Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde icra müdürü borçluya İİK 60/1 maddesi hükmüne göre örnek 7 ödeme emri göndermesi gerekirken sehven örnek 4-5 icra emri gönderilmiş olup takip talebine aykırı olarak gönderilen icra emrinin süreye tabi olmadan şikayet yolu ile iptali mümkündür. İlamsız icra takibinde borçluya gönderilen icra emri ile takip kesinleştirilemez. Somut olayda ise borçluya icra emri gönderildiği bu icra emrine karşı borçlunun icra dairesinde itiraz ettiği takibin durdurulduğu, alacaklının icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmakla, mahkemece işin esasına girilmeden ilamsız icra takibine karşı icra emri çıkarılamayacağı gerekçesi ile itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/474 ESAS 2022/660 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/38810 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu henüz borcun içeriğini ve dayanak belgesini dahi görmeden kötü niyetli bir şekilde borcu olmadığını belirterek borcu inkar yoluyla borca itiraz ettiğini, borçlu T3 06.08.2022 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen borçlunun İcra İflas Kanununda açıkça belirtilen 7 günlük itiraz süresinde ve açıkça belirtilen usulde borca itiraz etmediğinden ödeme emrinin tebliği öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi...

    Söz konusu tebligat parçasında ihtiyati haciz tutanağının da itiraz eden ...a tebliğ edildiğine ilişkin bir kayıt bulunmamakta olup, ödeme emrine itiraz da Sarıkamış İcra Müdürlüğü aracılığıyla ... 7.İcra Müdürlüğüne gönderilmiştir. Bu itibarla, ihtiyati haciz kararına itiraz süresinin ihtiyati haciz tutanağının borçluya tebliği tarihinden itibaren başladığı gözetilmeden, yazılı gerekçe ile itirazın reddedilmesi isabetsizdir. O hâlde mahkemece yapılacak iş, İcra ve İflâs Kanunu'nun 265’nci maddesine göre muterizin itirazlarının incelenerek, uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati hacze itiraz edenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 6.10.2010 günü oybirliği ile karar verildi....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2022 NUMARASI : 2021/404 ESAS - 2022/129 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İcra Emrine İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı şirket yetkilisi 13/08/2021 havale günlü dava dilekçesinde; Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/58527 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İcra emrinin kendilerine 11.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklı tarafından takip talebinde gösterilen %54 işlemiş temerrüt faizine itiraz ettiklerini, 08.06.2021 05.08.2021 tarihleri arası için işlemiş faiz olarak gösterilen 15.098,47 TL. faiz çok fahiş olduğunu, ayrıca, alacaklı bahka tarafından daha önce gönderilen 176.447,31 TL. toplam borca da T1 Ve Ltd. Şti. hem de Mahmut Karahan, T3 Ltd....

      Mahkemece; "İcra dosyası getirtilip incelenmiş; davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 19.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 23.07.2019 tarihinde borçlu davacının süresinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra dairesine vermiş olduğu 23.07.2019 tarihli dilekçesinde borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulmasını talep ettiği anlaşıldığından takibin durdurulmasında yasaya aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir." şeklinde karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      ödeme yapılmış olduğunu, 24/12/2020 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmesinde borcu kabul etmediklerini, 30/12/2020 tarihinde ödeme emrine "BORCUN TAMAMINA İTİRAZ EDİYORUZ" diyerek itiraz etmiş olduklarını, ancak ne hikmetse aynı gün içinde, ödeme emrine itiraz ettikten yaklaşık 2 saat sonra, müvekkiline haricen 20,000.00 TL.lık kısmi ödeme yapmış olduklarını, bu durumun borcun varlığının ikrarının belgesi olduğunu, öncesinde hiçbir şekilde taraflar arasında borç ilişkisi olmadığını iddia eden ve her seferinde borcun tümüne itiraz eden borçlunun, icra takibi başladıktan sonra ve borca itiraz ettikten sonra müvekkiline haricen 20.000,00 TL ödemesi borcu ikrar ettiğinin kesin delili niteliğinde olduğunu, bu sebeple borçlunun, ödeme emrine yaptığı itiraz hakkaniyete aykırı ve kötü niyetli olduğunu, dolayısıyla %20'den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekliliği hasıl olduğunu, borçlunun belirli bir alacak için yapılan İcra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek...

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı yan ile müvekkili şirket arasında ticari alışveriş olduğunu, davalının bu alacak ilişkisinin neticesinde müvekkili şirkete İstanbul Anadolu 4.İcra Müdürlüğünün 2019/25881 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili şirket çalışanı olmayan bir şahsa ödeme emrinin tebliğ olduğunu, usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin hukuka aykırı bir şekilde kesinleştiğini, 03/12/2020 tarihinde müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, itirazlarının süresinde olmadığı ve yasal süresi içerisinde takip kesinleştiğinden bahisle itirazlarının reddine karar verildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin 02/12/2020 olarak düzeltilmesini, İstanbul Anadolu 4.İcra Müdürlüğü'nün 2019/25881 Esas sayılı dosyasında süresinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerinin tespit edilmesini, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

      Bu nedenle başvuru, bu hali ile İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında olup, aynı kanunun 169.maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın ise İİK. nun 168/5.maddesi uyarınca ödeme emri tebliği üzerine yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 31.10.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 11.04.2013 tarihinde, İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra icra mahkemesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borçlunun istemi hesap tablosuna yönelik şikayet olarak kabul edilse bile örnek 10 numaralı ödeme emrinde takip tarihinden itibaren asıl alacağın %74 faiziyle tahsilinin istendiği ve İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği anlaşılmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 29/04/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkil davacı bankaya olan borcundan dolayı aleyhine 06/03/2019 tarihinde Bafra İcra Müdürlüğünün 2019/808 esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, icra takibine ait ödeme emri borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz ederek davacı müvekkil bankaya herhangi bir borcunun olmadığını bildirdiğini, davalının borca karşı yapmış olduğu itiraz haksız ve hukuka ayrı olduğunu, zira davalı borçlu müvekkil davacı bankanını 20114569 numaralı müşterisi olduğunu, 99020 nolu kredi kartından ve 79018 nolu kredi kartı hesabından kaynaklanan borçlarını ödemediğini, müvekkil davacı / alacaklı Garanti Bankası...

        in temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı banka tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda borca ve faize itiraz ettiği görülmektedir.Bilindiği üzere, İİK.'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya icra emri 24.07.2014 tarihinde tebliğ edildiğine göre, borçlunun 01.08.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun,yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğu açıktır. Bu durumda, mahkemece, istemin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken; işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. 2)Borçlu ...'...

          UYAP Entegrasyonu