YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından 14/12/2020 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen "Aydın İli Efeler İlçesi Kent Merkezi ve Çevresinde Yaklaşık 5180 HA Alanda Yapılacak Olan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Hazırlanması İşi" ihalesinde en avantajlı teklifi veren davacı şirket tarafından, anılan ihalenin idarece res'en iptali sonrasında yapılan itirazen şikâyet başvurusunun görev yönünden reddine ilişkin Kamu İhale Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı tarafından iptali istenilen Bilecik Belediye Meclisi'nin "100 Adet Otobüs Hattının 10 Yıl Süreyle Belediye ve Mücavir Alan Sınırlarındaki Hat Ve Güzergahlarda Çalıştırılması" konulu 07/02/2017 tarih ve 16 sayılı Kararının belediye ilan panosu ile Belediye internet sitesinde 13/02/2017-28/02/2017 tarihleri arasında ilana çıkartıldığı, söz konusu Meclis Kararı Belediye Encümeninin …tarih ve …sayılı kararının tesis edildiği, söz konusu karara istinaden hazırlanan ilan metninin Bilecik'te yayın yapan yerel gazetelerden …Gazetesi'nde ilk defa 13/10/2017 tarihinde ve ikinci defa ise 16/10/2017 tarihinde ilan edildiği, söz konusu ilana göre ihalenin 24/10/2017 tarihinde açık teklif usulü ile yapılacağının belirtildiği, 24/10/2017 tarihinde ihalenin yapılarak ihale onaylarının gerçekleştirildiği, söz konusu işlemlerin iptali istemiyle açılan davada, dava açma süresinin, ihale yetkilisi tarafından ihalenin onaylanarak...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ihalenin herhangi bir şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusu olmaksızın idarece re'sen iptali hâlinde Kamu İhale Kurumu'nun inceleme görev ve yetkisinin bulunmadığı, ihalenin iptaline ilişkin işleme karşı genel dava açma süresi içinde doğrudan dava açılması gerektiği, ihalenin iptaline ilişkin işlem ve kararlardan, sadece şikâyet ve itirazen şikâyet üzerine alınan kararların itirazen şikâyete konu edilebileceği, uyuşmazlık konusu ihalenin iptali kararının ise herhangi bir şikâyet veya itirazen şikâyet üzerine değil idarece re'sen alındığı, davacı şirketin başvurusunun görev yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir....
varıldığından ihalenin iptaline dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nce, icra emrinin iptali talepli açılan şikayet dosyasında alacaklının kabul beyanının kabul tarihi itibariyle geçerli olduğu ve mahkemenin sonraki tarihte verdiği icra emrinin iptali kararının kabul beyanının yapıldığı tarih itibariyle geçerli sayılacağı kabul edilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesis edilmişse de; davayı kabul ile dava kendiliğinden sona ermez. Bunun üzerine, dava konusu uyuşmazlığın kabul nedeniyle son bulduğunu tespit eden mahkemenin, davanın kabul nedeniyle (gereğince) kabulüne karar vermesi gerekir. Mahkemenin bu kararı temyiz edilebilir. Mahkemenin kararı, ancak şekli anlamda kesinleştikten sonra, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 4, sh: 3701)....
sayılı parsele ilişkin ihalenin onayı için Maliye Bakanlığı'nın görüşüne sunulduğu, ancak söz konusu ihalenin Bakanlıktan alınan 21/11/2016 tarihli Olura dayanılarak ikinci kez ihale yapılmış olması nedeniyle 2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi uyarınca onaylanmadığı, davalı idarece, Maliye Bakanlığı’nın söz konusu ihaleyi onaylamaması nedeniyle Bakanlığın ... tarih ve ... sayılı Oluruna istinaden ihale işlemleri birlikte yürütülen üç taşınmazdan dava konusu taşınmazın irtifak hakkı ihalesinin de iptal edildiği, ihalenin iptali kararının davacıya tebliği üzerine bakılan davanın açıldığı; Olayda, ihale konusu taşınmaz ile aynı konum ve yerde bulunan ve Maliye Bakanlığı’nın ......
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/1- 1208 Esas, 2020/294 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasının açıldığı, yargılama aşamasında mahkemece davanın reddine kararın verildiği, davacı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Davacı tarafça fesih talebiyle açılan ihalenin feshine yönelik davanın ret ile sonuçlandığı, bu kararın yerel mahkemeye ait tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin karar sonrası Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 28/09/2020 tarih, 2020/4846 Esas, 2020/7609 Karar sayılı kararı ile onandığı, dolayısıyla yolsuz tescile dayanak olarak gösterilen ihalenin halen geçerli olduğu ortadadır. Bu durumda yolsuz tescilden bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....
Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin, ihaleye konu taşınmazlar hakkında açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında, şikayetçi lehine karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia ederek icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı vardır. Ancak şikayet tarihi olan 31.07.2014 itibariyle taşınmaz, henüz şikayetçi üçüncü kişi lehine tapuya tescil edilmediğinden TMK'nun 705/2. maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı, henüz tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak tasarruf işlemi niteliğindeki ihalenin feshi davasını açamaz. Bu durumda mahkemece, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, şikayetin reddine karar verildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur....
Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin, ihaleye konu taşınmaz hakkında açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında, şikayetçi lehine karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı vardır. Ancak şikayet tarihi olan 23.12.2014 itibariyle taşınmaz, henüz şikayetçi üçüncü kişi lehine tapuya tescil edilmediğinden TMK'nun 705/2. maddesi uyarınca üçüncü kişinin şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı, henüz tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak tasarruf işlemi niteliğindeki ihalenin feshi davasını açamaz. Bu durumda mahkemece, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta şikayetin reddine karar verildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur....
İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; uyuşmazlığa konu ihalenin dava dışı isteklinin uhdesinde kaldığı, anılan şirket ile A1 yetki belgesi olmadan sözleşme imzalanamayacağı gerekçesiyle sözleşme imzalanmadığı, bunun üzerine ihaleyi gerçekleştiren idarece ihalenin iptaline karar verildiği, davacı şirket tarafından ihalenin iptali kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddedilerek dava konusu Kurul kararının alındığı; uyuşmazlığa konu ihalenin Teknik Şartnamesi’nin 2.5. maddesinde A1 yetki belgesinin sözleşme imzalama aşamasında ibraz edilmesinin şart koşulduğu, ancak Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 14. maddesi kapsamında yalnızca sözleşme imzalandıktan sonra istekliler tarafından ilgili idareye A1 yetki belgesinin sunulabileceği durumunun düzenlendiği, ihaleye konu Teknik Şartname ile yasal düzenleme arasında bir çelişkinin bulunduğu, bu itibarla söz konusu çelişki sebebiyle sözleşme imzalanmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, ihaleyi gerçekleştiren...