HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/3001 KARAR NO : 2021/1043 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DÖRTYOL İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2019 NUMARASI : 2019/33 ESAS 2019/225 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Dörtyol İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/09/2019 tarih 2019/33 esas 2019/225 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında Dörtyol 1.İş Mahkemesinin 2016/371 esas 2017/155 karar sayılı ilamı ile takibin devamına karar verilmiş olduğundan takip yolunun ilamın icrası yerine adi iflas yoluyla devam edilmesi talebinin icra müdürlüğünce kabulüne ve takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkili şirket hakkında kesinleşmiş bir alacak bulunmadığını, takip dayanağı ilamın istinaf edildiğini, bu nedenle takip konusu tüm borca ve ferilerine...
GEREKÇE : Uyuşmazlık borçlu tarafından maddi hata ile ibraz edilen borca itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığı noktasında memur muamelesini şikayet mahiyetindedir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2020/647 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 39.096,27 TL asıl alacak ve ferilerin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.01.2020 havale tarihli itiraz dilekçesi ile davacı borçlu tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin başlığında Adana 8. İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere İcra Müdürlüğüne Besni yazıldığı, aynı tarihte Besni İcra Müdürlüğünün 20.01.2020 tarih ve 2020/90 Muh. Sayılı yazısı ile itiraz dilekçesinin Adana 8....
Davacı dava dilekçesinde ödeme emri itiraz başlığı altında ilamsız takibe ilişkin borcu olmadığına yönelik dilekçe vermiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 16/05/2022 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı çerçevesinde kabul edilmemiştir. İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının istisnası olan ıslahın davanın türü olan icra memuru işlemini şikayette uygulanamayacağı ve karşı tarafın açık muvafakati de bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı asıl dava dilekçesinde borcu olmadığından ödeme emrine itiraz etmiş olup, kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir ibare bulunmadığı anlaşılmıştır. İlamsız takiplerde borca itirazın icra dairesine yapılması gerekir. İcra Mahkemesine yapılan ödeme emrine itiraz hüküm doğurmaz. Borçluya yapılan tebligat 29/03/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlu 12/04/2022 tarihinde icra dairesine borca itiraz etmiştir....
için, aynı hacizlerin yeniden tatbikinin talep edilmediğini, kambiyo senetleri mahsus haciz yoluyla takipte borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşeceğini, ortada itirazları sebebiyle derdest olan borca itiraz davasının mevcut olduğunu, kesinleşmiş bir takip olmadığından ve ihtiyati haciz kararı veren mahkemece hacizlerin kaldırıldığı tarihten sonra yeniden tatbik edilmiş kesin bir haciz olmadığını, hacizlerin devam ettiğinden ve kesin hacze dönüştüğünden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, İcra Müdürlüğünün 28/12/2020 ve 29/12/2020 tarihli memurluk kararlarının kaldırılmasına, müvekkiline ait menkul, gayrimenkul mallarla 3.şahıslar nezdindeki hak ve alacaklar üzerine konulmuş hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2020 NUMARASI : 2019/1092 ESAS 2020/31 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafça aleyhine İstanbul 26. İcra Müdürlüğü'nün 2019/43648 e sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emrine süresi içerisinde itirazda bulunduğunu, alacaklıya hiçbir borcu olmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında katılım sözleşmesi imzalandığını bu sebeple davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında hak ettiği fatura alacağının davalı tarafından ödenmediğini, alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İş bu itirazın iptali davası, 31.05.2013 tarihinde, İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğü’nün 2013/10730 Esas sayılı icra dosyasında çıkarılan ödeme emrine itirazın iptali için açılmıştır. Oysa, sözü geçen icra dosyasında borçlu-davalı vekili esas yönden itirazı ile birlikte Sakarya İcra Dairesinin yetkili olduğunu savunarak 09.05.2013 tarihinde yetki itirazında da bulunmuştur. Bunun üzerine alacaklı vekili takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne intikalini sağlayarak Sakarya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4903 Esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya yeni ödeme emri tebliğini yaptırmış, bu icra dosyasında da, borçlu süresinde (29.07.2013 tarihinde) borca itiraz etmiştir. Her dava, dava tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilir. İtirazın iptali davasının dava koşullarından birisi de, geçerli ilamsız icra takibi yapılmış ve bu dosyadan çıkarılan ödeme emrine itiraz edilmiş olması koşuludur. Bu davanın açıldığı tarihte bu koşul mevcut değildir....
E. sayılı dosyası ile 19.10.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlular icra dosyasına vekilleri aracılığıyla sundukları 4.11.2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye, takibe, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, İtiraz üzerine icra takibi davalı/borçlular yönünden durduğunu, takip dayanağı genel kredi sözleşmesin uyarınca istanbul mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olduklarını, davalı/borçlular tarafından yapılan, yetki itirazı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı/borçluların, takibe, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine ilişkin itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı/borçluların, icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, Davalı/borçluların yapmış olduğu tüm itirazların davacı şirketi zarara uğratma kastı ile yapılmış haksız ve kötü niyetli itirazlar olduğunu, kötü niyetli davalı/borçluların, takip miktarı alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere...
Yönetmeliği'nin 22/2.maddesi gereğince İcra ve İflas Dairelerinin, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yapacakları, sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanacağı, ayrıca, İİK'nin 8/a maddesinde de İcra ve İflas Dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin kullanılacağı, her türlü veri, bilgi, belge ve kararın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenerek kaydedileceği hüküm altına alınmış olup buna göre ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiği, çünkü ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu, Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/4525 Esas sayılı dosyası ile fatura alacağından dolayı icra takibi açıldığını, davalının icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine takip dosyasının yetkili Adıyaman 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1156 Esas numarasını alarak davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, ancak davalı borçlunun haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, taraflar arasında uzun zamandan bu yana devam eden ticari ilişki bulunduğunu, davalı firmaya ıslak mendilin telası (hammede) satımı yapıldığını, aralarında cari hesaplar bulunduğunu, belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....