Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(II) Dairemizin geri çevirmeye ilişkin kararında; "ihtiyati haczin reddine ilişkin 01/06/2018 tarihli ara karar ve kanun yolunun gösterilmesine ilişkin 27/09/2018 tarihli ara kararlar gereğince; 28/12/2017 tarihli ihtiyati haciz kararının itiraz eden davalılara tebliğ tarihleri, itiraz edenler veya vekillerinin kim olduğu, itiraz tarihleri, ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin sebepleri ve kanun yolunu gösterir gerekçeli ara kararın yazılması ve tebliği" hüküm altına alınmış olmakla birlikte İDM'nce geri çevirme kararının hüküm fıkrasının (1) nolu bendi yerine getirilmemiştir. Şöyleki;Gerekçeli karar yazılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davalılardan kimlerin itiraz ettiği, itirazlarının (2004 Sayılı İİK 265/1.fıkra gereğince 7 gün) süresinde olup olmadığı,kimlerin itirazı hakkında karar verildiği anlaşılamamaktadır....

İstinafa konu mahkeme kararı, 10.06.2021 tarihli geçici hukuki koruma tedbirinin kaldırılması talebinin kabulüne dair olup davacı vekili, karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 341/1/b. fıkrasına göre ilk derece mahkemesince verilen ve istinaf kanun yoluna başvurulabilecek olan kararlar; nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar olarak gösterilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 396/1. fıkrasına göre; durum ve koşulların değiştiği sabit olursa talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. 2. fıkrasında itiraza ilişkin 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası kıyas yoluyla uygulanır....

İDM'nce bu ara kararla ilgili olup olmadığı belli olmamakla birlikte 28/11/2022 tarihli gerekçeli ara karar ile davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 22/11/2022 tarihli duruşmada verilen (4) numaralı ara karar ile ihtiyati haciz kararının tedbir niteliğinde olması sebebiyle reddine gerekçesiyle 28/11/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati hacze itirazın reddedildiğini, dosyada ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı bulunmadığını, birleşen davanın derdest olduğunu, ilk davada reddedilen ihtiyati haczin bu davada kabul edildiğini, teminat alınmadığını, İİK'nun 261....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 01/12/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Talep, Ankara 62. İş Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarihli tensip zaptının 19 nolu ihtiyati tedbir talebininin kabulüne dair ara kararı ve 30/12/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile " Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazının reddine" dair ara kararının ve 31/12/2021 tarihli "Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazının reddine," dair gerekçeli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "İhtiyati tedbirin şartları" başlıklı 389....

Somut olay yönünden yapılan incelemede; Mahkeme tarafından, istinafa konu ve 24/07/2020 tarihli tensip zaptının (3) nolu bendindeki ara kararıyla verilen "Davacı vekilinin tedbir talebinin reddine," dair ara kararının gerekçesiz olduğu, işbu kısa ara kararla ilgili ayrıca ve başkaca herhangi bir gerekçeli ara kararın da yazılmamış olduğu, dolayısıyla tarafların iddia ve savunmalarının özetini, çekişmeli vakıaları, hangi maddi ve hukuki sebeplere binaen sözkonusu ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verildiğini açıklayan,gösteren tarafların ve mercilerin denetimine açık olacak biçimde gerekçeler içermediği anlaşılmıştır....

Dava konusu somut olayda; ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz HMK'nun 394. maddesinde düzenlenmiştir. Yerel mahkemenin 20/10/2020 tarihli tensip tutanağı ara kararı ile verdiği ihtiyati tedbir ara kararına ilişkin tensip tutanağı davalı T3'ye 26/10/2020 tarihinde tebliğ edildiğinden itiraz süresi tebliğden itibaren başlayacaktır. Bu durumda davalı T3 vekilinin ihtiyati tedbire ilişkin tensip ara kararının tebliğ edildiği 26/10/2020 tarihinden itibaren 1 hafta içinde ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi gerekirken bu süre geçtikten sonra 18/11/2020 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati tedbir ara kararına itiraz ettiği anlaşıldığından öncelikle itirazın süre yönünden reddi gerekirken, yerel mahkemece itirazın esasının incelenmesi doğru olmamakla birlikte sonucu itibariyle doğru olduğundan davalı İstanbul Faktroing A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının hak düşürücü süre dikkate alınmadan verildiği ihtiyati haciz kararının kararı vermeye yetecek kadar delil toplanmadan verildiğinden beyanla ihtiyati haciz talebinin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece 05/07/2022 günlü ara karar ile; davalı tarafın haciz kararının kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 14/04/2021 tarihli tensip zaptının 11 numaralı ara kararına karşı davalı vekilince itiraz üzerine 01/06/2021 tarihinde duruşma açılarak, elektrik hizmetinin dava süresinde durdurulmasının davacı taraf açısından hak kaybına sebep olacağı kanaatine varılarak davalı vekilinin itirazın reddine karar verilmiştir....

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılamasında talep edilen ihtiyati haciz kararına borçlunun ihtiyati haciz kararına itiraz etmesi üzerine ihtiyati hacze itirazın reddinden sonra borçlunun tekrar ihtiyati hacze itiraz etmesi üzerine talebin reddine yönelik ara kararın davalı borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı-alacaklı vekili, 07.07.2015 tarihli dilekçe ile 249.216,66 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiş ayrıca, borçlunun malvarlığına alacak miktarı kadar haciz konulmasını istemiştir. Yerel mahkeme 07.07.2015 tarihli tensİp tutanağı ile teminat yatırılması koşuluna bağlı ihtiyati haciz kararı vermiştir. Borçlu 04.....2015 tarihli dilekçesi ile alacak miktarı ile ihtiyati haciz uygulanan mal varlığı arasında fahiş fark olduğunu bu nedenle haciz edilen malların değeri tespit olunarak, alacak miktarı kadar haciz uygulanması ve hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....

    İlk Derece Mahkemesinin 2019/409 Esas sayılı dosyasından verilen 23/09/2020 tarihli ara karar ile de "...Mahkememizin 28/11/2019 tarihli tensip tutanağının 8 nolu ara kararıyla verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olduğu, usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki talebinin reddine..." karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu