    hesabı yapıldığını, hatalı yapılan kapak hesabına istinaden 07.08.2019 tarihli müdürlük kararı ile 332.475,52-TL'nin borçluya iadesine karar verildiğini , takip tarihi olan 27.08.2012 tarihinde 1 USD'nin TL karşılığının 1.8029 TL olup buna göre 400.000 US D'nin TL karşılığı olan 433.160 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatı 144.232 TL olduğu halde kapak hesabında 144.000 TL üzerinden hesaplandığını, takip başlatılırken yatırılmış olan 4.729,25 TL tahsil harcı ve icra masraflarının kapak hesabına katılmadığını, cezaevi harcının alacaklıya iadesi yerine borçluya iadesine karar verilemeyeceğini, taraflarınca 31.07.2018 tarihinde yatırılan 12.089,20 TL haricen tahsil harcının kapak hesabına eklenmediğini öne sürerek icra müdürlüğü tarafından verilen 07.08.2019 tarihli kararın kaldırılmasına, eksik kapak hesabının düzeltilmesine ve müvekkili tarafından fazla ödenen cezaevi harcının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Somut olayda, şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadaki haczin ilk haciz olduğu, şikayet olunana ait ...,...,... ve .... sıralardaki dosyaların İİK'nın 100. maddesindeki hacze iştirak şartlarını taşımadığı isabetli olarak tespit edildiği halde bu gerekçeyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca şikayetçinin 2009/1092 E. sayılı dosya ile yapılan garameye yönelik bir şikayeti olmadığı ve artan para kalır ise şikayet olunana ait ... dosyalarına paylaştırılmasının doğal olduğu gözardı edilerek artan paranın satış dosyasına iadesi gerektiği şeklindeki gerekçeye de dayanılması ve HMK'nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/.......

        İcra Hukuk Mahkemesi dosyası ile aynı talebi içermediği, şikayete konu işlemden 7 gün sonra dava açılmış olup davanın süresinde olduğu, yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplanarak borçtan düşümü yapılmak suretiyle kapak hesabının çıkartılması gerektiği, bu itibarla mahkememizce alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kabulü ile Bakırköy 17.İcra Müdürlüğünün 2017/16312 E sayılı dosyasından yapılan 14/07/2020 tarihli kapak hesabının ve 14/07/2020 tarihli müdürlük kararının iptaline, Şikayetin KABULÜ ile Bakırköy 17.İcra Müdürlüğünün 2017/16312 E sayılı dosyasından yapılan 14/07/2020 tarihli kapak hesabının ve 14/07/2020 tarihli müdürlük kararının İPTALİNE, '' karar verildiği görülmüştür....

        Dava şartlarının mevcut olup olmadığını inceleme görevi ilk derece yargısına ait olmakla, yerel mahkeme iade kararı doğrultusunda yaptığı yargılama neticesi şikayeti hukuki yarar yokluğundan ret etmiştir. HMK 355.madde gereği istinaf yargısı istinaf sebepleriyle bağlıdır. İstinaf dilekçesi incelendiğinde, istinaf edenin hükme ve gerekçeye yönelik spesifik bir istinafına tesadüf edilmemiştir. İstinaf eden rapora yönelik bir takım itirazlarda bulunmuş ise de, zaten yargılama konusu kapak hesabı olmaktan çıkmıştır. Tüm bu nedenlerle, yerel mahkemenin hükmünde bir isabetsizlik bulunmamakla, hükme yönelik davacı istinaflarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 16....

        İlk derece mahkemesince Mali Müşavir Hesap Uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, 09/08/2021 havale tarihli raporda yapılan ödemeler asıl borçtan ve TBK'nun 100. maddesi uyarınca faizden düşülmek suretiyle seçenekli hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine sırasıyla 20/09/2021 havale tarihli 1. ek rapor, 21/02/2022 havale tarihli 2. ek rapor ve 30/03/2022 havale tarihli 3. ek rapor aldırılmıştır. Mevcut ek raporlarda takip dosyasında bakiye borçta esas alınması gereken icra vekalet ücreti ve takip masrafları da tespit edilen borca eklenmiş, yapılan kısmı ödemeler öncelikle ferilerden düşülmüş, 3. ek raporda da işlemiş faiz ve feriler bozmadan önceki ilk ilama göre değil, bozma sonrasındaki ilama ve icra emrine göre hesaplanmış, borç muhtırası tarihi olan 23/02/2021 tarihi itibariyle 456,66 TL borç bakiyesi ve 9,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 466,23 TL alacak tespit edilmiştir....

        ile müvekkilin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, her hâlükârda usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          ile müvekkilin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, her hâlükârda usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            ile müvekkilin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, her hâlükârda usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 04/07/2019 NUMARASI: 2018/338 Esas - 2019/665 Karar DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022 Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; müvekkili ...'in yetkilisi bulunduğu ... şirketinin borcu nedeni ile firması ve kendisinin borçlusu davalı ...Ltd. Şti'nin alacaklısı olduğu İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... esas sayılı icra dosyasında alacaklı tarafın şikayeti ile taahhüdü ihlal cezası aldığını, bunun üzerine icra dosya borcu olarak 70.000-TL ödeme yaptıklarını, bahse konu ödemenin şikayetten vazgeçilerek dosyanın infazen kapanacağının davalı vekili tarafından kendilerine söylenmesi üzerine yapıldığını, müvekkili ...'...

                UYAP Entegrasyonu