Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesine açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda 2013/440 Esas ve 2014/546 sayılı kararı ile beraat ettiğini, suçsuz olduğu halde 12 günlük hücre ve 1 aylık disiplin cezası ile cezalandırıldığını, bu sebeple denetimli serbestlik tedbirinden de faydalanmadığını, tahliye tarihinden 1 yıl 2 ay sonra tahliye olduğu için maddi ve manevi zarara uğradığından, davacı lehine haksız tutukluluk sebebiyle 20.000,00 TL manevi tazminat ve 13.000,00 TL maddi tazminat talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, disiplin cezası ve infaz hukukuna ilişkin aykırılıkların CMK 141.ve devamı maddelerinde tahdidi olarak sayılmış bulunan koruma tedbirlerinden olmadığı gibi ceza yargılamasında beraat edilmesinin disiplin hukuku açısından disiplin cezası verilmesine de engel teşkil etmediğinden, hukuki dayanaktan yoksun olan talebin reddine hükmedildiği anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi DAVA : Koruma tedbirinden dolayı tazminat talebi HÜKÜM : Tazminat talebinin kabulü Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay Yüksek 12. Ceza Dairesi'nin görevine girdiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın adı geçen Daireye sunulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 29.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İftira Hüküm : TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle TCK'nın 267/1, 53/1-2, 58/1-6 maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu mağdur ... hakkında başlatılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması ve mağdurun yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan cezanın TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        böylece bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu müşteki hakkında başlatılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/598 Esas sayılı dosyasında hakaret suçundan arandığının belirtilmesi üzerine nöbetçi Cumhuriyet Savcısı ile yapılan görüşmede, gözaltı talimatı verilmeyerek evrakın ikmalen istenildiği anlaşılmakla, “usulüne uygun” bir gözaltına alma koruma tedbirinden bahsedilemeyeceği ve bu sebeple kaçmaya imkan sağlama suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bununla beraber, somut olayda hakkında 3 yıl 6 ay 18 gün süre ile uygulanan adli kontrol tedbirinden dolayı davacının (sanığın) maddi ve manevi olarak zarar gördüğü ve görmesi hayatın olağan akışına göre, tartışmasız ve aşikardır. Genel olarak tutuklama sanığın yargılamada hazır bulunmasını, maddi gerçeğin araştırılmasını temin etmek veya yargılama neticesinde verilecek cezanın infazını sağlamak amacıyla başvurulan bir koruma tedbirdir. Bazı durumlarda tutuklama koruma tedbiri ile ulaşılabilecek sonuçlara daha hafif tedbirler yoluyla da ulaşılmak mümkündür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜMLER : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu mağdur ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından başlatılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması ve mağdurun yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi ile sanığın aynı suçta pişmanlık göstermemesine rağmen TCK’nun 269/1. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini ve sanığın çaldığı parayı rıza göstererek iadesini sağlamamasına rağmen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, iftira HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu mağdur ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından başlatılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması ve mağdurun yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, parada sahtecilik Hüküm : 1- TCK'nın 197/3, 53, 5320 sayılı Kanunun 17. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK'nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” yerine “iftira” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiş, kimlik bilgilerinin kullanılması sonucu mağdur hakkında başlatılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması ve mağdurun yakalandıktan sonra serbest bırakılması, bilahare yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle, sanık hakkında tayin olunan cezanın TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu mağdur ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından başlatılan yargılama sırasında, koruma tedbirinden olan yakalama kararı çıkartılması ve mağdurun yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi...

                      UYAP Entegrasyonu