Davacı yüklenici şirket vekili Beykoz İcra Müdürlüğü'nün 2007/2225 sayılı takip dosyasında 3 adet faturaya dayanmak suretiyle 11.975,94 TL iş bedeli isteminde bulunmuştur. Davalı iş sahibi şirketin itirazı üzerine icra takibinin durması sonucu bu dava açılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde; tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda bahçe bakım bedeli ve KDV'nın dikkate alınmadığını, bu nedenle faturalara dayanılarak tüm alacaklarının tahsili için icra takibi yaptıklarını beyan etmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacı yüklenici şirketin bahçe bakım bedeli ve KDV de dahil edilmek suretiyle iş bedeli olarak 8.099,64 TL alacağının olduğu hesaplanmıştır. Mahkemece davacı defter kayıtları, faturalar ve davalı iş sahibi şirketin defterlerini ibraz etmemesi gerekçesiyle bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek, icra takibine konu teşkil eden asıl alacak miktarı üzerinden icra takibinin devamına, itirazın iptâline ve icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibinin zamanaşımı sebebiyle geri bırakılması kararına ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- İcra dosyası kapsamından davalı borçlu ...’ın davacı ... aleyhine Edremit İcra Mahkemesine 25.4.2007 tarihinde zamanaşımı nedeniyle icra takibinin düşürülmesi talebiyle dava açtığı anlaşıldığından anılan dosyanın ve ayrıca Edremit İcra Hakimliğinin 2006/33 Esas, Bağcılar İcra Hakimliğinin 2006/202 Esas sayılı dava dosyalarının bulunduğu yerden getirtilerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 2.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Eldeki davada davacı(borçlu) icra takibinin kesinleştiğini, kesinleştiğinden sonra borcu ödediğini ancak kötüniyetli olarak icra takibine devam edildiğini ve malları üzerine haciz konulduğunu bu nedenle icra takibinin iptali ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İcra takibi başladıktan sonra, takibi sona erdirmek isteyen borçlu icra dairesinin banka hesabına ödeme yapmalıdır. Fakat borçlu icra takibi kesinleştikten sonra ödeme yaparsa alacaklının takibi geri alması, takipten vazgeçmesi gerekir. Buna rağmen alacaklı icra takibine “kötü niyetli” olarak devam etmek isterse diye borçluyu korumak amacıyla “icra takibinin iptali” yolu düzenlenmiştir. Borçlu icra mahkemesinden “itfa” nedeniyle takibin iptalini isteyebilir. Borçlu, takibin ertelenmesini veya zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını da isteyebilir. Olayımızda borçlu borcun itfa sebebiyle takipten sonra sona erdiğini bildirmiş buna ilişkin alacağın ödendiğine dair imzalı belge sunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2005/6844 sayılı dosyasında 15.08.2009 tarihinde icra takibi yaptığını, ancak icra hukuk mahkemesinin senedin vade tarihinden itibaren üç yıl geçtikten sonra takip yapılmasından dolayı icranın geri bırakılmasına dair verdiği kararın kesinleştiğini, ancak senedin zamanaşımına uğramadığını ileri sürerek takip dosyasındaki alacağın zamanaşımına uğramadığının tespitine, icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin senedi dava dışı ... Asansör San. Tic. Ltd. Şti.'ni temsilen imzaladığını, senette şahsi sorumluluğunu gerektirecek imzasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Şti. aleyhine yaptığı icra takibinde kendisinin 3. kişi konumunda olduğunu, davacı yedinde borçluya ait herhangi bir hak ve alacak bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya bakmakla Bursa mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetkisizlik itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davanın İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı yer veya davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalının yerleşim yerinin ve icra takibinin yapıldığı yerin Bursa olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. İİK'nın 89/3. maddeye göre 3. haciz bildirimini alan üçüncü kişi, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde 15 gün içinde menfi tespit davası açabilir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 27/03/2014 NUMARASI : 2013/59-2014/122 Heyetçe incelenmesine gerek görülen; 1- Davaya konu icra takibinin yapıldığı İzmir 12. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1690 esas sayılı icra dosyası dava dosyası içerisinde bulunmakta ise de, ödeme emrinin davalı kooperatife tebliğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanmadığından buna ilişkin bilginin İcra Müdürlüğü'nden sorularak tebligat parçasının aslının ya da onaylı örneğinin mahkemeye gönderilmesinin istenmesi, 2-Davacının kooperatif üyeliğinden istifasına ilişkin İzmir Bornova 6. Noterliği'nin 15.10.2009 tarihli ihtarnamesinin davalı kooperatife tebliğ edilip edilmediğine ilişkin bilgi ve belgelerin istenmesi, İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü’nün (Adliyelerin birleşmesi üzerine ... 27. İcra Müdürlüğü’nün) 2009/18317 sayılı takip dosyasıyla icra takibine konu yapılmıştır. Bu takip dosyasında borçlu olarak davacı yüklenici ile davalı iş sahibi şirket gösterilmiştir. Daha sonra davacı yüklenici 13.12.2008 tarihli sözleşmeye dayanarak davalılar hakkında ... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2011/680 sayılı takip dosyasıyla 4.720,00 TL asıl alacak ve 1.416,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 6.136,00 TL üzerinden icra takibi başlatmış, itiraz üzerine icra takibinin durması nedeniyle bu dava açılmıştır. Davalılar ... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2011/680 sayılı takip dosyasıyla başlatılan icra takibinin mükerrer takip olduğunu savunmuşlardır. Davacı yüklenici davalı taraftan aldığı 4.720,00 TL’lik çek ile iş bedelini tahsil etmiş, bu çeki Sema Polat’a ciro etmiştir. Artık çekin son hamili ...davalılardan alacaklı konuma geçmiştir. Bu çekin davacı yükleniciye iade edilmesi de sözkonusu değildir....
Borçlu yasal süresinde mahkememize yaptığı başvurusunda icra takibinin geri bırakılmasını talep etmiştir. İİK 33. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zaman aşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği taktirde icra geri bırakılır." hükmünü iermektedir. Borçlu her ne kadar mahkememize başvurusunda, dosyanın istinaf incelemesinden dönene kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, İİK 33....
Dava açılmadan önce açılmış bir icra takibinin olduğu davalı vekili tarafından ileri sürülmesine ve geri çevirme kararımızda taraf vekillerinden icra dosyasının sorulması belirtilmesine rağmen davalı vekilinden icra dosyasının sorulmaması, sadece davacı vekilinden sorulması ve davadan önce açılmış bir icra takibi olup olmadığı hususunun muallakta bırakılması nedeni ile davalı ...'ın vekilinden temyiz dilekçesinde bahsolunan eldeki dava konusu alacaklara ilişkin olarak dava açılmadan önce açılan icra takibi dosyasının sorularak varsa bu icra dosyasının, icra dosyası yoksa davalı vekilinden neden bu şekilde bir iddiada bulunduğunun sorulup, belgelerin eklenerek gönderilmesi için dosyanın ikinci kez ilk derece Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/09/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....