Mahkemece davacı vekilinin geçici koruma tedbirine ilişkin bu talebi değerlendirilerek 09/03/2020 günlü ara kararı ile davacı tarafın talebinin ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbire ilişkin olduğu benimsenmek suretiyle; "-Davacı vekilinin ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir isteğinin teminatlı olarak kabulü ile dava konusu 10.281,25 TL'nin %15'i olan 1,542,18 TL'nin yatırılması halinde davalılar adına kayıtlı menkul gayrimenkul malların 10.281,25 TL'lik kısmına 3. kişilere devrin önlenmesi amacı ile ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına," karar verilmiştir. Davalılar vekilince 09/03/2020 günlü ara kararına yönelik olarak yapılan itiraz 21/10/2020 günlü duruşma oturumunda değerlendirilerek reddedilmiştir. Davalılar vekilinin 21/10/2020 günlü itirazın reddine ilişkin ara kararına yönelik olarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Davacı vekilinin ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararı için teminat gösterilmesine ilişkin kararına karşı başvurusu adi itiraz niteliğinde olup, davacının teminata yönelen istinaf yasa yolu başvurusunun reddi gerekir. Hal böyle olunca 08/01/2024 tarihli ara karara karşı istinaf yasa yolu açık olmadığından davacı vekilinin dilekçesinin görev yönünden reddine, dilekçenin ilk derece mahkemesince değerlendirilmek üzere, dosyanın geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Tüketici Mahkemesinin 2022/309 Esas sayılı dosyasında 14/09/2022 tarihli ihtiyati tedbir konulması talebinin kabulü ile Mevcut delil durumu ve H.M.K. 390. maddesi İİK 257, 258 md. gereğince ihtiyati haciz talebinin reddine, Diğer ihtiyati tedbir taleplerinin reddine yönelik ara kararı ile 04/11/2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine yönelik ara kararların KALDIRILMASINA, Davacının ihtiyati tedbir talebinin ve ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeni ile davalı tarafından yatırılan harcın talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine, 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının davacılardan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, İstinaf başvurusu nedeni ile yapılan yargılamanın niteliği ve A.A.Ü.T. hükümleri göz önünde bulundurularak karşılıklı vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Hem ilk derece yargılaması hem de istinaf başvurusu üzerine yapılan yargılama nedeni ile tarafların yatırmış oldukları...
Somut olayda; davacı tarafından davalı şirket hakkında 03/10/2023 tarihli dava dilekçesi ile ticari satımdan kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali davası açıldığı, mahkemenin 04/10/2023 tarihli tensip ara kararıyla ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilip, karara itiraz üzerine 14/11/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verildiği, dava dilekçesinin ekinde muavin defter kaydı, e-faturalar, e-irsaliyeler, ... ve ... tarafından imzalanmış iki adet ambar tesellüm fişi bulunduğu görülmüştür....
Davacı tarafça istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, manevi tazminat istemine ilişkin olup, talep ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair ara karara yapılan itirazın kısmen kabulüne yönelik ara karara karşı yapılan istinaf başvurusuna ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesinde, "(1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir." düzenlemesi mevcuttur....
Maddesi uyarınca İhtiyati Haciz Konulmasına, " karar verilmiştir. Davacı vekilinin ve davalı Derya vekilinin itirazı üzerine 24/05/2023 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine dayanmaktadır. Tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebi üzerine İİK'nın 281/2.maddesine göre, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. İİK'nın 281/2.maddesinin 2.cümlesi ile de aleyhlerine nakten tazmin talep edilenler yönünden teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır....
Dosyada yapılan incelemede; ilk derece mahkemesince davacıların ihtiyati haciz talepleri incelenerek 10/12/2021 tarihli ara kararla ihtiyati haciz talebinin % 5 teminat karşılığında ve 220.000 TL alacak yönünden kabulüne karar verildiği, bu kararın davacılar vekiline 18/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekili tarafından karara karşı itirazda bulunulmadığı ve istinaf kanun yoluna da başvurulmadığı, müteakip söz konusu ara karara ve 13/04/2022 tarihli ara karar gerekçesine karşı 18/05/2022 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmış olup, davacıların 10/12/2021 tarihli ilk derece mahkemesinin ara kararına karşı istinaf başvurusunun süresinde olmaması, 13/04/2022 tarihli ara kararın gerekçesi yönünden de, henüz HMK'nın 341.maddesi kapsamında istinafı kabil bir karar bulunmaması nedeniyle, usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
İhtiyati haciz talebinin kabulü halinde bu karara karşı borçlunun itirazı İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre bu karara karşı kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla somut uyuşmazlıkta ihtiyati haciz kararına karşı davalının İİK'nın 265. maddesinde düzenlenen itiraz yolunu tüketmeden istinaf başvurusunda bulunamayacağı değerlendirilerek HMK'nın 341. ve 352/1- ç maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....
Bu istisnai haller dışında vadesi gelmemiş alacaklar için ihtiyati haciz talep edilemez. Bu düzenleme karşısında, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye dayanması gerektiği, somut olayda talep edilen alacağın herhangi bir mahkeme kararına veya kıymetli evraka dayanmadığı, ihtiyati haciz konusu yapılan alacağa ilişkin olarak ödeme yapılıp yapılmadığının, buna göre; alacağın mevcut ve muaccel olup olmadığının ancak yargılama sonucu ortaya çıkacak olması nedeniyle ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup istinaf talebi yerinde değildir....
Dava, kur farkından kaynaklanan alacağa ilişkin itirazın iptali davası, istinaf konusu yapılan talep ise ihtiyati haciz kararının kabulüne ilişkin karara yapılan itiraza ilişkindir. Davacının talebi üzerine bilirkişi raporu esasa alınarak davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiş, davalının itirazı üzerine yapılan inceleme sonucunda itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı itirazın reddine ilişkin karar yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. İhtiyati haczin şartları ve etkileri İİK 257. ve devamı maddelerde düzenlemiş olup, 257. maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir....