İcra Müdürlüğü dosyasından konulan haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete istinaden verilen bir karar mevcut ise de, satışa esas alınan İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2019/7461 Esas sayılı dosyasındaki haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığı, her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı ve bu hakkın kullanılmadığı anlaşıldığından, İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2019/10645 Esas sayıl dosyasından verilen 05/01/2021 tarihli kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, 19/02/2019 tarihli kapak hesabının hatalı olduğunu beyan ile kapak hesabının düzeltilmesini ve fazla ödenen paranın iadesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün 2017/10102 esas sayılı icra takip dosyasında 19/02/2019 tarihli kapak hesabının iptaline karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, İstanbul Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/387 E. ve 2018/601 K....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "...Davanın İİK.177/4 maddesine göre ilama dayalı olarak doğrudan iflas talebi olduğu, takibin yapıldığı icra dairesinden güncel kapak hesabının celp edildiği, kapak hesabına dair davalı beyanında ödemede bulunulduğunun bildirildiği ve ödemenin güncel kapak hesabı dikkate alınarak yapıldığına dair ödeme dekontunun ibraz edildiği, alacağın esasının kesinleşen ilam sonrası icra emrine dayanağı dikkate alınmış olup kaldı ki davacının da duruşmadaki beyanı ile bunu teyit ettiği, yapılan yargılama sonunda toplanan ve sunulan deliller, celp edilen icra dosyası, güncel kapak hesabı ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; depo emrine esas bedelin davalı tarafça ödendiği dikkate alınarak davacının iflas talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK 331.madde ve devamı uyarınca takip tarihi itibariyle davacı dava açmakta haklı olduğundan davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına" karar verilmiştir....
Davanın İİK.177/4 maddesine göre ilama dayalı olarak doğrudan iflas talebi olduğu, takibin yapıldığı icra dairesinden güncel kapak hesabının celp edildiği, kapak hesabına dair davalı beyanında ödemede bulunulduğunun, ayrıca takibin yapıldığı icra dairesinden de dosyanın 21/06/2021 tarihinde infazen kapatıldığının bildirildiği kaldı ki davacının da duruşmadaki beyanı ile bunu teyit ettiği, yapılan yargılama sonunda Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen icra dosyası, güncel kapak hesabı ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu borcun davalı tarafça ödendiği dikkate alınarak davacının iflas talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK 331.madde ve devamı uyarınca takip tarihi itibariyle davacı dava açmakta haklı olduğundan davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karara vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde davanın konusuz kaldığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Alacaklının, ilama uygun infaz yapılmadığına ilişkin şikayeti ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayet başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin ilama aykırılık şikayetine ilişkin usulden ret kararına gerekçe yaptığı aynı mahkemenin 2011/355 Esas ve 2012/3 sayılı Kararı incelendiğinde ise, başvurunun alacağın ilama aykırı olarak fazla hesaplandığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce yapılan hesap tablosuna ve buna göre yazılan haciz müzekkeresine karşı şikayet olduğu ve icra müdürlüğünce yapılan hesaplama ile haciz müzekkeresindeki fazlalığın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Anılan hüküm iş bu dosyadaki icra emrinin ilama aykırı olduğu hususundaki şikayete mükerrerlik teşkil etmez....
iptalini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili, icra emrinde ve 15/07/2015 tarihli dosya kapak hesabında ilama aykırı fazla faiz oranı talebi olduğunu belirterek, borç miktarının yeni oranlara göre hesaplanmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili cevap dilekçesinde, borç davacı tarafça ödenmiş olup icra takip dosyasının iş bu dava açılmadan önce infaz olduğunu belirterek şikayetin reddini talep etmiştir....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; ... 2 icra Hukuk mahkemesi'nin 16.04.2019 tarih 2018/440 E. - 2019/229 K. sayılı kararının incelenmesinde, 03.10.2018 havale tarihli şikayet dilekçesi ile davacı borçlu hakkında yapılan icra takibinin ve yapılan dosya hesabının, dayanak ilama aykırı olarak hesaplandığını,fazla ödemelerin iadesini talep ettiği mahkemece davaya konu takibin ilama uygun olarak düzenlendiği, ödeme tarihi olan 25.9.2018 tarihi itibariyle 28.573,21 Euro borcu olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verildiği, Derdest olduğu iddia edilen dosyada, şikayet tarihinin 12.02.2020 olduğu, takibe dayanak ilama aykırı hesaplamalar yapıldığını, 23.10.2018 tarihli dosya kapak hesabına göre bakiye borç hesaplamalarının ve bakiye borca uygulanan faiz oranlarının hatalı hesaplandığını, ilama aykırı olarak faiz hesaplamasının hatalı olduğunu, 22.10.2018 tarihinde yapılan ödemelerde dosya borcunun kalmadığını beyanla hacizlerin kaldırılmasını, takibin iptaline karar verilmesini, fazla yapılan ödemelerin...