Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2020 NUMARASI : 2019/1137 E. 2020/278K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 10.İcra Müdürlüğü’nün 2019/2489 E....

Mahkemece, davacının ödeme emrine itirazı, icra dosyasında 27.06.2011 tarihinde yaptığı işlem nedeniyle bu tarihte öğrendiğinden, öğrenme tarihi ile dava tarihi arasında, İİK.'nun 67. maddesinde öngörülen bir yıllık dava açma süresinin geçirildiği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. İİK.'nun 67/1. maddesinde, açıkça bir yıllık dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı öngörülmüştür. Aynı kanunun 62/2. maddesinde de itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. Borçlu ... icra takibini haricen öğrenmesi üzerine, 28.01.2010 tarihinde borca itiraz etmiştir. İcra müdürlüğünce alacaklı vekiline itiraz dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin bir belge dosya içinde bulunmamaktadır....

    Diğer yandan, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine açılan davada, mahkemenin de yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece, İİK 50. ve 6100 sayılı HMK'nın 117/2. maddesi gereğince, dava şartı niteliğinde bulunan icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu öncelikle incelenmelidir. Somut olayda, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazından sonra açılan işbu itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine de itiraz edilmiştir....

      Ltd.Şti isimli firma olduğunun açıkça görüldüğünü, davalı/alacaklı tarafından keşideci firma haricinde diğer tarafların da sorumlu olduğundan bahisle hazırlanan takip talebi ve ödeme emri hukuka aykırı olduğunu, ilgili icra müdürlüğünce de bu durum düzeltilmediğini ve ödeme emrine onay verilerek icra takibine dair işlem sırası devam ettirildiğini, icra takibine konu alacak bedelleri içerisinde yer alan çek tazminatı bedelinin iptali ile takip çıkış rakamının, işleyecek faiz miktarının, icra vekalet ücreti ve tahsil harcı miktarının müvekkil şirket açısından değişmesi gerektiğinden ödeme emrinin iptal edilerek müvekkil şirket aleyhinde sorumlu olduğu miktarlar ve alacak kalemlerini gösterir şekilde yeni bir ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, yeni düzenlenen ödeme emrinin tebliği ile alacak kalemlerinin ve takip borcunun kesinleşmesi gerektiği yerel mahkemece göz ardı edildiğini ve böylece borca itiraz haklarının önüne geçildiğini, yerel mahkemece tebligatın usulsüz olduğu yönündeki beyan...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibari ile taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı alacak istemine göre başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir. -------- dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin ---- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun ----- tarihinde takibe dayanak sözleşmedeki imzaya, borca, yetkiye ve faize itiraz ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır....

        Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 62. maddesine göre; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." Süresi içinde ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur (İİK mad. 66). İtiraz ile duran takibe devam edilebilmesi için, alacaklının itirazı ya mahkemede iptal ettirmesi (İİK mad. 67) veya İcra Hakimliği'nde kaldırtması (İİK mad. 68-68 a) gerekir. Somut olayda, ilamsız takibe ilişkin ödeme emri borçluya 06.04.2009 günü tebliğ edilmiş olup, borçlu yedi günlük itiraz süresini geçirdikten sonra 14.04.2009 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğinden, takip kesinleşmiştir....

            Davalı, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, icra dairesinin yetkisine de itiraz bulunduğuna göre, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi, icra dairesinin yetkili olduğunun kabul edilmesi halinde ise, mahkemenin kendi yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/99 değişik iş sayılı ihtiyati haciz kararı alınarak ilamsız icra takibine girişildiğini, borca ve takibe itiraz ettiklerini ve takibin durdurulduğunu, ihtiyati haciz kararı bulunan ilamsız takiplerde, borçlunun borca itiraz etmesi halinde, itirazın alacaklıya tebliğ edileceğini ve alacaklının bu tebliğden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ve mahkemede itirazın iptali davası açma zorunluluğunun bulunduğunu, söz konusu takip dosyasında itiraz dilekçelerinin alacaklı vekiline 15/10/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak alacaklı vekili tarafından yedi gün içinde itirazın iptali davası açılmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığını, İcra Müdürlüğü'nden ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ancak taleplerinin reddedildiğini belirterek, İcra Müdürlüğü'nün 28/11/2022 tarihli işleminin iptali ile ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar...

              İİK'nın 62. maddesinin 1. fıkrasına göre: takibe (ödeme emrine) itiraz yazılı (dilekçe ile) ya da sözlü olarak icra dairesine bildirilmesi gerekir. İtirazın yazılı yapılması halinde, bu hususta sınırlayıcı bir düzenleme bulunmadığından, belirli sözcüklerin kullanılması zorunlu değildir. Borculunun "borçlu değilim" ,"borcum yoktur", "alacaklının takibe yetkisi yoktur", "itiraz ediyorum", "borçtan sorumlu değilim" ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılması yeterlidir. Bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulmalıdır. Borçlunun dilekçesinden genel olanak "itiraz iradesi" çıkarılabiliyorsa bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Bu konuda, kuşkuya düşülmesi halinde, borçlu lehine hareket edilmelidir....

              UYAP Entegrasyonu