Dava; tapu iptali ve tescil, alacak istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddeleri gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir....
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri, mahkemenin 07/01/2021 tarihli ara kararında yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre gerek İ.İ.K 72 gerekse HMK 389 maddeleri gereğince davacının söz konusu mahiyetteki ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair koşulların bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Mahkemece de davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmakla, istinaf edilen 07/01/2021 tarihli ara kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılığın bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2024 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/374 Esas İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ EDEN DAVALI : VEKİLİ : LEHİNE İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLEN DAVACILAR TALEP : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz TALEP TARİHİ : 31/05/2022 KARAR TARİHİ : 06/06/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2024 Taraflar arasındaki genel kurul ve yönetim kurulu kararının iptali davasında mahkemece ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK'nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir. HMK'nun "İhtiyati Tedbirin Şartları" kenar başlıklı 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır....
İHTİYATİ HACİZ KARARINA İTİRAZIN REDDİ KARARI: Mahkeme tarafından ihtiyati hacze itiraz üzerine açılan duruşma ve inceleme sonunda ; davalı vekilince çek hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için bankaya ibraz edilmiş olması gerektiği, çekin arkasının yazılı olması ve ödememe protestosu bulunması gerektiği iddia olunmuşsa da; İİK 265'de ihtiyati hacze itiraz hükme bağlanmış itiraz nedenleri belirtilmiş olup, davalının itiraz gerekçesinde belirtilen hususların sayılmadığı, Çekin arkasının yazılı olmamasının veya bir ödememe protestosu bulunmamasının menfi tespit davasında ileri sürülebilse de ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayacağı belirtilerek davalının ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiştir....
belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
No: ) adlarına kayıtlı olması halinde dava sonuna kadar üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde dava konusu alacak olan 75.000,00 TL'nin %15'i olan 11.250,00 TL TEMİNAT MUKABİLİNDE İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA," karar verildiği, davalı vekilinin ihtiyati tedbire karşı yapılan itirazı üzerine mahkeme 07/09/2023 tarihli ara kararı ile "1- Davalı tarafından ihtiyati tedbire yapılan İTİRAZIN KABULÜ İLE; Mahkememizce 10/07/2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA," şeklinde karar verildiği, bu ara karara karşı davacı vekilinin istinafa geldiği görülmüştür. Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı ... Anonim Şirketi vekili 07/11/2022 tarihli dilekçesi ile; mahkemenin 23/10/2022 tarihli ara kararı ile "Davaya konu çeklerle ilgili davalılar yönünden ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne" karar verildiğini, verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı bir karar olduğunu, HMK 389/1 madddesinde sayılan şartların birlikte varlığı halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, fakat mahkemece verilmiş olan ara kararda içinde bulunulan durumun bu şartları karşıladığına ilişkin herhangi bir gerekçe kurulamadığını, davacının işbu davaya konu taleplerinin mevcut olup olmadığının yargılama neticesinde belirlenecek olduğunu, henüz somut ve hakkın varlığına delalet eden herhangi bir delil yokken yalnızca soyut iddialara dayanan talepler ile ihtiyati tedbir kararının verilmesinin mümkün olmadığını belirterek, verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı T4 vekili 07/11/2022 tarihli dilekçesi ile; mahkemenin 23/10/2022 tarihli ara kararı ile "Davaya konu çeklerle ilgili davalılar yönünden ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne" karar verildiğini, verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı bir karar olduğunu, HMK 389/1 madddesinde sayılan şartların birlikte varlığı halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, fakat mahkemece verilmiş olan ara kararda içinde bulunulan durumun bu şartları karşıladığına ilişkin herhangi bir gerekçe kurulamadığını, davacının işbu davaya konu taleplerinin mevcut olup olmadığının yargılama neticesinde belirlenecek olduğunu, henüz somut ve hakkın varlığına delalet eden herhangi bir delil yokken yalnızca soyut iddialara dayanan talepler ile ihtiyati tedbir kararının verilmesinin mümkün olmadığını belirterek, verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Bu açıklamalara göre; ilk derece mahkemesinin "taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması ve konudaki itirazın reddi" yönündeki ara kararları usul ve yasaya aykırı olup, bu kararlar gereğince konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması gerekmektedir. Her ne kadar "cebri icra yoluyla tahliye işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir konulması" isteği de mevcut ise de, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değil ise de, istinaf isteği bulunmadığından bu konuda dairemizce herhangi bir karar verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ayrıca; mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararın içeriğinin açıklanmaması ve gerekçesiz olması da usul ve yasaya uygun değildir....