İcra Müdürlüğünün 2014/1444 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, fakat davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, icra takibine konu olan taşınmazda davalının dükkan vasfındaki taşınmazın demirbaş borcu bulunduğunu, davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli davalıdan %20 inkar tazminatının tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının ... 8. İcra Müdürlüğünün 2014/1444 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takip tarihi itibari ile 1.794,00-TL borçlu olduğuna, bu kısım yönünde duran takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ortak gider alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, yanlar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili tarafından davalıya satılıp teslim edilen mallar karşılığında faturalar düzenlendiğini, faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağının ve vade farkı fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin ikametgahı .../......
Ne var ki mahkememizce yargılamaya devam olunduğu aşamada, adı geçen davalılar icra dosyasına yönelik itirazlarından vazgeçmişlerdir. Bilindiği üzere itirazın iptali davasının görülebilmesi açısından hüküm anına kadar itiraz nedeniyle duran bir icra takibinin varlığı zorunludur. Aksi halde itirazın iptali davasının konusu olamayacaktır. Bu çerçevede adı geçen davalıların icra dosyasına yönelik itirazlarından vazgeçmeleri karşısında davanın konusu artık kalmamıştır. Esasen tarafların beyanları içerik olarak dahi bu yöndedir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da gözetildiğinde itirazın iptali davasının devam ettiği aşamada borçluların icra dosyasına yönelik itirazlarından vazgeçmeleri durumunda artık itirazın iptali davasının konusuz kaldığı kabul edilmelidir. (Yargıtay 19. HD. 2013/11070E. 2013/15274K.sayılı ilamı) Adı geçen Yargıtay ilamındaki uygulama dahi gözetildiğinde ise maktu ret harcı alınacaktır....
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline ilişkin davanın ve dayanak icra takibinin konu Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek İzmir İcra Dairesi'nin yetkili olduğunu ileri sürdüğü için mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı konusunda bir karar vermesi gerekir. Somut olayda 2918 sayılı yasanın 110. Maddesindeki yetki düzenlemesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, genel yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün davalının yerleşim yeri olan İzmir İcra Müdürlüğü ve İzmir mahkemeleri olması gerekmektedir. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur....
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline ilişkin davanın ve dayanak icra takibinin konu Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek İzmir İcra Dairesi'nin yetkili olduğunu ileri sürdüğü için mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı konusunda bir karar vermesi gerekir. Somut olayda 2918 sayılı yasanın 110. Maddesindeki yetki düzenlemesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, genel yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün davalının yerleşim yeri olan İzmir İcra Müdürlüğü ve İzmir mahkemeleri olması gerekmektedir. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur....
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline ilişkin davanın ve dayanak icra takibinin konu Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek İzmir İcra Dairesi'nin yetkili olduğunu ileri sürdüğü için mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı konusunda bir karar vermesi gerekir. Somut olayda 2918 sayılı yasanın 110. Maddesindeki yetki düzenlemesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, genel yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün davalının yerleşim yeri olan İzmir İcra Müdürlüğü ve İzmir mahkemeleri olması gerekmektedir. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur....
Mahkemece, davacı yanca alınan ihtiyati haciz kararının takipten sonra uygulandığı, ilamsız icra takibinin süresi içinde yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğu, dolayısıyla ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinin yetkili olduğunun kabul edilemeyeceği, ipotek resmi senedinde yetkiye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda yetkili icra dairesinin davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesi olduğu, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle itirazın iptali davasının ön koşulu bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre ve özellikle ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davasının haciz kararı veren mahkemede de ikame olunur şeklindeki 1086 Sayılı HUMK'nun 12 madde hükmüne 6100 Sayılı HMK'da yer verilmemiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının...
İcra Müdürlüğünün 2011/270 sayılı dosyası ile İİK hükümleri gereği ilamsız takip yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine davacı idare tarafından Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/157 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı ve davanın derdest olduğunun davacı ve davalı borçlu vekilinin kabulündedir. Varlığı zorunlu bulunan icra takibinin, dava tarihinden önce yapılmış olması bir zorunluluk olmadığından icra takibinin dava tarihinden sonra yapılmasının bir önemi yoktur. Önemli olan yargılama aşamasında borçlu hakkında icra takibinin varlığıdır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.3.2012 gün ve 2012/17-25, 11/241 sayılı kararı ve 15.H.D. 18.11.2003 T.5510E-5515 K.sayılı kararlarıda aynı doğrultudadır.)...
Mahkemece, nafaka borcunun bulunmadığının tespiti ve takibin iptali talebine yönelik davada; borcun TMK'nun 182/2, 327 vd maddelerinden kaynaklandığı ve dolayısıyla "Aile Hukukuna" ilişkin bulunduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine, Aile Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu, İİK'nun 33. maddesi kapsamında icra emrinin tebliğinden önceki ve sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olduğu iddiasıyla icra emrine itiraz ederek, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. Borçlu vekilinin ödeme nedeni ile icra takibinin iptali talebini inceleme görevi İİK.33. maddesi gereğince İcra Mahkemesine aittir. Hal böyle iken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi yerinde değildir....
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça açılan dava haksız olduğunu, usul ve esas bakımından reddi gerektiğini, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, icra takibi yetkisiz yerde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin ---İcra Müdürlükleri olduğunu, Bu sebeple her iki müvekkil bakımından da icra takibinin yetkisiz ---- başlatıldığını, taraflarınca icra dosyasına yetki itirazında bulunulduğunu, -----yetkisiz olduğu gibi mahkemeniz de iş bu dava bakımından yetkisiz olduğunu, icra takibinin usulsüz olarak başlatıldığını, takip konusu alacağın mesnetsiz olduğunu, Davanın dava şartı yokluğundan reddini, Davanın yetki bakımından reddini, Usulsüz takip başlatıldığından davanın usul bakımından reddi ile ----- dosyası ile başlatılan icra takibinin iptalini, Zamanaşımına uğramış taleplerin reddini, Yargılama neticesinde haksız ve kötüniyetli davanın reddi ile ------- dosyası ile başlatılan icra takibinin iptalini, Davacı kötüniyet tazminatına mahkum edilerek...