Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereğince asıl dosyada istemin, İİK'nun 266. maddesine dayalı İstanbul İli, Kartal İlçesi, Çavuşoğlu Mahallesi, 676 ada 13 parsel sayılı taşınmazı üzerindeki haczin teminat kabul edilerek sair banka mevduat hesapları üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılması, birleşen dosyada ise İstanbul İli, Kartal İlçesi, Çavuşoğlu Mahallesi, 676 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin borcu karşılamaya yeterli olduğu ileri sürülerek ihtiyati haciz miktarını aşan kısımlardaki hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin şikayet olup alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararının infazı istenilmiş ise de gönderilen dosyalar muhtevasında; ihtiyati haciz kararı alındıktan sonra asıl takibe geçildiğine ilişkin takip dosyası ve buna dair bilgi-belge bulunmamaktadır....

İİK'nın "İhtiyati haczi tamamlıyan merasim" başlıklı 264. maddesinin 1. fıkrasında "Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecburdur." düzenlemesi mevcuttur.. Aynı maddenin son fıkrasında ise; borçlunun müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde, ihtiyati haczin kendiliğinden icrai hacze dönüşeceği belirtilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkindir....

Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tedbir niteliğindeki kaydi ihtiyati haczin geçici hukuki himaye tedbiri olup icra takip işlemi niteliğinde olmadığını, Mahkemenin 25/09/2019 tarihinde ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verdiğini, Asliye Ticaret Mahkemesinin 3 ay geçici mühlet verilmesine ilişkin kararının tarihinin 02/10/2019, bu kararın ilan tarihinin ise 11/10/2019 tarihi olduğunu, şikayete konu Tepebaşı ilçesi Karagözler mahallesi 135 ada 12 parseldeki taşınmaz yönünden sadece kaydı şerh konulması için karar verildiğini, karar tarihinin geçici mühlet kararından önce olduğunu, şikayet yapılmasında davacının da menfaatinin bulunmadığını, bu taşınmaz üzerinde ipotek kaydının da bulunduğunu, tedbir niteliğindeki kaydi ihtiyati haczin geçici hukuki himaye tedbiri olduğunu, takip işlemi olmadığını, bu kararın icra mahkemesi tarafından kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayetin reddi yönünde hüküm kurulmasını talep...

KARAR Asıl dosyada davacı alacaklı vekili, 17.04.2013 tarihinde yapılan ihtiyati haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına dair memur işleminin iptali ile haczin 97. maddeye göre yapılmış sayılmasına karar verilmesi için 2013/232 E. sayılı dosyada dava açtıklarını, şikayet başvurusunun kabulü halinde bu davanın konusu kalmayacağını, istihkak iddia eden üçüncü kişi ile borçlu şirketin ortaklarının aynı olduğunu, organik bağ bulunduğunu ileri sürerek, haczedilen malların borçluya ait olduğunun tespitine ve istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İhtiyati haciz kararı infaz edildikten sonra geçilen esas takibin, icra mahkemesince iptal edilmiş olması, icra mahkemesinin görevini ortadan kaldırmaz. Bu durumda; 17.07.2020 tarihli ihtiyati haciz kararına istinaden, süresi içerisinde yapılan 24.07.2020 tarihli infaz talebi sonucu ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, Mahkemece, şikayet sonucunda icra takibinin iptaline karar verilmiş olması, ihtiyati haciz kararının ve bu kararın icrası kapsamında konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını gerektirmez. Mahkeme kararında ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ihtiyati haczin varlığını sürdürdüğünün kabulü gerekir....

    Birleşen (2009/1083 E.) sayılı dosya şikayetçisi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin, birinci sırada yer alan alacaklı ile aynı anda infaz edildiğini, sonraki tarihli alacakların daha üst sıralara alındığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline ve müvekkilinin birinci derece alacaklı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Birleşen (2009/1083 E.) sayılı dosyada şikayet olunan ... Paz. İth. İhr. AŞ. vekili, dosyaların birleştirilmesi gerektiğini, ilk haczin müvekkiline ait olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. Birleşen (2009/1083 E.) sayılı dosyada şikayet olunan .... vekili şikayetin reddini istemiştir. Birleşen (2009/1102 E.) sayılı dosya şikayetçisi vekili, ihtiyati hacizlerinin 05.03.2009 günü konulduğunu ve İİK’nun 268 inci maddesi şartlarının sıra cetvelinden anlaşılamadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Şikayet olunan vekili, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan iki takibin de 05.....2011 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin ........2011 tarihli ihtiyati haczinin, ........2011 tarihli haczine İİK'nın 268. maddesi gereği iştirak edeceğinden ... müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan incelemede, şikayetçinin takibindeki takip ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarihin, şikayet olunana ait dosyasındaki tarihlerden önce olduğundan şikayet olunanın ilk hacze iştirakinin olarak mümkün olmadığı gerekçesiyle ... ... Müdürlüğü'nün 2011/20665 sayılı dosyada verdiği ........2011 tarihli ret kararının iptaline dair verilen karar şikayet olunan vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin ....09.2012 tarih 2012/2286 Esas, 2012/5584 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, şikayetçi vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, ......

        Asliye Hukuk Mahkemesinin yazısına istinaden konulduğunu, mahkemece yapılan işlemin usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu, buna ilişkin itirazın yapıldığını, 03/07/2020 tarihli 9858 yevmiye nolu ihtiyati haciz kararının ise, dava konusu taşınmaz müvekkili adına kayıtlı değilken konulduğunu, Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına taraflarınca itiraz edildiğini ve istinaf dilekçesi sunulduğunu, ihtiyati hacze itirazın kabulü ile verilen karar sonrası Fethiye İcra Müdürlüğünün 2020/4964 Esas sayılı dosyasından taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, ihtiyati haczin kaldırılması talebinin 20/07/2020 tarihli işlem ile reddedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir....

        Mahkemece; şikayet İİK 266. Maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Çivril Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/02/2021 tarih ve 2021/58 D. İş sayılı kararı ile davacılar hakkında ihtiyati haciz kararı verildiği ve alacaklı tarafından Çivril İcra Müdürlüğünün 2021/261 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği, Yerleşik Yargıtay kararları gereğince davacıların İİK 266 maddesi gereğince talebin kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/58 D. İş sayılı kararında belirtilen 97.001,00 TL alacak miktarının Çivril İcra Müdürlüğü veznesine yatırıldığı takdirde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; alacağın tamamı kadar teminat alınması gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan alacaklının icra dosyasında ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, takibin kesinleşme tarihine yönelik itirazın yerinde olmadığı, şikayetçinin kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığı, borçluya 28.11.2012 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, takibin 11.12.2012 tarihinde kesinleştiği, 27.11.2012 tarihinde ihtiyati haciz şerhinin işlendiği, ihtiyati haczin henüz kesinleşmediği dönemde 2. sırada yer alan şikayet olunan alacaklının 05.12.2012 tarihinde kesin haciz işlemi yaptığı, şikayetçinin İİK'nın 100. maddede sayılan şartlara sahip olmadığı, sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu