Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı kiraya verenin icra mahkemesinden tahliye isteyebilmesi ( ve icra mahkemesi şartları varsa tahliye karar verebilmesi) için alacaklının takip talebinde tahliye istemiş olması ve örnek 13 nolu ödeme ile borçlu kiracıya tahliye ihtarının yapılmış olması gerekir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi 2022/1199 Esas, 2023/816 Karar ) Takip talepnamesi ve muhtevası İİK’nun 58.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde hükmüne göre takip yollarından hangisinin seçildiği takip talepnamesinde belirtilmelidir. Kiralananın tahliyesine yönelik takip yapılması durumunda tahliye isteğinin de takip talepnamesinde yer alması ve ödeme emrinin takip talebine uygun olması zorunludur. Davacı alacaklı tarafından 27.07.2022 gününde başlatılan haciz istekli icra takip talepnamesinde, tahliye isteği bulunmamaktadır....

Davacı, davalı hakkında başlatmış olduğu icra takibinde, 30.01.2012 düzenleme tarihli adi el yazılı tahliye taahhüddüne dayalı olarak, kiralananın 30.10.2012 tarihinde tahliye edileceği vaat edildiği halde, tahliye edilmediğinden, davalı hakkında tahliye istekli ilamsız icra takibi başlatmış, İcra Müdürlüğünce 30.11.2012 günlü İİK’nun 272 ve 273 maddeleri gereğince düzenlenen Örnek 14: tahliye emri davalıya gönderilmiştir. Tahliye emrinin davalıya 13.12.2012 tarihinde tebliğinden sonra, davalı 18.12.2012 tarihinde takibe itiraz ederek, akdin yenilendiğini savunmuştur. Davacı, itirazın kaldırılmasını kiralananın tahliyesini istemiş, Mahkemece itirazın kaldırılmasına takibin devamına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

      Davacı kiralayan vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracının kiralananda 06.05.2010 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olup, 15.08.2010 tarihinde düzenlenen tahliye taahhüdü ile kiralananı 05.06.2012 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmesine rağmen süresinde boşaltmadığından hakkında icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe haksız olarak ve kötü niyetle itiraz ettiğini belirterek, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, icra dosyasına yaptıkları itirazında; aralarında taşınmaza ilişkin hukuki ihtilaf olduğunu, kira sözleşmesinin yenilendiğini, gönderilen tahliye emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiş, tahliye taahhütnamesindeki imza ve tarihlere açıkça karşı çıkmamıştır. Yapılan takipte kiracı borçlu tarafından, tahliye taahhütnamesindeki imzanın açıkça inkar edilmemiş olmasına göre, İ.İ.K.'nun 269/2 maddesi gereğince 15.08.2010 tanzim tarihli tahliye taahhütnamesini kabul etmiş sayılır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatılmış olan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece dava tarihinden sonra borç ödenmiş olduğundan itirazın kaldırılması talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tahliye yönünden davanın kabulüne, asıl alacağın %40 ı tutarında icra inkar tazminatına ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi üzerine karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1096 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali ve tahliye davası açıldığını, dava sonunda tahliye kararı verildiğini ve ilgili kararın temyiz edilerek bozulduğunu ve davanın halen derdest olduğunu, dava derdest iken bu kez borçlu şirket hakkında Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1200 Esas sayılı dosyasından kira alacaklarına ilişkin takip açıldığını, şirkete tebligatın çıkarılmadığını, borçlu şirketin adresini Ticaret Sicilden sormuş ve ödeme emrinin bu adrese TK 35 maddeye göre yapıldığını, müvekkili şirketin takip tarihinden bugüne kadar tebligatta yazılı bulunduğu Ortakent Cumhuriyet Cad....

          Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan borçlunun temerrüde düştüğünden söz edilemez. Bu durum, kanunun açık hükmüne aykırı olup mahkemece resen nazara alınması gerekir. O halde mahkemece, ödeme süresi dolmadan açılan davada tahliye kararı verilemeyeceğinden tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İtirazın iptali davalarında ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmış olması dava şartlarından olduğundan itirazın iptali davasına bakan mahkemece ödeme emrinin tebliğinin geçerli olup olmadığı re'sen gözetilmesi gereken bir husustur. ... ... vekili cevap dilekçesinde,... Denizciliğin hizmet verdiği ... şirketinin tahliye limanı acentesi olup taşıma şartlarının düzenlendiği recaplerde de tahliye limanı acentesi olarak ... ... A.ş'nin gösterildiğini, ... Denizciliğin ise ...'a tahliye limanında hizmet verdiğini, bu hizmetler nedeniyle ... adına fatura kestiğini ileri sürmüştür. TTK'nın105.maddesinde acentenin aracılıkta bulunduğu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acentenin müvekkili adına dava açabileceği, kendisine karşıda aynı sıfatla dava açılabileceği düzenlenmiştir....

              Hukuk Dairesi         2008/117 E.  ,  2008/1352 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan... ’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibinde borcunu karşılayacak haczi kabil malının bulunmadığını ancak kendisi tarafından satın alınan taşınmazı eşi olan diğer davalı adına kayıt ettirdiğini öne sürerek davalı Neriman adına kayıtlı taşınmazın alacak miktarı üzerinden iptali ile borçlu davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Hukuk Dairesi         2011/1352 E.  ,  2011/6128 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu