H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Dava konusu taşınmazın satış bedelinden davalının payına isabet eden miktar üzerinden binde 11,38 oranında hesaplanacak esastan ret harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL'nin mahsubu ile bakiyesinin davalıdan alınmasına, 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının mahkemesince resen yatıran taraflara iadesine, 5- HMK'nın 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği, 302/5. maddesi gereği ise harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1- b maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Taşınmaz malların satış bedelinden payına düşecek bedelin binde 11.38'i oranında hesaplanacak esastan ret harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harcın istinaf başvuru talebinde bulunan davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3- Davalının sarf ettiği istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, gider avansından arta kalanın yatırana iadesine, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, 6- HMK. 27. maddesi gereği, tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK'nun 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine, Dair, dosya üzerinde...
İİK'nın 127. maddesi gereğince satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, satış ilanının borçluya tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olmakla yukarıda açıklandığı şekilde satış ilanının davacı borçluya tebliği usule uygun olmadığından, ihalenin feshine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Öte yandan davalı T5 vekilinin istinaftan vazgeçme beyanı ilk derece mahkemesince kabul görmemiş ve dosya mahkememize gönderilmiş olmakla; istinaftan vazgeçen vekilin vekaletnamesinde açıkça istinaf kanun yolundan feragat yetkisi bulunmasa da davadan ve temyizden feragat yetkisinin bulunduğu görülmektedir. Davadan tümüyle feragat yetkisi bulunan vekilin istinaf yolundan da feragat yetkisinin bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda davalı T5 vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 349/2. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/806 KARAR NO : 2021/160 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2020 NUMARASI : 2018/382 ESAS - 2020/34 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Miras Nedenli) KARAR : Doğanhisar Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 21.02.2020 tarihli karara karşı, davalı tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya ili Doğanhisar İlçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Köyiçi Mevkii 134 ada 36 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarda birlikte paydaş olduklarını, taşınmazların taraflar arasında rızaen paylaşımının mümkün olmadığını belirterek mümkünse aynen taksimi, olmazsa satış usulü ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİKnun 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı kanunla değişen 68/7 maddesi gereğince; itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur....
Mahkemece davaya, konu edilen taşınmazların gerçek değeri ile tapu kaydında gösterilen satış bedeli arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne, davalılar arasındaki tasarrufların iptaline ve takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davacıya haciz isteme yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, alacağın dayanağı olan bononun tanzim tarihinin, tasarruf tarihinde olduğunun davalılar tarafından kanıtlanamamasına, tasarrufa konu taşınmazların tapuda gösterilen satış bedeli ile bilirkişiler tarafından belirlenen gerçek değerleri arasında bir mislinden fazla fark bulunmasına, 3. kişi davalı ...'...
İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar, birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, yukarıda anılan yasa hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. İcra müdürünün sıra ve derece kararı yapılmasına yer olmadığına yönelik kararı, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan İİK.nun .../....maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbidir. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Sırada ödenmesine, kalan satış bedelinin ise diğer alacaklılara alacakları oranında taksim edilerek dağıtılmasına, sıra cetvelinin bu şekilde düzenlenmesine, şeklinde karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi, ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir....
İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda, ipotek alacaklısının ileri sürdüğü itirazlar, ancak sıra cetveli yapıldıktan sonra değerlendirilebilecek itirazlar olup mahkemece icra müdürlüğüne sıra cetveli yapılması konusunda talimat verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, satış ilanının kendisine tebliğ edilmediğini belirterek menkul ihalesinin feshini talep etmiş, mahkemece satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olmadığı, e-satış sisteminde ilan edildiğine dair ilan tutanağının dosyada bulunmadığı, 1. açık artırma tutanağında e-satış sisteminde teklifin olup olmadığı ve ihaleye hangi bedel üzerinden başlandığı belirtilmediği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmiştir. İİK'nun 114. maddesi gereğince, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değildir....