TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 (ARA KARAR) NUMARASI : 2021/512 ESAS DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Teminat Karşılığı Değiştirilmesi Kararına Karşı Yapılan İstinaf Başvurusu KARAR : Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan davada verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne ilişkin ara kararına karşı davacılar vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden Ahmet ile davalı arasında 05.01.2016 tarihli Daire Satış Sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin konusu, sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen gayrimenkulün, sözleşmenin diğer maddelerinde belirtilen şartlar dâhilinde alıcı olan müvekkiline satışının yapılması olduğunu, müvekkilinin söz konusu dairenin bedelini ödeme şekline ilişkin husus, sözleşmenin 3. ve 4. maddesinde düzenlenmiş olup, müvekkilleri Pelin ve Ahmet sözleşmenin gereği olan yükümlülüğü yerine getirmiş...
Ayrıca aynı Kanunun 394'üncü maddesinin 5'inci fıkrası uyarınca uyarınca ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz hakkında verilen karara karşı da istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Hukuk Muhakemeleri Kanununda ara kararlarına karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir hakkında verilen kararlara karşı ancak belli durumlarda istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Nitekim, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 395'inci maddesinde itiraz üzerine teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması kararının istinaf edilemeyeceği aslında kanun koyucunun da açık ve bilinçli bir tercihidir. Zira teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına ilişkin olarak 395'inci maddesinin, 3'üncü fıkrasında, 394'üncü maddenin 3'üncü ve 4'üncü fıkralarının kıyasen uygulanacağı açıkça belirtilmiştir....
İİK'nın 258/3. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddi üzerine verilen karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulabileceği gibi, İİK'nın 265. maddesi uyarınca kendisi dinlenmeden aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen borçlunun ve menfaati ihlal edilen 3. kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak yasada İİK'nın 266. maddesi kapsamında teminat karşılığı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin karara yönelik istinaf hakkı düzenlenmemiştir. Bu tür kararlara karşı ancak esas hükümle birlikte istinafa başvurulabilir. (Yargıtay 11. HD 2017/1036 E. 2017/1896 K. sayılı ilamı) Bu nedenle davalı alacaklı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması kararına yönelik istinaf başvuru dilekçesinin HMK'nın 341/1, 346/1 ve 352. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Kanun koyucu “Teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin 395. maddenin 3. fıkrası ve “durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması”na ilişkin 396. maddenin 2. fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK’nın 394. maddesinin 5. fıkrasına bilinçli olarak atıf yapılmamıştır. Somut olayda hakkında ihtiyati haciz kararı uygulanan davalının başvurusu teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkin karar verilmiş, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, karara karşı itiraz yolu açık olup, istinaf kanun yolu açık değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece; Davacının ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı yönündeki talebinin ve devamında teminat mektubunun iadesi talebinin reddine, ihtiyati haciz kararının devamına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Sayılı dosya üzerinden verdiği 17/01/2024 tarihli, ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılmasına dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin ilişkin ek ara kararın, yasal koşullar oluşmadan ve fahiş hatalar içeren rapora dayalı olarak verilmesi nedeniyle kaldırılmasına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinin 12.02.2024 tarihli istinaf değerlendirme kararına yönelik birleşen davada davalı ......
Dava konusu uyuşmazlıkta talep, davalı tarafın teminat karşılığında ihtiyati haciz kararının kaldrılması talebi üzerine İİK nun 266 maddesi uyarınca mahkemece talebin reddine dair kararın kaldırılmasını istemine ilişkindir. Bu itibarla ihtiyati haciz şartlarının istinaf kanusu yapılmamış olması talebin İK.'nun 266. Maddesine ilişkin olması ve söz konusu madde gereğince ihtiyati haczin teminat karşılığı değiştirilmesi veya kaldırılmasına karar verme yetkisinin ilk derece mahkemesine ait olması, yasa maddesine göre verilen kararlara karşı istinaf yasa yolunun da açık olmadığı gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 341/1 ve 352/1- ç maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir....
Teminat karşılığında haczin kaldırılması talebine yönelik istinaf incelemesinde: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile teminat karşılığında haczin kaldırılmasını istemiştir. HMK'nın, "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341- (1) maddesi; "İlk Derece Mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir." hükmünü içermektedir. Gerek öğretide gerekse Yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere, kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını, özenle, açıkça ve ayrıntılı şekilde düzenlemiş olup, HMK’nun 391 ve 394. maddelerinde yer alan kanun yollarına ilişkin düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir....
Kanun-34.madde) buna göre; a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yasa yoluna başvurulabileceği açıktır. Bundan ayrı, İİK'nun 258. maddesinde ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararlara karşı; aynı kanunun 265. maddesinde de ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulabileceği bildirilmiş ise de ne bu düzenlemelerde ne de HMK'nun 341. maddesinde ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik olarak sonradan yapılan taleplerin reddi veya kabulüne karşı istinaf yasa yoluna gidilebileceğine ilişkin herhangi bir belirlemede bulunmamıştır....
Kanun-34.madde) buna göre; a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yasa yoluna başvurulabileceği açıktır. Hal böyle olunca, yargılama aşamasında daha önce konulan bir ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılması veya değiştirilmesi yönündeki bir talebinin kabulüne karşı itirazın reddine dair ara karara yönelik olarak istinaf yasa yoluna başvurulabileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, yani istinaf başvurusuna konu ara karar, istinafı kabil bir karar niteliğinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....