İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda, ......plakalı araç üzerinde alacaklı ....... ....... Şubesi lehine rehin tesis edildiği, artırmada üçüncü kişiye ihale edildiği, ihalesinin kesinleştiği ve satış bedelinin, aracın aynından kaynaklanan vergi borcu sebebiyle ..... Vergi Dairesine yatırıldığını görülmektedir....
Tarım Kredi Kooperatif'inin ana sözleşmesinin 43.maddesi gereğince kooperatifin taahhüt altına girebilmesi için çift imzayla temsil ediliyor olmasına rağmen borçlunun dayandığı bu belgenin tek imza taşıması, ayrıca alacaklı vekili tarafından borçlunun kefalet borcu nedeniyle ibra edilmediği yönündeki beyanı karşısında dayanılan belge İİK'nun 33.maddesi kapsamında olmadığından itirazın reddi gerekirken aksine düşüncelerle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366 ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/64 Esas, 49 Karar sayılı dosyasından ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere yetki alındığını, taşınmazın rızaen ya da fiilen taksimi de mümkün olmadığından, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı H.. Ö.. kendisine ait payın icradan satışı yerine tüm taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açılmasının doğru olmadığını, taşınmazın özellikleri ve konumuna göre bilirkişi raporunda belirtilen değerin düşük olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının paydaşlığın satış suretiyle giderilmesini istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez....
İİK'nun 140. maddesinde, "Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar." denilmekte olup, sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılmalıdır. O halde mahkemece, İİK'nun 140. maddesi uyarınca sıra cetveli yapılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle anılan Kanun'nun 22/c-2. maddesi uyarıca ......n tescil edilip edilmediğinin belirlenmesi amacıyla ilgili ......na müzekkere yazılarak bu hususa yönelik araştırma yapılması, tescilli olduğunun anlaşılması halinde şimdiki gibi davanın reddine, aksi durumda mahcuz iş makinesine ilişkin olarak borçlu şirket ile alacaklı şirket arasında imzalanan satış sözleşmesinin 4. maddesinin borçluya sıfır ürün satma yetkisi vermiş olması, borçlu şirket tarafından tanzim edilen, dava konusu iş makinesinin 3. kişiye satışına ilişkin ......da da mahcuzun kullanılmamış olduğunun ve ......nın alacaklı şirket ile yapılan 24.11.2012 tarihli sözleşmenin 4. maddesi gereğince kesildiğinin belirtilmiş olması karşısında, davalı alacaklı şirketin iyiniyetli 3. kişiler nezdinde yarattığı durumdan hareketle dayanak ......nın sahiplik belgesi olarak değerlendirilerilerek karar verilmesi gerekirken Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik araştırma...
İcra Müdürlüğü'nün 2006/199 sayılı dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken, icra dosyası belirtilmeksizin sadece “tasarrufun iptali ile davacıya cebri icra yapabilme yetkisi tanınmasına şeklinde hüküm kurulması doğru değil resen bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendinde yer alan “tasarrufun iptali” ifadesinden sonra gelmek üzere “Uşak 2....
a İİK89/3 mad gereği gönderilen haciz ihbarnamelerinin 21/11/2019, 11/12/2019 ve 03/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Dava, Bursa ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasının dava dışı borçlusu davacının takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine yönelik menfi tespit talebine ilişkindir. 2004 sayılı İİKnun 89/2maddesinde "Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur."...
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca borçlu yararına BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklının borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlattığı icra takibinde borçlunun, haczedilen taşınmazı mesken olarak kullandığını belirterek haczin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİKnun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİKnun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.......
İİK'nun 140.maddesi gereğince; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar." Sıra cetvelini düzenleme yetkisi, ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100.maddesi gereğince; borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir." İİK'nın 142. maddesi hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir. Dava basit yargılama usulü ile görülür....