Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, tarafların müştereken malik oldukları taşınmazda ortaklığın rızaen giderilmesi mümkün bulunmadığından ortaklığın satış yoluyla giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Hukuk Dairesi’nin 23.11.2018 tarih 2018/1150 E.- 2648 K. sayılı kararı ile istinaf istemi kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ortadan kaldırılarak davanın reddine ve borçlunun ihale bedelinin % 10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Satış ilanının, borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliği gerekmektedir. Somut olayda; borçlu vekiline satış ilanının 29.09.2017 Cuma günü tebliğ edildiği, şikayete konu ihalenin ise 02.10.2017 Pazartesi günü yapıldığı görülmüştür....

      Takip dosyasındaki satış ilanı tebliğ mazbatası incelendiğinde; bizzat borçlu imzasına tebliğ edildiği görülmekte olup, borçlu icra mahkemesine başvurusunda tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunmuştur.İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

        Öte yandan, sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda, ihale bedelinin, menkulde haczi bulunan tüm alacaklıların alacağını karşılamaya yetmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, İİK'nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir....

          İİK'nun 140. maddesi gereğince, “satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Derece kararını düzenleme yetkisi ise ilk haczi koyan İcra Dairesine aittir. Alacaklı tarafın, icra müdürünce düzenlenen sıra cetvelinde nazara alınan hacizlerin geçerli olup olmadığı veya hacizlerin düşüp düşmediğine yönelik iddiaları, itiraz yoluyla ileri sürülebilecek ve mahkemece değerlendirilebilecektir....

            İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise tebligatın çıkartılması zorunlu olup, tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda; ihaleye konu menkullerin, davacı borçluların T1 nezdinde haczedilen hisseleri olduğu, 05.03.2020 tarihli satış kararında; yeteri kadar satış ilanı hazırlanarak ilgililere tebliğe çıkarılmasına, İİK'nın 114. maddesine göre menkul ihalesinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olmadığından taraflara tebliğ yapılamasa dahi satışın devamına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda satış ilanının şikayetçi borçlulara tebliğe çıkarılması zorunlu olup, tebligatın bila tebliğ edilmesi sonuca etkisi olmayacaktır....

            ŞİKAYETÇİ OLUNAN : Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilinin temyiz etmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçlu şirket hakkında yaptıkları takip kapsamında borçluya ait araç üzerine haciz konulduğunu, ancak şikayet olunanın aynı araca kendilerinden sonra haciz koymasına rağmen aracı satarak satış parasını garameten paylaştırdığını, bu işlemin yanlış olduğunu ileri sürerek şikayet olunanın sıra derece kararının iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacağının 6183 sayılı kanunun 21. maddesi gereğince öncelikli olması sebebiyle garameten taksim işleminin doğru olduğunu savunarak şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....

              İcra Müdürlüğünce Ankara İcra Müdürlüğüne yazılan 04/02/2020 tarihli haciz talimatı ile, borçluya ait Ankara ili Çankaya ilçesi, Balgat Mah. 26022 Ada 6 Parsel 3. kat 5 nolu taşınmazın kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Bu nedenle şikayeti inceleme yetkisi Adana 6. İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Adana 6. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz....

                  İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi, ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda; taşınmaz üzerinde, alacaklı ve şikayetçi 3. kişiye ait ipotekler ile birlikte başkaca hacizlerin de bulunduğu, ihalenin kesinleştiği ve satış bedelinin taşınmaz üzerindeki alacakların tamamını karşılamadığı görülmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu