İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yargılama devam ederken müvekkilinin icra tehdidi altında icra dosyasına 09/06/2017 tarihinde 38.300-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, herhangi bir talebe gerek olmaksızın davanın istirdat davasına dönüştüğünü, bunun için borçlunun ayrıca bir talepte bulunmasına gerek bulunmadığını, mahkemece davaya re'sen istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, mahkemece icra dosyasının celp edildiği tarih itibariyle ödemenin yapılmış olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, imzası inkâr edilen çeke dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve icra tehdidi altında ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkindir. İ.İ.K. 72/6-7 maddesi “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
Şti arasında POS Cihazı tesisi için imzalandığını, müvekkilinin yalnızca bu firmanın ortağı olduğunu, bankaya karşı şahsi taahhüdü veya kefaletinin söz konusu olmadığını, takibin başlatıldığı sırada müvekkilinin askerlik görevini yapması sebebiyle, süresi içinde itiraz edemediği için takibin kesinleştiğini, malvarlığına haciz konduğunu, müvekkilinin icra baskısı altında kalması sebebiyle 27.11.2015 tarihinde 4.857-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek İcra ve İflas Kanunu’nun 72/7 maddesine binaen yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan istirdadını talep ve dava etmiştir....
Ve San. Ltd. Şti, arasında akdedilen kira sözleşmesine dayalı olarak kira sözleşmesine kefil olunduğundan bahisle Antalya 1. İcra Müdürlüğü 2019/0607 E sayılı icra dosyası ile 39.640,86 TL bedelle icra takibi başlatıldığını, ilgili icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ve müvekkilinin takipten haberi olmadığını, İcra Müdürlüğünce takip müvekkili yönünden kesinleştirilerek haciz işlemlerine başlandığını, bu bağlamda eldeki menfi tespit davasını ikame etme zorunluluğu hasıl olduğunu, her ne kadar müvekkiline karşı açılan icra takibi ile NST Gıda Tic. Ve San. Ltd. Şti. ile akdedilen kira sözleşmesi nedeniyle kefil sıfatıyla sorumlu olduğundan bahisle icra takibi başlatmış ise de müvekkilinin kefaletinin borçlar kanunu kapsamında geçersiz olduğunu, sunulan kira sözleşmesi irdelendiğinde ise: Türk Borçlar Kanunun 583....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı aleyhine girişilen takipte ödeme emrinin davacıya 09.10.2003 tarihinde tebliğ edildiği, davacının mal beyanı dilekçesi ile birlikte borca itiraz ettiği, menfi tespit ve istirdat davalarının takibin kesinleşmesinden itibaren (1) yıl içinde açılması gerektiği, oysa davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, icra kanalı ile tahsil edilen bedelin istirdadına ilişkindir. Kural olarak borçlu icra takibinden sonra yeni takip sırasında borç ödeninceye kadar borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. (Bkz. Prof.B.Kuru İcra ve İflas Hukuku el kitabı s-311) Somut olayda icra kanalı ile davacı borçludan çeşitli tarihlerde tahsilatlar yapılmıştır. Son tahsilat tarihi ise 26.11.2007’ dir....
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasından ve kredi sözleşmesinden borçlu olmadığının tespitine ve sözleşme gereği verilen takip konusu senedin iptaline ve davalının % 20 kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davacı vekili yargılama sırasında ibraz ettiği ıslah dilekçesi ile; İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında müvekkili haciz ve satış tehdidi altında bulunduğundan, müvekkilinin 27.10.2016 tarihinde dosya kapak hesabının tamamını istirdat talepli olarak ödediğini belirterek, davanın konusunun istirdat talepli olarak devamına, ıslahla birlikte ekledikleri yeni vakıaların da dikkate alınması suretiyle davanın kabulüne, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen meblağın davalıdan tahsiline, icra harçları ve temerrüt faizinin davalıdan tahsiline, icra dosyasına ödenen istirdat kayıtlı miktar üzerinden davalı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/30269 Esas sayılı dosyasında müvekkili haciz ve satış tehdidi altında bulunduğundan, müvekkilinin 27.10.2016 tarihinde dosya kapak hesabının tamamını istirdat talepli olarak ödediğini belirterek, davanın konusunun istirdat talepli olarak devamına, ıslahla birlikte ekledikleri yeni vakıaların da dikkate alınması suretiyle davanın kabulüne, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen meblağın davalıdan tahsiline, icra harçları ve temerrüt faizinin davalıdan tahsiline, icra dosyasına ödenen istirdat kayıtlı miktar üzerinden davalı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak davacı(birleşen dosya davalısı) ... ... ... 20/11/2013 tarihli kefaletteki kefalet limiti, türü ve tarihi kısımlarının kendi el yazısı ile yazılmadığını beyan etmiştir. Davacı banka tarafından kredi hesabı kat edilerek ... Noterliği'nin 14/06/2016 tarih ve ... YN'lu ihtarnamesi ile kredi sorumlularına hesap kat ihtarı gönderilmiştir. Davacı takip alacaklısı tarafından kredi borçlusu ve davalı kefiller hakkında ....İcra Müdürlüğünün 2016/... E. sayılı dosyasında kredi alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmış, davacı(birleşen dosya davalısı) borçlunun itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı(birleşen dosya davalısı) kredinin kullandırıldığı genel kredi sözleşmesindeki kefaletinin geçersiz olduğundan bahisle borçlu olmadığının tespiti; davalı(birleşen dosya davacısı) ise birleşen davada kredinin ödenmediğinden bahisle 2004 sayılı İİK'nın 67. Maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki davaları açmışlardır. 6098 sayılı TBK'nın 583/1....
Kararı, kanuni süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde, borçlunun icra takibinden önce veya sonra borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin 6. fıkrasında, menfi tespit davası sırasında borç ödenmiş ise davaya istirdat davası olarak devam edileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi anılan yasa gereği olup, davacılar vekilinin borcun icra dosyasına ödendiği yönündeki beyanına ve özellikle davacı vekilinin davaya istirdat davası olarak devam edilmesi talebine rağmen, mahkemenin davayı menfi tespit davası olarak sonuçlandırıp hüküm kurması hatalıdır. Davaya İcra İflas Kanunu'nun 72/6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından, yargılamayı gerektiren ve likit olmayan alacağın delil tespiti ile belirlenip ... icra takibi ile kesinleştirildiğini, davacı tarafından ... 12.İcra Müd.2014/1427 esas sayılı dosyasına ödemek yapmak zorunda kalındığını belirterek, ödenen paranın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğramış olduğu zarar ile birlikte şimdilik 10.000 TL sinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, aynı konuda davacının Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak davası açtığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat davası açmasının yersiz olduğunu, icra takibine konu borç 3. kişi tarafından ödense dahi menfi tespit davasında davacı sıfatının borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takip dosyasına işyerindeki hacze engel olmak için yatırılan paranın haciz yerine kaim olmak üzere dosyaya yatırıldığı, yatırılan miktar ölçüsünde borçlu borcundan kurtulduğu için paranın istirdatını isteme hakkının takip borçlusuna ait olduğu, üçüncü kişinin istirdat davası açma hakkı bulunmadığından davacının davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....