Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür....

    - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden davalıya kredi kartı verildiğini borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ,takibin devamına ,icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir....

      Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....

        nin şirket unvanı altına atacakları müşterek imza ile iki yetkili tarafından temsil edilebileceği düzenlenmesine rağmen, takibe konu senedin şirketin tek yetkilisinin, iki adet imza atması ile keşide edildiği ve bu hali ile bonoyu keşide eden ....'in şirketi tek başına temsil yetkisinin bulunmadığını ve müvekkili şirketin keşideci olarak sorumluluğunun doğmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu haliyle, borca itiraz niteliğinde olup, anılan itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin borçlu yönünden "durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken, takibin "iptaline" hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

          Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde;Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ......

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: tahliye tarihi boş görünen tahliye taahhüdünün, iddia edildiğinin aksine, taraflarınca sunulan bir tahliye taahhüdü değil, davalının icra takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ekinde, kendisine ait kimlikle birlikte sunduğu bir tahliye taahhüdü olduğunu, nitekim davalının icra dairesine sunduğu, 20.08.2021 tarihli itiraz dilekçesinde aynen: "... dilekçem ekinde suretini takdim ettiğim tahliye taahhütnamesinin tahliye tarihi bölümü boş bırakılmış ve tarih atılmamıştır." şeklindeki ifadelerinden de anlaşıldığı üzere, söz konusu tahliye taahhüdü başlıklı belge, davalının icra takibine itiraz dilekçesi ekinde sunulduğunu, eldeki davayı açarken, davalının itiraz dilekçesi de taraflarınca mahkemeye sunulmak istenmiş olup, davalının itiraz dilekçesi mahkemeyle paylaşılırken, tüm ekleriyle birlikte eksiksiz olarak paylaşıldığını, davalının itiraz dilekçesinin ekinde, fotokopiden ibaret bir adet tahliye tarihi bölümü boş tahliye taahhüdü...

            Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan faturalara dayalı olarak alacaklı olduğunun belirlendiği, irsaliyeli faturalar altındaki kaşe ve imzaların davalı çalışanlarına ait olduğu kanaatine varıldığı için imza incelemesi yaptırılmadığı gerekçesiyle davalının icra takip dosyasında 6.358 TL alacağa itirazının iptaline, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, davacı tarafından sunulan irsaliyelerdeki teslim alan kısmında bulunan imzalara itiraz etmiştir....

              Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 169/a-6. maddesinde; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, borçlunun isteği üzerine kötü niyeti veya ağır kusurunun bulunması koşuluyla alacaklının, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Borçlu şirket, yapılan takibe karşı çift imza ile temsil edildiğini, tek imza ile imzalanan çekten dolayı borçtan sorumlu olmadığını ileri sürmüştür. Borçlu şirketin itirazı İİK.'nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2017/11361 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili, davacıya iade faturasının kesildiğini ve e-fatura sistemi üzerinden tebliğ edildiğini, davacının süresinde bir itirazı bulunmadığını, davacının dilekçesinde kabul ettiği üzere iade faturasından haberdar olduğunu, buna süresinde itirazı olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

                  Davalı vekili tarafından taraflar arasında başkaca ticari ilişki bulunmadığı, bu durumda davalı tarafından yapılan tüm ödemelerin icra takibine konu edilen faturalara karşılık yapıldığı belirtilerek bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davalının icra dosyasına borcun 6.650,00 TL'sinin ödendiğinden bahisle itiraz etmesi sebebiyle eldeki davadaki ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu sabittir. Tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre icra takibine konu edilen faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve ödeme kaydı bulunmadığı anlaşılmış ise de davalı tarafından icra dosyasına sunulan ödeme makbuzlarına karşı davacı tarafın açık bir itirazı bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu