E sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca itiraz ederek icra takibini durdurduğunu belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın % 20'si oranında az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava; yersiz ödenenin iadesisi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. İİK'nın 67/2. maddesi gereğince, açılan itirazın iptali davasının reddi halinde, borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için icra takibinin haksızlığı yanında alacaklının ayrıca kötüniyetli olduğunun da sübuta ermiş olması zorunludur. Bu bağlamda temyize konu uyuşmazlık; davacının, davalı aleyhine icra takibi başlatmakta kötüniyetli olup olmadığı noktasında düğümlenmektedir. Somut olayda, davalı K.. T..'ya yersiz ödeme yapıldığı teftiş raporları ile tespit edilmiş, 22.10.2010 tarihinde yapılan "Osmaniye İli Merkez Köylere Hizmet Götürme Birliği Meclisi" toplantısında, Birlik Müdürü K.. T..'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, "..., İstabunbul 6.İcra Müdürlüğünün 2018/5636 Esas (eski 2009/2368 sayılı dosyası ile borçlu aleyhine başlatılan örnek 4- 5 ilamlı icra takibinde, borçlu tarafından takip dosyasına.ödeme yapıldığı, daha sonra borçlunun takibe konu ilamın eda hükmü içermediğini nedeniyle icra takibinin iptaline karar verildiği, bu nedenle kendisinden tahsil edilen ve alacaklıya ödenen paraların geri alınması için alacaklıya muhtıra çıkartılması talebinin icra müdürlüğünce; icra takibinin iptali kararı henüz kesinleşmediği bahisle talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Bu açıklamalara göre, ortada yanlışlıkla ödenen veya ödeme tarihi itibariyle fazladan yapılmış bir ödeme söz konusu olmayıp takip borcuna ilişkin yapılmış bir ödeme söz konusu olduğundan icra takibinin iptaline ilişkin şikayetin sonradan kabul edilmiş olması borçlu tarafından yapılan ödemeyi hükümsüz kılmaz....
Kesinleşmiş bir icra takibinin ve aciz belgesinin mevcudiyetleri, tasarrufun iptali davalarının dava şartlarından ise de hüküm verilinceye kadar, icra takibinin kesinleşmesi ve aciz belgesinin ibrazı mümkündür ve dava şartları sonradan gerçekleşmiş sayılır. Mahkemenin bu konuya değinen gerekçesi yerinde değildir. Öte yandan, İİK.nun 278.maddesinin 2.bendine göre; taşınmazın tapuda gösterilen bedeli ile, keşfen belirlenen bedeli arasında fahiş bir fark bulunması halinde, bu tasarruf bağışlama hükmünde sayılır. Somut olayda; taşınmazın tapuda gösterilen 12.000.000.000 TL.lik bedeli ile, keşfen belirlenen 35.761.112.301 TL arasında anılan Yasanın anladığı anlamda fahiş bir fark bulunduğundan, bu satış bağışlama hükmündedir. Bu durumda, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Ancak tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borçlu aleyhine yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu husus dava şartı olup borçlu davalı hakkında kesinleşmiş icra takibinin olmaması halinde dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekir. Somut olayda dosya arasındaki davacı Vergi Dairesi Başkanlığının yazısından davalı ... hakkında yapılıp kesinleşen bir icra takibinin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilip davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davanın esasına girilmek suretiyle kanıtlanamayan davanın reddine ve davacı aleyhine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu hususun düzeltilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı tarafından davalı aleyhine faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, ikametgahının...'da olup davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacıdan alınan ürünlerin bozuk çıktığını ve davacıya iade edildiğini, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Dosya kapsamından, davacının fatura konusu edilen asansör bakım, arıza ve hizmet servisinin yapıldığı hâlde bedelinin ödenmediğini belirterek iddia ettiği alacağı için takip başlattığı, davalının taraflar arasında akdedilen 01/10/2018 tarihli sözleşmenin site yönetiminde bulunan yetkisiz kişiler tarafından imzalandığı itirazında bulunduğu dolayısıyla taraflar arasındaki akdi ilişkiye inkâr edildiği, bu nedenle davacı alacaklarının kendi yerleşim yerinde bulunan Kayseri İcra Dairelerinin yetkili olmadığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlar öncelikle incelenmesi gerektiğinden ve takip Kayseri İcra Dairesinde başlatıldığından uyuşmazlığın Kayseri 1....
Yerel Mahkemece, her ne kadar sicilden terkin edilen kooperatifin soyut tüzel kişiliği devam etse de hakkında icra takibinin yapılabilmesi için öncelikle tekrar ticaret siciline kaydının yapılarak ihyasının sağlanması gerektiği, kooperatifin ancak ihya edildikten sonra yetkili organları aracılığı ile icra takibine itiraz edebileceği, icra takibinin 18.11.2011 tarihinde yenilendiği, kooperatifin icra takibinin yenilenmesinden önce 27.09.2011 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, sicilden terkin edilen kooperatif yönünden icra takibine devam edilebilmesi için yeniden sicile kaydının sağlanması ve kooperatifin yasal organları olan tasfiye memurlarına ödeme emrinin gönderilerek, ancak tasfiye memurları ya da vekil tayin ettikleri takdirde yetkili vekil tarafından itiraz edilmesi durumunda itirazın iptali davasının açılıp görülebileceği, ortada geçerli bir yenileme ödeme emrinin tebliği ve itiraz olmadığından itirazın iptali davasının görülemeyeceği gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir...
İcra Müdürlüğü'nün 2016/1383 esas sayılı icra takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile, icra takibinin devamına,takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak olan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İşyerini boşaltmasına rağmen aboneliğini iptal ettirmediğini, fiili kullanıcının belli olmasına rağmen, kendisinin sorumlu tutulduğunu ileri sürmüş,kararın kaldırılmasını istemiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, su aboneliğinden kaynaklanan alacağa dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Küçükçekmece 3.İcra Müdürlüğü'nün 2016/1383 esas sayılı dosyasında , davacı tarafından, davalı aleyhine 3.264,13- TL asıl alacak 2.710,63- TL gecikme cezası olmak üzere toplam 5.974,76- TL alacağın ilamsız icra yolu ile talep edilmiş, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş tur....
Sigorta AŞ. vekili, öncelikle icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını ileri sürmüş, kazaya karışan davalı aracına ait trafik sigorta poliçesinin kazadan sonra tanzim edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı ... ise duruşmada davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davalı ...'ın ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2005/3029 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile 1.219.46YTL asıl alacağın davalı ...'dan tahsiline ve takibin devamına; diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....