Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin 2019 / 566 esas ve 2019/1028 karar sayılı 05/12/2019 karar tarihli ilamı ile itirazın kaldırılması ve tahliye davası görülmüştür. Mahkemece itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmiş olup, alacaklı şikayet olunan tarafça, dava sonucu itirazın kaldırılmasına karar verilen kısım olan 28.320,00 TL için yeni bir icra emri düzenlenerek borçludan tahsili yoluna gidilmiştir. Mahkeme ilamı incelendiğinde davanın itirazın kaldırılması davasına yönelik olduğu ve ilama aykırı hareket edilerek iptali istenen icra emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle yeni bir alacak kalemi gibi ilama aykırı şekilde düzenlenen icra emrinin iptali gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' şeklindeki gerekçe ile şikayet talebinin Kabulü ile Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2019/5256 sayılı dosyasında bulunan icra emrinin İptaline karar verilmiştir....

Davacı alacaklı tahliye talebi olan ilk davasına, itirazın kaldırılması davasını ıslah yoluyla ekleyemez. Bu durumda mahkemece, ıslah talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ıslah talebinin kabul edilerek, itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre, itirazın kaldırılması istenilmeden tahliye istenemeyeceğinden, mahkemece tahliye isteminin reddi gerekir. Öte yandan, ödeme emrinin borçlu kiracıya tebliğ tarihi 12.06.2014 tarihi olarak düzeltilmiştir. Borçluya tebliğ edilen ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verilmiştir. Davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK.'nun 269/1.maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenmeden 15.05.2014 tarihinde açılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda mahkemece tahliye isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye kararı verilmesi hatalı olmuştur....

    Tahliye talebi bakımından ise; örnek 13 ödeme emri davalı şirkete 02/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. 09/12/2020 tarihinde ise borçlu tarafından borca itiraz edilmiştir. Huzurdaki dava ise 28/12/2020 tarihinde açılmıştır. Borçlu tarafından borca itiraz edilmiş olması TBK'nın 315'inci maddesi uyarınca 30 günlük ödeme süresinin beklenilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Zira süre dolmadan temerrüt olgusu meydana gelmeyeceğinden bu nedene dayalı olarak tahliye istenemez. Bu nedenle tahliye talebinin reddi gerekir." gerekçesi ile itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı yönünden davanın kabulüne, tahliye istemi yönünden davanın reddine karar verilmiş, davalı vekili bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    İcra Müdürlüğü'nün 02/03/2022 tarihli ve 2021/2073 esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkili aleyhine tahliye emri çıkartılmış olduğunu, tebliğ edilen tahliye emrinin usulsüz olduğunu, müvekkilinin tahliye emrine konu İstanbul Silivri Piri Mehmet Paşa Mah. 21 ada 17 parsel 3. Kat 4 numaralı bağımsız bölümü Deniz Kaçar'dan kiraladığını, işbu taşınmazda halen kiracı olarak bulunduğunu, müvekkilinin kiracı olarak bu taşınmazın satışından hiçbir şekilde haberdar olmadığını, ilgili taşınmazın 1/2 hissesinin icradan T3 satıldığını, müvekkiline taşınmazı kiralayan Deniz Kaçar'ın taşınmazda halen 1/2 hissesinin bulunduğunu, taşınmazın 1/2 hissesine sahip olan ihale alıcısının tek başına tahliye talep eme hakkının bulunmadığını, icradan satılan 1/2 hisseye dayanılarak İİK 135. Maddeye göre taşınmazın tahliyesi için tahliye emri çıkartılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ifade ve özetle; tahliye emrinin iptali ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Maddesi uyarınca tahliye emrinin gönderildiği ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde taşınmazın teslim edilmesi gerektiği hususunun ihtaren 02/01/2020 tarihli tahliye emri ile bildirildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 135/2 maddesi gereği taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir....

    cevap dilekçesinde de aynı itirazlarını tekrar ettiği ayrıca arabuluculuk dava şartı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini savunduğu, davanın 07/09/2019 tarihinde açıldığı, Davanın tahliye talebine yönelik olup arabuluculuk kapsamında bulunmadığı, Tahliye taahhüdü altındaki imzanın davalıya ait olduğu anlaşıldığına göre taahhütteki tanzim ve tahliye tarihlerinin sonradan davalı rızası hilafında doldurulduğunun davalı tarafça yazılı bir belge(kesin delil) ile kanıtlanması gerektiği, Davalının tahliye taahhüdündeki tanzim ve tahliye tarihlerinin davacı tarafından sonradan doldurulduğu iddia edilmekte ise de, takibe dayanak yapılan tahliye taahhüdünün kiralananda oturulurken verildiğinin anlaşıldığı ayrıca taahhüt altındaki imzaya karşı çıkılmamış olup, beyaza imza atılsa dahi, üzerinin ne şekilde doldurulacağının imza atan tarafından kabul edilmiş sayılacağı ve bu taahhütnamenin iptali için TBK'nın 30, 36 ve 37. maddelerine göre TBK'nın 39. maddesi uyarınca bir davanın da açılmadığı...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/372 Esas KARAR NO: 2023/525 DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 23/05/2023 KARAR TARİHİ: 20/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis şirketle aralarında ------Esas sayılı dosyasında zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili davası bulunduğunu, -------- olan tahliye emrinin taşınmazın ihale alıcısına teslim edilmesinin durdurulmasını, tahliye emrine karşı ihtiyati tedbir kararı verilmesi, şahsının işgalci olmadığının tespitini, yargılama ve harç giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dilekçeler teatisi yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden karar verilmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, iflastan sonra açılan davacının taşınmazda işgalci olmadığının tespiti talebine ilişkin olup ilişkin olup 7101 Sayılı Yasa'nın 46....

      Somut olayda, Dava, davacının icra takibi ile ödenmeyen kira alacağının tahsili ile tahliye istemine ilişkin olarak, Denizli 3. İcra Müdürlüğü'nün 2011/4097 sayılı takip dosyasıyla başlattığı ve örnek 13 nolu ödeme emrinin tebliğine rağmen, 30 günlük sürede takip konusu kira borcunun davalı tarafça yatırılmaması nedeniyle, Borçlar Kanunu'nun 260. (6098 sayılı TBK m. 315) maddesinde düzenlenen temerrüt nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye istemine ilişkindir. Davacı kiralayan İcra İflas Kanunu’nun 269. maddesi gereğince altı ay içinde icra mahkemesinden tahliye isteyebileceği gibi icra takibi temerrüt ihtarı olarak kabul edilerek genel mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinden de tahliye isteyebilir. Davacı Borçlar Kanunu'nun 260. maddesinde düzenlenen temerrüt nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesinden tahliye istemiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın Denizli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Maddesi uyarınca tahliye emri çıkarılmasının istenildiğini, Davacı tarafından müvekkil aleyhine açılan Tahliye emrinin iptali davası haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Şikayetçinin başvurusu İİK'nun 135/2. maddesi kapsamında çıkarılan tahliye emrinin iptaline ilişkin olup, şikayetçinin anılan yasa maddesi kapsamında tahliyeyi engelleyecek resmi belge sunamadığından davanın reddi gerektiğini, izah edilen nedenlerle Davacı şirketin 26.12.2019 tarihli kira sözleşmesi 23.12.2013 tarihli ipotek tarihinden sonra olduğundan Havza İcra Dairesinin 2017/262 Esas sayılı icra dosyasındaki takibin dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak tedbiren durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, Davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece isteminin kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından kiracı borçlunun kira borcunu ödemediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, davalıya gönderilen örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emrinin 10.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği borçluya 30 günlük ödeme süresi verildiği davanın ödeme süresi dolmadan 08.11.2012 tarihinde açıldığı görülmüştür. İ.İ.K.269/1 maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken Borçlar Kanunu’nun 260.maddesindeki 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden ve henüz temerrüt olgusu gerçekleşmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz....

          UYAP Entegrasyonu