-TL ın günümüz koşullarında kişinin üzerinde, işyerinde veya evinde bulunabilecek miktarda olduğu, İİK un 257 ve devamı maddeleri uyarınca kişinin mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulabilecek miktar ve değerde de olmadığı belirlendiğinden; ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati haciz isteğinin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır. Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati haciz isteğinin 05/11/2020 tarihli gerekçeli ara karar ile reddine karar verilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK'nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi ile İİK un 258/3 üncü maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Gerekçesi; davanın TBK 19 md uyarınca açıldığı, davanın temel konusunun alacak olduğu, bu yüzden taşınmazlara tedbir konulamayacağı, İİK 281/2 md şartları oluştuğu için ihtiyati haciz konulabileceği şeklindedir. Davacı vekili 22/12/2021 tarihinde yeni bir talep dilekçesi vermiştir. Bunun üzerine mahkemece (23/12/2021) tarihli ara kararıyla ihtiyati tedbir talebinin reddine, dava dilekçesinde konu edilmeyen araçlar ve taşınmazlar ile banka hesapları yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine, dava dilekçesine konu araç ve taşınmazlar ile şirket hisseleri yönünden ihtiyati haciz şerhi konulmasına karar verilmiştir. Gerekçesi; davanın TBK 19 ve İİK 277 vd md uyarınca açıldığı, davanın temel konusunun alacak olduğu, bu yüzden araç ve taşınmazlara tedbir konulamayacağı, İİK 281/2 md şartları oluştuğu için dava konusu araç ve taşınmazlar ile şirket hisselerine ihtiyati haciz konulabileceği, dava konusu olmayan şeyler yönünden ret kararı verildiği şeklindedir....
Mevcut bu durum karşısında açılan dava TBK.'nun 19. maddesinde yazılı muvazaaya dayalı iptal davası değil, İİK.'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası niteliğindedir. İcra ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....
nun borcunu ödememesi üzerine aleyhine İstanbul 1.İcra Müdürlüğü'nün 2016/25105 Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adresinde yapılan hacizde borcu karşılayacak mal varlığı bulunmadığının tespit edildiğini, ancak davalı ...'nun 14/07/2016 tarihinde dava konusu 2 adet dairesini diğer davalı olan ... Kimya San. ve Tic. A.Ş.’ye devretmiş olduğunu, yapılan bu tasarrufların alacaklıdan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını belirterek; söz konusu tasarrufların İİK 277 vd. ve TBK 19.maddeleri gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Kimya San. Tic. Ltd. Şti. Vekili; borçlu davalı adına başka gayrimenkuller ve araçlar bulunduğunu, davalı şirket ile davalı ... arasında akrabalık arkadaşlık vs ilişkinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/105642 E. sayılı dosyasının incelemesinde; davalı T3 tarafından davalı borçlu T5 aleyhine 19/01/2019 vade, 19/12/2018 düzenleme tarihli 35.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak takip başlatıldığı, ilgili takibin 18/11/2019 tarihinde borçlu davalının muvafakatı ve ödeme emrini elden tebliği sureti ile kesinleştiği, aynı tarihte maaş haczi talep edildiği, maaş kesintisini yapan kuruma maaş haczi gönderildiği, başkaca hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır. İİK 278.maddesinde: Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir. 1. Karı ve koca ile usul ve füru veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar, 2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, 3....
Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle BK 19.(eski 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalı ... borcun doğumundan sonra dava konusu taşınmazı önce Kayınbiraderi ...'e satmış, o da diğer davalı ...'e satmıştır. İlk satış 24.12.2003 ikinci satış 31.05.2010 tarihinde yapılmış ve her iki satıştan sonrada borçlu taşınmazda oturmaya devam ettiğinden davanın kabulü yönündeki kararı yerindedir. Bu nedenlerle, dairemiz bozma kararının maddi yanılgıya dayalı olduğu görüldüğünden davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....
Dava, 2004 sayılı İİK'nun 155 vd. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış iflas davasıdır. Mahkememizce ... 32. İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine 578.642,75-₺ asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %19,50 değişen oranlarda faizi ile birlikte tahsili talebi ile 30/12/2022 tarihinde iflas yolu ile adi takip başlatıldığı, borçlunun adresine çıkartılan ödeme emrinin 02/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe itiraz etmediği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. İflas yolu ile adi takip İİK'nun 155. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda iflas takibi kesinleştiğinden iflas talebine ilişkin iş bu davanın açıldığı hususu İİK 158 maddesi uyarınca İİK 166 maddesinde yer alan usul ile ilân edilmiştir. İİK 160 maddesi gereğince davacı tarafça iflas avansı mahkememiz veznesine yatırılmıştır....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Asıl dava yönünden davanın kabulü ile İİK 277 vd, BK 18,19 maddeleri uyarınca Yenişehir ilçesi, 321 ada 372 parsel zemin kat 19 nolu parselin davalı mirasçılar ... ve ...'un davalı ...'a satış tarihi 22/09/2011 tarihindeki rayiç değeri olan 101.833,00 TL'nin davalılar ..., ... ve ...'tan davacıların ... 3. İcra müdürlüğünün 2011/8555, 2011/8556, 2012/1977, 2012/1978 sayılı takip dosyalarındaki 22/09/2011 tarihinde oluşan alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline, Davalı ... ... yönünden açılan davanın kötü niyet ispat edilemediğinden reddine, Bu dosyada birleşen mahkememizin 2012/390 esas sayılı dava dosyası yönünden davanın kabülü ile İİK 277 vd, BK 18,19 maddeleri uyarınca Yenişehir ilçesi, 321 ada 372 parsel zemin kat 19 nolu parselin davalı mirasçılar ... ve ...'un davalı ...'a satış tarihi 22/09/2011 tarihindeki rayiç değeri olan 101.833,00 TL'nin davalılar ..., ... ve ...'tan davacıların ... 6....
Somut olayda iflas takibi kesinleştiğinden iflas talebine ilişkin iş bu davanın açıldığı hususu İİK 158 maddesi uyarınca İİK 166 maddesinde yer alan usul ile ilân edilmiştir. İİK 160 maddesi gereğince davacı tarafça iflas avansı mahkememiz veznesine yatırılmıştır. İİK 158/2 maddesi uyarınca depo emri çıkartılmış olup, davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Usulüne uygun tebliğe rağmen verilen 7 günlük süre içerisinde mahkememiz veznesine veya icra veznesine veya alacaklıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı anlaşıldığından İİK'nun 158/2. maddesi gereğince davalı şirketin iflasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kabulü ile ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ...sicil sırasında kayıtlı ... Şirketi'nin iflasına, 2-İflasın 29/12/2022 günü saat 15:42 itibari ile açılmasına, 3-İflasın açıldığının ... İflas Müdürlüğü'ne ve ......
Kişilerdeki Hak ve Alacaklar üzerine ihtiyati haciz konulmasına ve yapılan muvaazalı devir işleminin İİK 277 vd devamı maddeleri gereğince iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi tarafından; Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davacı Vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; dava şartı olan kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması hususunun Yargıtay içtihatları uyarınca yargılama devam ederken tamamlanması mümkün olduğunu, kaldı ki TBK m.19 hukuksal nitelemesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında davacının icra takibine geçmesine dahi gerek bulunmadığından istinaf başvurusunun kabulü ile verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler....