WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL ihtiyati haciz karar harcı ve 485,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.649.962,81.-TL tutarındaki toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihinden itibaren Asıl Alacağa (Taksitli Ticari Kredi, Nakdi Krediler, Şirket Kredi Kartı, Ticari Kredili Mevduat Hesabı) yıllık (%*) oranında ve değişen oranlarda işleyecek Sabit Oranlı Faizi, icra gideri ve vekâlet ücreti ile birlikte, tahsili talep edildiği ve icra takibinin yasal süresi içinde yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır. Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve bankan kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkememizce resen bilirkişi olarak atanan bankacı bilirkişi Yener Yavuzyılmaz'dan rapor alınmıştır. Yapılan yargılama ve inceleme sonucunda davacı bankanın Heykel Şubesi ile davalı asıl borçlu... Dekorasyon Ltd. Şti. arasında 10.07.2018 tarihli 3.000.000,00 TL. tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede diğer davalı ... 'in 3.000.000,00....

    Şubesine teslim edildiğini, gönderilene ulaşmaması üzerine davalı şirketle müteaddit görüşmeye rağmen kargonun bulunmadığını, pasaportların kayboluğuna dair tutulan polis tutanağı ile müracaat edilerek ikinci defa pasaport çıkartıldığını, bu işlemler ile 2 gün uğraşıldığını, yol masrafı yapıldığını, halen pasaportların bulunarak müvekkillerine teslim edilmediğini, hac ibadeti için Türkiye kontenjanından yer bulamayınca Avrupa'dan başvurulduğunu, kargonun kaybolması sebebiyle kutsal vazifenin yapılamaması durumunda kalındığını, yaşanan kaygının manen yıpranmaya sebep verdiğini, pasaportların kötüniyetli ellere geçme ihtimalinin müvekkilleri üzerine kabus gibi çöktüğünü ileri sürerek bu süreçte yapılan masraflar ve gönderi bedelinin karşılığı olarak Bilal için 234.69 TL, Nuran için 175,00 TL olmak üzere 409,69 TL maddi tazminatın, her bir müvekkili için 5.000,00 TL olmak üzere 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      la ilgisi olmadığını, bu kişinin hac organizasyonu yapıp yapamadığının araştırılması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının 1998 yılında ... isimli kişi tarafından hacca götürüldüğü, senedin bu kişi tarafından kaybedildiği, daha sonra açılan davada senedin iptaline karar verildiği, senet bedelinin ...'a ödendiği, iptaline karar verilen bu senedin daha sonra farklı bir kalemle tanzim ve vade tarihleri doldurularak 2003 yılında tamamlandığı, 2007 yılında ise takibe konulduğu, senedin iptali nedeniyle hükümsüz kaldığı, senet lehtarının davacı tarafından tanınmadığı gibi aralarında da ticari ilişki bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, takibe konu senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Dava konusu senette davacı keşideci, davalı ise lehtardır....

        Somut olayda; sanığın, mağdurun yanına sohbet etmek amacıyla gittikten sonra kendisini Ulu Cami İmamı olarak tanıtıp caminin minaresi yaptırmak için paraya ihtiyaçları olduğunu söylediği, güven kazanmak için aralarındaki konuşmalar esnasında mağdurun hacca gittiğini ve hac kafilesi başkanının Hasan olduğunu öğrenerek mağdura kafile başkanı .... isimli hocanın selamını getirdiğini söylediği, gerçekte ...Cami İmamı olmadığı ve cami yaptırma işi ile uğraşmadığı halde mağdurdan cami yapımında kullanılmak üzere 150,00 TL parayı bağış adı altında aldığı şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak, Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken...

          tan kredi kullandığını, kullandığı bu kredi sırasında ferdi kaza sigortası yapıldığını, sigorta sözleşmesi gereğince davalı şirket tarafından kaza sonucu vefat halinde 100.000 TL ödeneceğini taahhüt edildiğini, müvekkillerin, sigorta gereğince kendilerine ödeme yapılması için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak davalı sigorta şirketinin 17/12/2014 tarihli yazı ile red cevabı verdiklerini, gerekçe olarak da müteveffanın alkollü olarak yüksekten düştüğünün iddia edildiğini, müteveffanın hayatı boyunca ağzına alkol sürmediğini ve hac vazifesini yerine getirmiş biri olduğunu, kaza sonucu vefatından dolayı poliçede belirtilen teminatın yasal mirasçılar olan müvekkillere ödenmesinin gerektiğini, bu nedenle kaza sigortası poliçe teminatı olan 100.000 TL'nin davalının 17/12/2014 tarihli red yazısı temerrüt tarihi kabul edilerek, bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkilere ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Hac-zedilmezlik İçin İcra ve İflas Kanunu'nda veya özel kanununda açık hüküm bulunması zorunludur. Doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczedileme-yeceği yönünde 2001 yılına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararından sonraki Bakanlar Kurulu Kararlarında ve 5488 sayılı Tarım Kanunu'nda herhangi bir hüküm bulunmaması dikkate alınarak, Hukuk Genel Kurulu'nun 09.04.2008 tarih ve 2008/12-310 esas sayılı kararı gereğince Dairemizin yeniden oluşan görüşü nedeniyle çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır. O halde, mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü İle mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davacılar ... ve arkadaşlarının Manisa'da Kurulu Mazbut Fenercizade El-Hac ... Ağa İbni ... Ağa Vakfı'nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmesi istenmiştir....

                İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin kararında, davalının hac-umre faaliyeti yürüttüğüne dair bir delil bulunmadığı iddiası ile davanın reddine karar verdiğini, bu hususta eksik inceleme yapıldığını, zira Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/415 esas sayılı açığa atılan imzanın kötüye kullanılması iddiası ile açılan davaya delil olarak davalının umre ve hac seyahatleri için bastırdığı üzerinde adı-soyadı ve telefonları olan iş kartlarının delil olarak sunulduğunu, ayrıca tanık beyanları ile iddianın ispat edildiğini, Kocaeli 4....

                  C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının 19/02/1992-30/10/2005 tarihleri arasında 13 yıl 8 ay 12 gün ve 04/12/2010-16/06/2013 tarihleri arasında 2 yıl 6 ay 13 gün olmak üzere toplam 16 yıl 2 ay 25 gün hizmet süresinin olduğu, davacı 15.06.2013 tarihli istifa dilekçesinde hacca gideceği için işten ayrıldığını belirttiği, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca davacının 28.03.2013 tarihinde çekilen kura sonucu kesin kayıt hakkı kazandığı ve ... 3. kafile 2. grup ile hac görevini ifa etmek üzere . ...’a gidip geldiğinin bildirildiği, istifa dilekçesi ile davacının hac kayıtları uyumluluk gösterdiği, davacı tarafça ilk çalışma süresinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiğine yönelik bir delil ibraz edilmediği, davacı vekili işverene duyulan güven nedeniyle kıdem tazminatı ödeneceği saiki ile istifa dilekçesi verildiğini belirtmişse de davacının daha önce de işyerinden ayrılmış olması, önceki çalışma süresi nedeniyle kendisine...

                    Bu açıklamalardan sonra somut olay incelendiğinde; davacılar tarafından Mülhak El-Hac T6 galleye müstahak vakıf evladı olan murisleri Rıfat Yalnıztaş'ın 05/10/2019 tarihinde vefat ettiği, muris babalarının Kayseri'de kurulu Mülhak El-Hac T6 evladı olduğuna Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/567 Esas 2019/602 Karar sayılı mahkeme ilamı ile karar verildiği, bu kararın kesinleştiği belirtilerek kendilerinin de Mülhak El-Hac T6 evladı olduklarının tespitine karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı T4 vekili tarafından yukarıda yazılı gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur. Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin2018/567 Esas 2019/602 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; davacıların murisi Rıfat Yalnıztaş'ın (TC:) adı geçen vakfın vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu