Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Yapılacak ..., haciz tarihi itibari ile haciz adresinde kimin oturduğu muhtarlık, nüfus kayıtları ve zabıta aracılığı ile gerekirse haczi yapan icra müdürü dinlenerek tesbit edilmeli ve İİKnun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi buna göre değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar vermek gerekmektedir. Mahkemece, tüm bu hukuki ve maddi olgular dikkate alınmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 19.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı alacaklılar vekili, davanın süresinde açılmadığını haciz konulan paranın borçluya ait olduğunu dava- cının davalı borçlu hakkında dava ve takip açmadığını haciz konulan paranın teminat değil suç unsuru olması nedeniyle el konulduğunu ceza mahkemesinin sözleşme fesih yetkisi bulunmadığını borçlunun da 2009/114 sayılı dosyada dava konusu paranın kendilerine ait olduğunu ve borçtan düşülmesi gerektiğini açıkca kabul ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, davacıyla müvekkili arasında daire satış protokolü yapıldığını ve protokol gereği 245.000. USD ödendiğini bakiyesinin ödenmediğini daha sonra açılan ceza soruşturması ile söz konusu dairelerin tapu kaydına suç geliri olduğu gerekçesiyle tedbir konulduğunu, 245.000....

        Davalı alacaklılar vekili, davanın süresinde açılmadığını haciz konulan paranın borçluya ait olduğunu dava- cının davalı borçlu hakkında dava ve takip açmadığını haciz konulan paranın teminat değil suç unsuru olması nedeniyle el konulduğunu ceza mahkemesinin sözleşme fesih yetkisi bulunmadığını borçlunun da 2009/114 sayılı dosyada dava konusu paranın kendilerine ait olduğunu ve borçtan düşülmesi gerektiğini açıkca kabul ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, davacıyla müvekkili arasında daire satış protokolü yapıldığını ve protokol gereği 245.000. USD ödendiğini bakiyesinin ödenmediğini daha sonra açılan ceza soruşturması ile söz konusu dairelerin tapu kaydına suç geliri olduğu gerekçesiyle tedbir konulduğunu, 245.000....

          İcra Müdürlüğü'nün 2001/7073 esas sayılı dosyasından haczedilen geminin Gümrük Kanunu hükümlerine göre satışının yapıldığı ve satış bedelinin bu dosyaya gönderildiği görülmektedir. İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/12/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, dava konusu 4292 ve 4294 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., taşınmazlarda rızaen taksim yapıldığını, ortaklığın takas yolu ile giderilmesi gerektiğini savunmuştur....

              Davacı vekili, 07/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davaya konu malların iadesine ilişkin işbu davada davalının rızaen teslim belgesi verdiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, dava açılmasına sebebiyet verildiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği ve dilekçe ekinde davalı tarafından imzalanan Rızaen Teslim Belgesini sunduğu görülmüştür. Dosyaya sunulan rızaen teslim belgesi incelendiğinde, davalı tarafından; 11/12/2020 tescil tarihli ve ... sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesine konu satıcı ... Makina Yedek Parça San. Ve Tic. Şti....

                Davacı vekili, 07/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davaya konu malların iadesine ilişkin işbu davada davalının rızaen teslim belgesi verdiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, dava açılmasına sebebiyet verildiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği ve dilekçe ekinde davalı tarafından imzalanan Rızaen Teslim Belgesini sunduğu görülmüştür. Dosyaya sunulan rızaen teslim belgesi incelendiğinde, davalı tarafından; 11/12/2020 tescil tarihli ve ... sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesine konu satıcı ... Makina Yedek Parça San. Ve Tic. Şti....

                  Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde ise, sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar, birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, yukarıda anılan yasa hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Öte yandan derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir....

                    İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda satışı yapılan taşınmaz üzerinde hacizler ve taşınmaza ait başkaca borçlar da bulunduğuna göre, tarafların iddialarının yapılacak sıra cetvelinde tartışılması mümkün olacağından, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması ve ilgililere, sıra cetvelindeki alacak miktarı ve sıraya yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı verilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu