Davalı banka vekili; tasarrufun iptali davasında taraf olmayan davacı gerçek kişiler yönünden davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ihtiyati haczin taşınmazda inşaat yapılmasına engel teşkil etmediğini, zararla ihtiyati haciz arasında nedensellik bağı bulunmadığını, davaya dayanak olarak bildirilen 10/02/2014 tarihli adi yazılı protokolün her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu, bu protokolün tanzim tarihinden sonra ilgili belediye nezdinde bir inşaat ruhsat başvurusu yapılmadığını, ihtiyati haczin yalnızca 5 aylık bir süreyi kapsadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesince, asıl dava dosyasında aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, birleşen dosya açısından ise, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine ilişkin takip dosyasında bir tebligat bulunmadığı gibi İcra Müdürlüğünün borçluya ait tebliğ mazbatasının bulunmadığının bildirildiği, UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolde, alacaklı vekilinin 15.12.2017 tarihli dilekçesi ile borçlu şirket yönünden ihtiyati hacizden vazgeçtiği anlaşıldığından geçerli bir haczin varlığından bahsedilemeyeceği gerekçesi ile birleşen dava açısından başvurunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına, birleşen davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş, karar birleşen davada davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Öte yandan kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan takipte ihtiyati haczin, ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğünün ve genel haciz yolu ile takibe vaki itirazın iptali davasında karar tarihinin, ihtiyati haczin kesinleşme tarihi olduğunun gözden kaçırılması da kabul şekli itibariyle doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenle, şikayet olunan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenle, şikayet olunan vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçinin takip dosyasında bedeli paylaşıma konu araç üzerine 28.12.2018 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya 08.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati haczin 18.01.2019 tarihinde kesin hacze dönüştüğü ancak 18.01.2019 tarihli haczin, İİK'nın 106. maddesi uyarınca 6 aylık yasal süre içinde satış talebinde bulunup satış avansı yatırılmadığından düştüğü, şikayetçinin 22.04.2019 tarihli haczinin ise şikayet olunanın süresinde satış talep edip satış avansını yatırdığı 20.01.2019 tarihli kesin haczinden sonraki tarihli olduğu, sıra cetvelinin haciz tarihlerine göre usulüne uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçinin takip dosyasında bedeli paylaşıma konu araç üzerine 28.12.2018 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya 08.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati haczin 18.01.2019 tarihinde kesin hacze dönüştüğü ancak 18.01.2019 tarihli haczin, İİK'nın 106. maddesi uyarınca 6 aylık yasal süre içinde satış talebinde bulunup satış avansı yatırılmadığından düştüğü, şikayetçinin 22.04.2019 tarihli haczinin ise şikayet olunanın süresinde satış talep edip satış avansını yatırdığı 20.01.2019 tarihli kesin haczinden sonraki tarihli olduğu, sıra cetvelinin haciz tarihlerine göre usulüne uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
icra dosyalarında ise, 24.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, anılan icra dosyalarında gönderilen ödeme emirlerinin de aynı gün, 23.09.2013 günü tebliğ edildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte ihtiyati haczin, ödeme emri tebliğinden itibaren 10 günlük sürenin sonunda kesinleşeceği... ile ilamsız icra takibi yapıldığı, buna göre ihtiyati haczin 30.09.2013 tarihinde, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılan diğer icra dosyasındaki ihtiyati haczin ise 03.10.2013 günü mesai bitiminde kesinleştiği ve sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İcra İflas Kanununun ihtiyati haciz kararının icrası başlıklı 261.maddesine göre; "Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. İhtiyati haciz kararları, 79 dan 99 uncuya kadar olan maddelerdeki haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir. İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır. " Eldeki davada;02/11/2022 tarihinde ihtiyati hacze hükmedilmekle birlikte söz konusu kararda hüküm altına alınan teminatın davacı tarafça 15/11/2022 tarihinde yatırıldığı ve icra dairesinden ihtiyati haczin uygulanmasının 15/11/2022 tarihinde istendiği anlaşılmaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 19.01.2016 tarih ve 2016/74 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının 20.01.2016 tarihinde infazının istendiği, aynı gün genel haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçlulara 21/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 22/01/2016 tarihinde alacaklı vekilinin vazgeçme beyanında bulunduğu, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, buna göre ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde (22/01/2016 tarihinde) alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu, bu beyan doğrultusunda alacaklı tarafından 25/01/2016 tarihinde % 4,55 oranında harç yatırıldığı görülmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3-a maddesine göre; ödeme, ödeme ve icra emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce yapılmışsa, ödenen paralardan % 4,55 tahsil harcı alınmaktadır....
nedeniyle merasimin tamamlatılmadığını belirterek ihtiyati haczin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir....
gördüklerini, alacaklı tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığı ve buna istinaden başvuru harcı ve vekalet suret harcının yatırıldığının anlaşıldığını, Yargıtay kararlarına göre ihtiyati haczin tamamlayıcı merasimi olarak ilamlı takip yapılamayacağını, ilamlı icra takibi şeklinde yapılan esas takibin hukuken geçerli bir takip olmadığını, bu nedenle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını, ihtiyati haciz kararının akabinde ilamsız takip yapılması gerektiğini, başvuru harcına ek olarak nispi peşin harcın da ödenmesi gerektiğini, alacaklının ilamlı takip yaparak eksik harç yatırdığını belirterek şikayete konu 04/12/2020 tarihli kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz hükümsüz kaldığından haciz işlemlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....